Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Salgını durdurmanın en hızlı yolu ‘iyi bir sağlık iletişiminden’ geçiyor

        Dünya genelinde yaşadığımız bu salgın bize bilimin önemi kadar bilimi halka anlatmanın önemini de gösterdi. Eğer bilim dünyası ve halk arasında iyi bir sağlık iletişimi geliştirebilirsek toplumsal düzeyde davranışları değiştirebilir, hastalıkları önleyebilir ve salgınları daha hızlı durdurabiliriz.

        Hekimler olarak sade, yalın ve anlaşılır bir dille bilimsel bilgiyi aktarmak, aktarırken toplumda bilinç oluşturmak ve tedbir alırken paniğin önüne geçmek çok önemli.

        SAĞLIK İLETİŞİMİNİN ÖZELLİKLERİ

        Türkiye’de sağlık okuryazarlığı yaklaşık olarak yüzde 3 oranında. Yani bir sağlık haberinde kaynağın güvenilirliğini anlamak, doğru bilgi olup olmadığını görebilmek, verileri sorgulamak ve anlatılmak isteneni tam görmek çok kolay değil. Peki, etkin bir sağlık iletişimi kurmak nasıl mümkün? Neler olmalı?

        BİLİMSEL BİR BİLGİYİ NASIL ANLATMALIYIZ?

        Doğru bilgi: Öncelikle verilen bilginin alanında uzman hekimler tarafından ve bilimsel literatüre dayalı olarak yapılması gerekiyor.

        Yalın bir dil: Belki de en önemlisi bu bilginin yalın bir dille halka aktarılması lazım. Yani hekimler hangi iletişim aracını kullanırsa kullansın bunu basit bir dille ifade etmeli. Bu bir instagram profili de olabilir bir televizyonda canlı yayın da. Mesela koronavirüs salgınında en çok tartışılan verilerden biri ‘entübe’ hasta sayısı oldu. Entübenin ne olduğunu belki de her konuşmada vurgulamamız gerekiyor.

        Doğru mecra: Hangi mecradan bilgi veriyorsak o mecraya uygun bir dil kullanmak önemli. Yazılı basın ile görsel basın çok farklı olduğu gibi şimdi bir de çok etkin olan sosyal medya var. Hepsi için uygun dil belirlememiz gerekiyor. Tabii hangi mecradan kime ulaşacağını bilmek de önemli? İleri yaştaki kişiler sosyal medyayı daha az kullanırken onlara ulaşacak bilgi için instagram’ı seçmek doğru olmayabilir.

        Şeffaf olmalı: Bilgi verilirken halka şeffaf olunmalı. Örneğin Çin belki de ilk vakaları gizlemeseydi biz şu an bu pandemiyi yaşamıyor olacaktık. Ortada riskli bir durum varsa hekimler halkı uyarmalı. Ancak bu uyarı aynı zamanda paniğe yol açacak şekilde değil, sağduyulu şekilde yapılmalı.

        HALK DOĞRU BİLGİYİ NASIL SEÇMELİ?

        Bilimsel bilgi: Bir konuda bilgi verirken öncelikle ortada bu konu ile ilgili bir bilimsel araştırma olup olmadığı sorgulanmalı. Örneğin bir haberde yeni bir aşı veya ilaçtan bahsediliyorsa çalışmanın ne aşamada olduğu, hangi kurumların yaptığını sorgulamak gerekiyor.

        Kaynak: Doğru bilgi için doğru kaynakları kullanmamız da çok önemli. Bazen çok popüler gibi görünen insanlar ya da o mecralar size sağlam kaynaklardan bilgi aktarmayabilir. Bunu sorgulamak için haberlerde hangi kaynakların kullanıldığı, bir üniversitenin araştırması olup olmadığını düşünmek gerekiyor.

        Cazibeli başlıklar: Gazetelerde, televizyonlarda ve internet sitelerinde tabiri caizse ‘cazibeli’ başlıklar kullanılıyor. Ama okuyucuyu çağıran o cazibeli başlıklar tıpkı bize ‘gel’ diyen sağlıksız çikolata paketleri gibi. Dışı renkli ama içi faydasız ve hatta zararlı. Her cazip başlıktan kötü bir haber çıkmaz ama okurken bunu düşünmek gerekiyor.

        Araştırmak: Bir tedaviyi ya da hastalığı araştırırken en doğru bilgiler Sağlık Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü gibi resmi siteler ya da hastalığa ait dernek sayfalarındadır. Eğer yabancı kaynaklar kullanabilecekseniz tıp literatürünü de inceleyebilirsiniz ama bu kadar zorlamanıza gerek yok. Haberlerde genellikle hangi tıp dergisinden alıntı yapıldığı yazılır. Tabii tıp dergilerinin de ciddi ve hakemli dergiler olmasına dikkat etmek gerekli.

        DOĞRU SAĞLIK İLETİŞİMİ NELERİ DEĞİŞTİRİR?

        1. Sağlıksız davranışları ciddi ölçüde değiştirir. 2019 yılında Sağlık Bakanlığı bu konuda bir araştırma yaptı ve sonuçlarını yayınladı. Türkiye’de sağlık okuryazarlığı yetersiz olanların %43,5’i, ortalama olanların %22,6’sı, yeterli olanların %19,7’si, mükemmel olanların ise %13,5’i kronik bir hastalığa sahip. Yani doğru habere erişmek sadece algımızı değil sağlığımızı da gerçekten koruyor.

        2. Sağlık okuryazarlığının artması ülkedeki sağlık uygulamaları konusunda da gelişim sağlar. Siz doğru tedavi konusunda algınızı geliştirdikçe bu konudaki uygulamalar da gelişir.

        3. İyi bir sağlık iletişimi daha etkin bir tedavi imkanı sunar. Hangi doktora gitmeniz gerektiğini ve nasıl bir işlem uygulanacağını daha iyi bilirsiniz. Gereksiz vakit kaybından ve yanlış tedaviden kaçınmış olursunuz.

        4. Daha etkin bir tedavi ülkenin genel anlamda sağlığa harcadığı parayı ve ekonomiyi de etkiler. Mesela gelişmiş ülkelerin tümünde birinci basamak dediğimiz aile hekimliği çok gelişmiştir. İnsanlar sıradan hastalıklar için sürekli uzman hekime gitmez. Böylece uzman hekimler gerekli hastalarına da daha çok vakit ayırabilir hale gelir.

        5. Birçoğumuz doktora gidince hangi hastalığın hangisi ile ilişkili olduğunu bilmediğinden doğru yönlendirmeleri yapamıyoruz. Unutmamak lazım ki en iyi doktor kişinin kendisidir. Mesela koronavirüs bir solunum yolu hastalığı ancak ölümlerin büyük çoğunda hipertansiyon görülüyor. Normalde birbiriyle ilişkili gibi gelmeyen bu iki hastalık birbirini doğrudan etkiliyor. İyi bir sağlık iletişimiyle hem hasta kendisini daha iyi koruması gerektiğini bilir hale gelecek hem de virüse yakalandığı takdirde doktoruna ek hastalıkları hakkında doğru bilgiler verecek.

        Yani sağlık iletişimi aslında şu içinde bulunduğumuz ve 4 ay gibi kısa bir sürede tüm dünyayı eve hapseden koronavirüs sayesinde önemini bize anlattı. Bugüne kadar “Kansere çare bulundu” haberlerinden yakınırken gördük ki iyi bir iletişim ile milyarlarca insanı etkileyen bir hastalıktan korunma da sağlanabilirmiş. İletişim isminden de anlaşıldığı gibi işteş bir fiil içeriyor. Yani karşılıklı, iki taraflı bir eylem. Dolayısıyla anlatan kadar dinleyen de önemli. Biz hekimler olarak hedef kitlemizi tanıyarak, en eğitimli insan kadar en düşük sosyo ekonomik ve sosyo kültürel düzeye sahip bireylerin de anlayacağı dili kullanmayı bilmeliyiz. Yine aynı şekilde halkımız doğru bilgiye ulaşmak için “etkin” bir dinleme gerçekleştirmeli ve gerektiğinde kaynaklara ulaşıp sorularını iletebilmeli. Bugünler elbet geçecek ve koronavirüs ile olan savaşı kazanacağız ancak en az hasarla atlatmak bizim elimizde. Bu nedenle şu sıralar sık kullandığımız mesaj ile yazıyı bitirelim. Zira bilim dünyası her ne kadar çalışıp çözüm üretmek için uğraşsa da siz bu hastalık yeryüzünden silinene kadar bir süre daha “Evde kalın.”

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa