Yavuz Bingöl: Fazla özgür bir ülkeyiz
Yavuz Bingöl, "Bu coğrafyada bir-iki tane daha Recep Tayyip Erdoğan çıksaymış, daha kuvvetli bir coğrafya olurmuş" dedi. Ünlü sanatçı, ayrıca "fazla özgür bir ülkede yaşıyoruz" ifadelerini kullandı
Yavuz Bingöl, Sabah Gazetesi'nden İlker Gezici'ye konuştu. Gündeme dair açıklamalarda da bulunan Bingöl şunları söyledi:
200 yıllık ekonomik düzene çark sokmuş Müslüman bir liderden bahsediyoruz. Bu lideri yok etmeye çalıştılar. Dünyadaki adaletsizlikle, hukuksuzlukla bir tek Cumhurbaşkanımız savaşıyor. "Dünya beşten büyüktür" demesi boşuna değil. Orta Doğu'da oynanan oyunu görüyor. Bir lider kolay yetişmiyor, bir sanatçının kolay yetişmediği gibi. Sayın Erdoğan öngörüsü olan bir lider, kıymetini bilelim. Söylediği her cümle önemli. "Siz geçmişinize, kendi bağnazlıklarınıza bakın" diyor. Emin olun, onlardan daha çok demokratız, daha özgürlüğe düşkünüz. Bize ne dersi vermeye çalışıyorlar ki? Bu açıdan Erdoğan'ın takındığı tavır, bir vatandaş olarak hoşuma gidiyor, seviyorum tabii. Gerçekten kendilerine baksınlar. Sosyal olgunluğa onlardan 300 yıl önce erişmiş bir milletiz. Bunu bir lider böyle dillendirdiğinde, ister sağcı, ister solcu, ister Alevi, ister Kürt ol; hoşuna gidiyor. Çünkü doğruyu söylüyor. Lider, senin sesin oluyor.
"BU ÜLKE BİZİM"
Bu millet hiçbir zaman Irak, Suriye gibi olmaz. Bu ülke bizim; çakıl taşını bile kimseye vermeye niyetimiz yok. Bu coğrafyada bir-iki tane daha Recep Tayyip Erdoğan çıksaymış, daha kuvvetli bir coğrafya olurmuş. İran'da, Pakistan'da da onun gibi bir lider olsaydı; Amerika ve İngiltere gibi emperyal güçler bu kadar kolay at oynatamazmış oralarda.
"FAZLA ÖZGÜR BİR ÜLKEYİZ"
Ne kadar çok özgürüz söyleyeyim. Halkın vergilerinden toplanan paralarla alınan silahları, bu ülkenin insanına doğrultacak ve onları öldürecek kadar özgürüz. Onlarca darbe yapıp bu ülkenin gençlerini asacak kadar özgürüz. Bu ülkenin içine girerek, hendek siyaseti yaparak kamu düzenini bozacak kadar özgürüz. Böyle özgürlük olur mu! İleri demokrasi dediğin şey, kurallar silsilesidir üstadım. Siz buna uyarsanız, özgür bir ülke oluyorsunuz. Özgürlüğü, demokrasiyi; birbirimizi hoyratça harcayarak, birbirimizi kolayca yıpratarak, ülke içindeki birlik beraberliğimizi korumayarak kullanıyoruz. New York Times'ta bir gazeteci, 'Başkan Kennedy'i devlet öldürmüştür' diye yazabilir mi? Sıkıysa yazsın. Özgürlük bu mu? Herkes önüne geleni yazabilir mi? Biz her düşündüğümüzü söyleyebiliyor muyuz? Düşünce özgürlüğü değil, düşüncesizlik özgürlüğü ortaya çıkıyor o zaman. Yurt dışına gidin; orada yapamadığınız her şeyi burada yapabiliyorsunuz. Orada yere tüküremezseniz, burada tükürüyorsunuz, kırmızı da geçemezsiniz, burada geçiyorsunuz. Burada iktidar, yasal bir düzenleme yaptığında ayağa kalkıyoruz. Herkes kurallara, yasaya uyacak. Biz fazla özgür bir ülkeyiz.
"60 YILDIR OYNANAN OYUNA TÜRKİYE'Yİ DE DAHİL ETMEK İSTEDİLER"
Onlarca devlet adamı gördüm. Resepsiyonlara ilk kez gidip gelen insanlar değiliz. Bir sanatçı, herkesle bir araya gelip dertleşebilir, konuşabilir. Bunları 'şucu, bucu' diye ayırmak ya da yandaş diye yaftalamak doğru değil. Bakın; 15 Temmuz gibi inanılmaz bir şey yaşadık. O, birlik-beraberlik anlamında bizi kendimize getirdi. Bunu daha da güçlendirmek lazım. Çünkü oynanan oyun çok belli. Ortadoğu'da 60 yıldır oynanan oyuna Türkiye'yi de dahil etmek istediler. Uyanık ve dirayetli olmalıyız. O yüzden bazı ideolojik ayrılıkları böyle durumlarda bir kenara bırakmak ve beraber hareket etmek gerekiyor.
FIRAT KALKANI VE ZEYTİN DALI HAREKATI
15 Temmuz'da ordunun zayıfladığı algısı dünyaya yayılmışken bu iki hareket, güç gösterisi çok önemliydi. Dünyanın üç-dört büyük ülkesinin yapacağı operasyon bunlar.