Dunning - Kruger etkisi
Muharrem İnce için çok analiz yapıldı, yapılıyor. Geçmişteki hatasıyla bir türlü yüzleşip barışamayan, dışlanarak uğradığı mağduriyetin hıncını çıkarmaya çalışan, çağın ruhuna dair bilgi birikiminden yoksun ve de trollerin gazına gelmiş bir bot aday vs.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 30’la ikinci tur özgüvenine sahip İnce’yi, sosyal psikoloji alanına giren Dunning – Kruger efekti bakımından test etmeye çalıştım ama baktım ki, semptomlar sahadaki birçok siyasetçiye ve her konunun uzmanı kanaat önderlerine de uyuyor. Sadece İnce’yi bu şekilde değerlendirmek haksızlık olur. Canlı yayında aniden cumhurbaşkanı adayı kıvamına gelen biri de bu etkiden mustarip olabilir pekala.
Denekler üzerinde test edilip onaylanmış Dunning – Kruger etkisi, bir konuda yeterli bilgi, beceri ve yeteneğe sahip olmadığı halde meselenin feriştahı olduğu zannıyla aşırı özgüven gösteren kişilerde rastlanan bir psikolojik fenomen.
Gündelik hayatta sık rastlanır bu tiplere. Her türlü akademik disiplinle fikir yarıştırabilir, kendi niteliklerini abartır ve övünür, gerçek bilgiyi küçümser, bilgiye vakıf olmak için katiyen okuma ya da bilenlere kulak verme ihtiyacında olmadıklarını düşünürler. Uzmanlık gerektiren birçok konuda kendi üstün fikirleri alınmadan yapılan her iş eksik, hatta yanlıştır. Ve David Dunning’in ifadesiyle, eğer bu kişi nüfuz sahibiyse, çevresinde hatalarını dürüstçe söyleyecek birisinden de yoksunsa, vaziyet o zaman tehlikelidir.
Haksızlık olacağı için İnce’yi ve siyaset ile akademi ve medyadan diğer örnekleri eleyip konu mankeni olarak Trump’ı alalım mesela. ABD Başkanı seçilip gündelik pratiği iyice gözlemlendikten sonra Google’da “Dunning-Kruger” aramaları artmıştı. Çünkü Trump bu psikolojik arızanın bütün emarelerini bünyesinde barındırıyordu. Hatta bizzat Dunning de internet ahalisinin koyduğu teşhise katılmıştı diyebiliriz.
Amerikalı sosyal psikologlar David Dunning ve Justin Kruger’in 1999’da yayınladığı araştırma aslında filozofların Antik Çağ’dan beri söylediği önermelerin test edilip kanıtlanmasından ibaretti. Ters açıdan bakınca Sokrates’e atfedilen “Gerçek bilgelik, hiçbir şey bilmediğini bilmektir” sözü mesela.
Dunning ve Kruger, Darwin’in “Cehalet sıklıkla, bilgiden ziyade kendine güven duygusunu doğurur” teorisini test etmek üzere geniş bir denek grubunu sınavdan geçirdiler. Dilbilgisinden mantık, sosyal beceriler ve mizah alanına kadar çeşitli konularda test uyguladılar. Hipotezleri doğrulandığı halde sonuca kendileri bile şaşırdı. Tahminen kaç puan aldığı sorulan deneklerden en başarısız olanlar en yüksek puanı alması gerektiğini iddia ediyordu. Hangi alanda olursa olsun, uzmanlardan daha fazla bildiklerini düşünüyorlardı.
Sosyal psikolojiye dair bu fenomenin düşük zeka seviyesiyle ilgisi olmadığını belirmek gerek.
Dunning ve Kruger’in elde ettiği sonuçlar başka uzmanlık alanlarında da tekrarlandı; matematikten şarap tadımına, satrançtan, tıp bilgisi, sürücülük, havacılık ve avcılığa kadar. Sonuç değişmiyordu; daha fazla bilgi sahibi olanların özgüveni daha düşüktü.
Zaman içinde araştırmaya olan ilgi azaldı. Ta ki, Trump siyaset sahnesine çıkana kadar. Başkanlık koltuğuna oturmasından birkaç ay sonra Dunning – Kruger etkisi yeniden gündem oluverdi. Dunning, “Biz çalışmayı yayınladıktan sonra bile bu kadar araştırma aktivitesi yoktu. İnsanlar ‘neden böyle’ sorusuna yanıt arıyor” diyordu.
Trump çok sıkça yalan yanlış açıklamalar yaptığı halde bilgisine sapına kadar güveniyordu. Kısıtlı bilgi sahibi olduğu konularda fazla okumasına gerek kalmadan problem çözebildiğini iddia ediyor; uzun uzun raporları da okumadığını, çünkü içeriğini zaten bildiğini söylüyordu röportajlarda. Mesela bilim insanlarının hemfikir olduğu iklim değişikliği yoktu Trump’a göre. Veya Kovid-19’a karşı deri altına dezenfektan zerk edilmesini önerebiliyordu.
Aslında Trump popüler figür olduğu yıllar boyunca aynı desteksiz özgüveni göstermişti. Örneğin ta 1980’lerde, nükleer füzeleri zaten bildiğini ve konuyla ilgili her şeyi bir buçuk saat içinde öğrenip soğuk savaşı tek başına bile bitirebileceğini iddia etmişti. Siyasi analistlere göre Trump’ın bilgi birikimine dair bu abartılı ve kibirli tavrı Beyaz Saray’a da taşıması kaçınılmazdı. Zerrece siyasi becerisi yoktu ve politik maharetten yoksun olduğu konusunda hiçbir fikri olmadığı için de aşırı özgüvene sahipti.
KADINLARDA DOZU DAHA DÜŞÜK
Trump sonrası da Dunning - Kruger’in süksesi sürüyor. Geçen aylarda ABD’de yapılan bir anket fenomeni doğrulayan akıllara zarar sonuçlar verdi. Yaklaşık 20 bin yetişkin arasında yapılan YouGov anketine göre katılımcıların üçte biri, acil durum halinde yolcu uçağını başarıyla yere indirebileceğine inanıyor. Bu özgüven, hava trafik kontrolünden alacakları yardıma da dayanıyor. Biraz da Hollywood etkisi olsa gerek.
Erkeklerin hemen hemen yarısı, kadınların ise yüzde 20’si uçak indirme kabiliyetine sahip olduğu fikrinde.
Anket ile ilgili görüşü sorulan bir havayolu şirketinin pilotu ise şunu söylüyor: “Uçağı indirme ihtimalleri yüzde sıfır. Organ nakli yapabileceklerini de düşünüyorlar mı? Hayır. O halde anında pilot olabileceklerine dair bu özgüven neden?”
- Banliyö gücü adına Mbappe barajı4 gün önce
- Aslan balığı bulduk da yemedik mi?1 hafta önce
- İyi haber: Avrupa'da aşırı sağ yükseliyor ama aralarında geçimsizlik var1 hafta önce
- Olimpiyat sıcağında vantilatör endeksi1 hafta önce
- Traktör paradoksu2 hafta önce
- Yapay zekayla Refah resmi, ölen gazetecilerin anısına hakaret3 hafta önce
- Avrupa seçimlerinde rot-balans sağa çekiyor3 hafta önce
- Cate Blanchett orta sınıfsa biz neyiz4 hafta önce
- Taziyenin haddi1 ay önce
- İstikamet Ruanda, saatler Paris-Londra1 ay önce