Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Ayşe Özek Karasu Olimpiyat sıcağında vantilatör endeksi
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        26 Temmuz’da başlayıp 11 Ağustos'a kadar devam edecek 2024 Paris Olimpiyatları’nın yemekhane faslında bütün sporcular eşit ama yatakhaneye geçince bazıları daha eşit…

        İklim krizinde en fazla karbon ayak izi bırakan zenginler, sporcuları gece rahat uyusun diye seyyar klimalarını da Paris’e taşıyor. Çünkü, bütün zamanların en yeşil, en sürdürülebilir olimpiyatını düzenlemeyi hedefleyen Paris'in, sporcu apartları dahil mekan tasarımlarında air-conditioner yok. Bu yaz yine, ille de bastıracak sıcak hava dalgasının hararetini zeminden, yeraltı suyu soğutma sistemiyle gideriyor.

        Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo ve olimpiyat organizasyon başkanı Tony Estanguet
        Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo ve olimpiyat organizasyon başkanı Tony Estanguet

        Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo, “Bilimsel gelişmeye güvenin” diye aylardır dil döküyor. Ancak bu çözümün başarısına şüpheyle bakan zenginler, portatif klimaların nakliyle ille de karbon ayak izi bırakmakta ısrarlı. Kıt kanaat Paris yolcusu olanların ise öyle bir imkanı yok. En azından Uganda Olimpiyat Komitesi Başkanı Donald Rukare bunu söylüyor. Birkaç yıl önce Türkiye’deki bir uluslararası müsabakanın bunaltıcı sıcağında sporcuların klimasız odalarda kaldığını, bazı federasyonların seyyar cihazları beraberinde getirdiğini belirtiyor, “Biz ise götüremedik, çünkü paramız yok” diyor. Washington Post’a konuşan Rukare, Türkiye’deki hangi spor organizasyonu olduğunu söylememiş.

        Şef Amandine Chaignot'dan kerevit ve gnocchi tabağı
        Şef Amandine Chaignot'dan kerevit ve gnocchi tabağı

        Mutfakta eşitliğe diyecek yok. Olimpiyat Köyü’nde 15 bin sporcuya günde 40 bin tabak yemek çıkacak, cateringden sorumlu Sodexo Live organizasyonunda mutfak 7/24 açık olacak, üç Michelin yıldızlısı dahil en ünlü Fransız şeflerin yemeklerini yiyecekler. Pouliche’in şefi Amandine Chaignot’dan enginar püresi, poşe yumurta, az trüf ve peynirle hazırlanmış kruvasan külah, tavuk sosla tatlandırılmış kerevit ve gnocchi, Tony Dore’un fırınından çıkma baget ve çikolatalı ekmekler, Paris Shrivan restoranın bir Michelin yıldızlı şefi Akrame Benallal’dan çıtır kinoa risotto, Marsilyalı üç Michelin yıldızlı şef Alexandre Mazzia’dan füme balık soslu otlu nohut ezmesi, Sodexo şeflerinden çıtır mısır tuile eşliğinde kişnişli yeşil mercimek tabağı, sütlü çikolatalı ahududu mus ve dantel tuile… Mönü böyle uzayıp gidiyor. Ayrıca bitki bazlı et üreticisi Garden Gourmet’den vegan cheese-burger, falafel, nugget ve ton da var.

        Üç Michelin yıldızlı şef Alexandre Mazzia'dan otlu nohut ezme
        Üç Michelin yıldızlı şef Alexandre Mazzia'dan otlu nohut ezme

        Fransız mutfağı vejetaryen aşkıyla müsemma sayılmaz, hatta Fransızların küresel ortalamanın iki katı et yedikleri, Avrupa’da kişi başına en fazla sığır ve danayı tükettikleri malum. Et üretiminin karbon emisyon hacmi de malum. Bu bakımdan Olimpiyat mönüsünde tabakların yüzde 60’ı etten arındırılmış, yüzde 33’ü bitki bazlı olacak; ürünlerin yüzde 80’i de yerli tedarik. Çevresel sürdürülebilirlik adına.

        OLİMPİYAT SONRASI KONUT OLACAK

        Sürdürülebilirlik kaygısı mutfaktan hoş tabaklar çıkaracak besbelli, ancak bazılarına göre aynı durum Olimpiyat Köyü’nde yaşam bakımından geçerli değil; odaları ve yaşam alanlarını geleneksel yöntemle iklimlendirme sıfır.

        Macron, Olimpiyat Köyü turunda
        Macron, Olimpiyat Köyü turunda

        Paris 2024’ün altyapısından sorumlu Yann Krysinski anlatıyor, bina cepheleri yaz sıcağında fazla güneş ışığı almayacak yöne bakıyor ve izolasyon da yeterli; 70 metre derindeki kaynaktan gelen suyun labirent boru sistemiyle zemine dağıtımı sayesinde klimaya ihtiyaç kalmıyor. Ortalama oda sıcaklıkları 6 dereceye kadar iniyor ama ısı ayarı yok. Odalardaki termostat sadece dolaşımdaki suyun hızını kontrol edebiliyor, 1 derece daha sıcak veya soğuk farkı oluyor. Olimpiyat sonrası, Saint Quen ve Saint Denis banliyölerine uzanan mahallede yaklaşık altı bin kişi yaşayacak. Apartmanların zeminden sıcak suyla ısıtılması da mümkün olacak.

        Olimpiyat Köyü 6 bin kişinin yaşadığı mahalleye dönüşecek
        Olimpiyat Köyü 6 bin kişinin yaşadığı mahalleye dönüşecek

        Olimpiyat Köyü’nde başka yeşil dokunuşlar da var. Karyolalar kartondan imal edilmiş, şilteler ise dönüştürülmüş balık ağından. Sporcu yatak odalarının dizaynına bakılırsa dileyene vantilatör hizmeti mevcut. Ancak 2023’ün rekor sıcaklıklarını kerteriz alan paralı kafileler sürdürülebilirliği ve vantilatörü takmıyor.

        Yatak odasında vantilatör, neyse ki priz var
        Yatak odasında vantilatör, neyse ki priz var

        Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo yazın en sıcak günlerinde bile air-condition olmadan konfor temin edeceklerine dair defalarca güvence verdiği ve “Bilim insanlarının söylediğine göre felaketin eşiğindeyiz. Sporcular da dahil, herkes bunun farkında olmalı” gibi uyarıcı dil kullandığı halde ilk itiraz edenler Avustralya, Japonya, Brezilya, Kanada ve Norveç olimpiyat komiteleri oldu. Paris’e naklederek veya kiralama yöntemiyle mutlaka klimalı konaklayacaklarını açıkladılar. Bazıları daha sağduyulu çıktı; mesela Almanya Olimpiyat Komitesi, köye yaptıkları ziyaretlerde soğutma sistemini gayet işlevsel bulduklarını, pencerelerin pasif koruyucu donanımıyla iklimlendirmeye katkı yaptığını açıkladı. Bununla birlikte federasyonlara sormuşlar, ekstra klima ister misiniz diye.

        Belli ki Almanya’da bazı federasyonlar istemiş. Washington Post’un araştırmasından öyle anlaşılıyor. Gazete aylardır süren klima tartışmasına ışık tutmak için en kalabalık kafilesi olan 20 ülkenin olimpiyat komitesine sorularını yollamış. Netice: “Evet, çevre kaygılarının farkındayız ama yüksek performans gerektiren bir yarışa giriyoruz. Bazı sporcular, odalardaki soğutmadan daha düşük sıcaklıklara alışık. Bu da bizleri kaygılandırıyor.”

        Post’un sorusuna cevap veren ABD dahil sekiz ülkenin komitesi de klima getireceğini bildiriyor. Diğer ülkeler İngiltere, Kanada, İtalya ve sınırlı sayıda klimayla Almanya. Japonya soruya cevap vermemiş, ancak daha önce klima planını zaten açıklamıştı. Böylece ev sahibi Fransa hariç, G7 Zenginler grubunun tamamı kendi sistemini kurmuş olacak. Bu ülkelere ilaveten Post’a yanıt veren Yunanistan, Danimarka ve Avustralya’nın da katılımıyla üç bini aşkın sporcu seyyar klimalı odalarda konaklayacak. En kalabalık kafilelerden birine sahip Çin’den yanıt gelmemiş ama ülkede air-condition kullanımı çok yaygın olduğu için muhtemel aday gözüyle bakılıyor.

        Seine Nehri'nin serin havasını taşıyan yürüyüş koridorları oluşturulmuş
        Seine Nehri'nin serin havasını taşıyan yürüyüş koridorları oluşturulmuş

        Görünen o ki, zenginler Paris’in sürdürülebilirlik serüvenine katılmaya hevesli değil, yeşil hedefler uğruna enerji yoğun imtiyazlarından vazgeçmek istemiyorlar. Bu kolektif davranış biçimi derin bir eşitsizliği de beraberinde getiriyor. Paris organizasyonu klima huysuzluğunu önceden hesapladığı için ekstra aksesuara dair fiyat listesine kiralık portatif cihazları da dahil etmiş. Parası olana kiralamak serbest, Ugandalıya vantilatör serbest.

        NEDEN BAŞKA MEVSİMDE YAPILMAZ

        Yaz olimpiyatları birkaç istisna hariç yıllardır temmuz-ağustos aylarında yapılıyor ve sıcak hava şikayetleri her sefer biraz daha yükseliyor. Pandemi nedeniyle bir yıl geciken 2020 Tokyo’da temmuz-ağustostaki oyunlara gün sayılırken sıcaklık ve nem rekoru kırılmış, 41 derecede 80 kişi can vermiş, binlerce kişi hastanelik olmuştu. Bu aylarda sıcaklığın Tokyo’da 32 derece civarında pik yapması normaldi. Nitekim 1964 Tokyo ekim ayında düzenlenmişti. Ardından 1968 Mexico City de öyle. 1988 Seul ve 2000 Sydney güney yarı küreye uyum amacıyla eylül denk getirilmişti. Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) 2000 sonrası temmuz-ağustosu olimpiyat zamanı olarak resmen sabitledi.

        İklim değişirken temmuz-ağustos aylarında ısrar niye? Sebebi tabii ki para. Milyarlarca dolara yayın haklarını satın alan kanalların dediği oluyor. Maksimum seyirci çekmek için en ideal zaman dilimi, küresel spor takviminin nispeten hafiflediği temmuz-ağustos ayları. Yayıncılar sporda durgunluk dönemini değerlendirip prime time liderliğini garanti altına almayı amaçlıyor. Olimpiyatlar ekim ayında düzenlense aynı reytingi tutturmaları mümkün değil.

        IOC özellikle Amerikan federasyonlarının takvimiyle Avrupa futbol sezonunu dikkate alıyor. Eylül ve ekim aylarında NFL Amerikan futbol sezonu, MLB beyzbol playoff karşılaşmaları ve Avrupa’da futbol ligleri başlamış oluyor.

        NBC, Amerika’daki yayın hakları için 2014’te IOC’yle 7.65 milyar dolarlık anlaşma yapmıştı, 2032’ye kadar geçerli. Eurosport’un sahibi Discovery Communications ise Paris 2024’e kadar iki yaz, iki de kış olimpiyatının Avrupa yayın haklarını 1.3 milyar Euro’ya satın almıştı. Neticede para konuşuyor. Klimalara karşı vantilatör endeksinde olduğu gibi.