Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Ayşe Özek Karasu Aslan balığı bulduk da yemedik mi?
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Sıkıysa yakala cinsi tehlikeli bir balık Pterois miles, ya da aramızdaki adıyla aslan balığı. Rivayete göre eti kılçıksız ve lezzetli. Ama zehirli iğneleri yüzünden köpekbalıklarının bile yaklaşamadığı da rivayet ediliyor. İklim krizinin etkisiyle, deniz taşımacılığıyla yol bularak Hint ve Pasifik’in sıcak sularından kopup Atlas Okyanusu’na yayılıyor, deniz ekosistemlerinin istila kabiliyeti en yüksek balığı olarak, ısınan Akdeniz’e yerleşiyor. Karayiplerde Honduras ve Cayman Adaları’ndan, Brezilya, Meksika ve Venezuela'dan tutun, İspanya ve Yunanistan üzerinden Türkiye’nin Akdeniz ve Ege sahillerine kadar uzanan müthiş bir hakimiyet kuruyor. Yerli türleri bu korkunç istilacıya karşı korumak için de Pterois miles yememiz öğütleniyor.

        Aslan balıklarının Akdeniz’e giriş yolları Kızıldeniz üzerinden Süveyş Kanalı ve Cebelitarık Boğazı. Yabancı türler ve biyolojik istilalar üzerine yayın yapan bilim dergisi NeoBiota’da yer alan araştırmaya göre aslan balıklarının tropik batı yönünden Atlas Okyanusu’na intikali 40 yıldır sürüyor, on yıl önce de Akdeniz’deki istila hız kazanıyor. Akdeniz dünyanın en fazla biyolojik istilaya maruz kalan ve en fazla yabancı türü barındıran bölgesi. İstilacı türler 1970-2014 yılları arasında iki katına çıkmış ve geçtiğimiz yıllar içinde ivme iyice hızlanmış.

        EN HASSAS BÖLGE AKDENİZ

        Akdeniz, iklim krizinde biyoçeşitlilik bakımından en kırılgan havza olduğu için aslan balığı popülasyonu üzerine daha fazla yerel araştırma ve istila ekolojisine karşı politika üretilmesini öneriyor dergi yazarları. Dalış merkezlerinden, dalgıçlardan toplanan verilerle hazırlanan harita ve grafiklere bakılırsa geçen yıl aslan balığı ihbarı en fazla Ege ve güney kıyılarımızdan gelmiş. Bu arada ilk görüldüğü yer ve tarih; 1985 Antalya. Ta Güney Florida kıyılarında da aynı yıl görülmüş ve 1990’lardan itibaren Florida’nın doğu kıyılarından Venezuela ve Kuzey Carolina’ya kadar yayılmış.

        Turuncu noktalar aslan balığının görüldüğü yerler (Kaynak NeoBiota)
        Turuncu noktalar aslan balığının görüldüğü yerler (Kaynak NeoBiota)

        Aslan balığının yabancı diyarlarda başka yayılma yolları da mevcut; örneğin akvaryumlara getirilen balıkların sonradan denizlere salınması gibi. Bu yüzden istilaya karşı önlem olarak Florida’da aslan balığına ithalat yasağı getirildi; cezası bin dolar civarında ve av yasakları da gevşetildi.

        Yayıldığı havzada yerli türleri yok ederek ekosisteme risk oluşturduğu için üniversitelerin su ürünleri kürsülerinde aslan balığının dağılım hızı, beslenme alışkanlıkları etüt ediliyor, stok analizleri yapılıyor, mücadele yöntemleri araştırılıyor. Larva ve yumurtalarıyla gelerek yayıldıkları yeni ekosistemde aslan balıklarının doğal düşmanları olmadığı için kolayca üreyerek çoğalıyorlar.

        Deniz altı robotuyla avlama
        Deniz altı robotuyla avlama

        Zehirli iğneleri nedeniyle aslan balığını avlamak ölümcül risk taşıyan bir iş. Bu yüzden balıkları şoklayarak avlama, robot kolları marifetiyle veya kapanlar kurarak avlama stratejileri geliştiriliyor, Cayman Adaları’nın ünlü mercan resiflerini korumak için sertifikalı dalgıçlar angaje ediliyor. Bazı Karayip adalarında aslan balıkları zıpkınla avlama yasağından muaf tutuluyor. Bermuda’nın mercan kayalıkları “Guardian LF1” adlı robotla korunuyor; Playstation ile kontrol edilen robot bir dalışta on kadar aslan balığını vakumlayabiliyor. Geçen yıl Meksika Körfezi’nde 144 dalgıcın katıldığı turnuvada 24 bin 699 aslan balığı avlanarak rekor kırılıyor.

        Venezuela’da kitlesel avlanma için balıkçılar arası ulusal şampiyonalar düzenleniyor. Bu çabaların tamamı doğal yaşamı ve özellikle de endemik türleri korumak için. Ve tabii aslan balıklarını yemek için.

        ENDEMİK BALIKLARIMIZI İMHA EDİYOR

        Bulunan en dahiyane fikir aslan balıklarının yenilerek tüketilmesi, daha doğrusu popülasyon kontrolünün sağlanması. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı UNDP “Aslan balığı sorunu mutfakta çözülür” diyerek balığın avlanmasını ve yenilmesini teşvik ediyor. Tarım ve Orman Bakanlığı ile UNDP Türkiye işbirliğinde, Küresel Çevre Fonu’ndan 3.3 milyon dolar destekle istilacı türlere karşı başlatılan MarIAS projesi kapsamında aslan balığı av yarışmaları ve ziyafetler düzenleniyor.

        UNDP Türkiye sitesinden
        UNDP Türkiye sitesinden

        Geçen yaz Fethiye’de, Antalya’da istilaya karşı farkındalık oluşturmak üzere dalgıçlarla spor balıkçıları aslan balığı av yarışına girişmiş, sonra da şeflerin hazırladığı yemekler tadılmıştı. UNDP mutfakta çözüm olmadığı takdirde Türk sularının melanur, sarıgöz, mercan ve papağan balığı gibi yerli balıklarını artık hiç göremeyeceğimiz uyarısında bulunuyor. Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi uzmanları da aslan balığıyla tek mücadele yöntemi olarak “yiyeceksiniz” diyor.

        Antalya'da aslan balığı avlama yarışması
        Antalya'da aslan balığı avlama yarışması

        Tamam istilanın biyoçeşitliliğe verdiği zararın farkına vardık da, nereden bulup yiyeceğiz aslan balığını?

        Aslan balığının sofralara dahil olması için çalışan Akdeniz Koruma Derneği de Türkiye’nin farklı bölgelerinden gönüllü şeflerle birlikte hareket ediyor. Aslan balığıyla diğer yeni türler farklı tariflerle İstanbul, İzmir, Ankara, Bodrum, Akyaka, Göcek ve Kaş’ta mönülerde yer almaya başlamış. Hani biz öyle bir mönü görmedik ama, aslan balığının restoranlarda tüketimine dair küresel veriler de zayıf. Avlamak zorlu ve tehlikeli olduğu için talep olsa bile tedarik imkanı sınırlı.

        Şu soru da her daim geçerliliğini koruyor: Aslan balığı yemek güvenli midir, iğnelerinden zehir bulaşır mı?

        Florida Üniversitesi’nin bir yayınına göre aslan balığının zehirli dikenleri eldiven ve makasla dikkatlice ayıklandığı takdirde tehlike söz konusu değil. Ancak yüzgeç ve dikenlerle temas halinde değdiği yerde ağrı, deride kızarıklık ve şişliğe neden oluyor. Daha ileri vakalarda baş ağrısı, bulantı, uyuşukluk ve felç meydana gelebiliyor. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi FDA ise Virgin Adaları’ndaki bir araştırma sonucu aslan balığının beslendiği bazı türlerin içerdiği zehrin risk oluşturduğunu tespit etmiş. Yerse!

        HER YIL İSTİLACI 200 TÜR

        Nature Ecology & Evolution dergisinde yayınlanan bir çalışma da istilacı tür olarak aslan balığını öne çıkarıyor. Yazıyı kaleme alan 80 kişilik araştırma grubu, her yıl 200 kadar hayvan türünün yabancısı olduğu bölgeleri istila ederek zarar verdiğini ve insanlığın ekosistemleri korumak adına acil önlem alması gerektiğini söylüyor. Araştırmacılara göre istilacı türlerin çoğalması, küresel ticarette malların dolaşımındaki artışa paralel gelişiyor. Denizlerin en büyük istilacı gücü aslan balıkları ama zebra midyeleri de geri kalmıyor. Karadeniz’den gemilere yapışıp Konstanz Gölü’ne kadar yol alıyor, yerli türleri baskılayıp su borularını tıkıyorlar. Bu midyeler ABD’de Michigan Gölü’nde öyle yayılmış ki, bugün artık biyokütlenin yüzde 90’ını oluşturuyorlar.

        Güney Amerika kökenli kırmızı ateş karıncaları ise Sicilya’yı istila etmiş ve Akdeniz bölgesinde yayılmasından endişe ediliyor. Diğer böcek türlerine büyük zarar veren bu saldırgan karıncalar küresel ticaret ve turizm yoluyla önce ABD’ye, ardından Japonya, Çin, Avustralya ve Yeni Zelanda’ya kadar yayılıyor.

        Nature Ecology & Evolution’da yayınlanan araştırma iklim krizinin de etkisiyle yabancı türlerin toplam sayısının 2050 yılında 2005’e göre yüzde 36 artacağını öngörüyor. Çünkü küresel ısınma yüzünden istilacı türlerin daha önce uygunsuz olan yeni bölgelere uyum sağlaması kolaylaşıyor. Kuraklık, seller, orman yangınları ve tropik fırtınalar bu trendi keskinleştiriyor, çünkü ekosistemler yeni gelen türlere karşı yeterince direnç gösteremiyor.