Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Altın fiyatı zirve yaptı mı?

        Altının yıldızı parlamaya devam ediyor. Hem ABD doları hem Euro hem de İsviçre Frangı cinsinden son bir yılda altının değer artışı yüzde 30-40 arasında değişiyor.

        Geçen hafta sonunda ons fiyatı 2700 doları aşan altının 2024 yılı performansı da yüzde 32’ye yükseldi. Altın mart ayı sonrasında yeni rekorları kovalıyor.

        ➔ Altının TL bazındaki artışı ise dolar kurunun TL karşısındaki değerini içerdiğinden dünyadaki performansından daha yüksek gerçekleşiyor.

        ➔ Gram altının fiyatı da geçen hafta yüzde 3.4 yükselerek bugün 3 bin lirayı aştı.

        TL bazındaki altının değeri bu yıl içinde yüzde 55 ve son bir yılda da yüzde 71 arttı. Bu performansıyla altın finansal yatırım araçları içinde en çok kazandıran ana yatırım aracı oldu.

        ➔ Bu primler göz önüne alındığında otomatik olarak şu soru akla geliyor: Altın fiyatları tavanına ulaştı mı?

        Altın fiyatlarının yeni yeni zirveler yaptığı bir gerçek ancak henüz aşırı değerlenme bölgesinde olmadığına inanmak için güçlü nedenler var.

        1-DOLARA GÜVENSİZLİK ALTINA TALEBİ ATEŞLİYOR

        Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu Çin, Hindistan ve Polonya gibi pek çok ülke geçtiğimiz aylarda altın rezervlerini hızla artırdı.

        ➔ Bir merkez bankasının altın rezervleri aynı zamanda bir ülkenin ekonomik öneminin bir ifadesi olarak da kabul edilir.

        ➔ Örneğin Polonya Merkez Bankası’nın (NBP) şu anda toplam 420 ton altın rezervi var. Bu miktar İngiltere’nin rezervlerinden daha fazla.

        ➔ NBP Başkanı Adam Glapinski, yoğun altın alımları ile ilgili olarak şunları söyledi: "Çevremizde dramatik bir durum ortaya çıksa bile hiçbir ticaret ortağımız ve yatırımcımız bizim güvenilirliğimizden ve ödeme gücümüzden şüphe edemez."

        ➔ Diğer bir ifadeyle ciddi kriz zamanlarında altın, rezerv para birimi durumundaki ABD doları ve Euro’dan bile daha güvenilir bir garantör durumunda.

        ➔ Bu nedenle başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere pek çok ülke altın rezervlerini olası kötü günlere hazırlıklı olmak için hızla artırıyor ve artırmaya da devam edecek.

        2-FAİZ İNDİRİMLERİ TEKNİK DESTEK SAĞLIYOR

        ➔ Enflasyonun düşürülmesi ardından faiz indirimleri Avrupa ve ABD’de başladı.

        ➔ 18 Eylül Çarşamba günü Fed, Temmuz 2019'un sonundan bu yana ilk kez faiz oranlarını düşürdü. Banka sadece faizi düşürmekle kalmadı, 50 baz puanlık bir indirimle tüm dikkatleri üzerine çekti.

        ➔ Fed en son 50 baz puanlık indirimi ekonomik çalkantıların ortasında Ocak 2001 ve Eylül 2007'de gerçekleştirdi.

        ➔ Teknik olarak faiz indirimi ile birlikte değer yitirecek olan dolar genelde ters korelasyon içindeki altını yükseltecek.

        ➔ İstatistiki olarak 2000’li yılların başlangıcından bu yana faiz oranı indirimlerinin üç aşamasının her birinde durum böyle olduğu belirtiliyor.

        ➔ 2000'li yılların başında dot-com balonunun patlamasının ardından başlayan faiz indirimi sürecinde altının fiyatı 253 dolardan 420 dolara yükselerek yüzde 66 değerlendi.

        ➔ 2008-2009 küresel finansal krizinin ardından faiz oranlarının düşürülmesiyle altın fiyatı 660 dolardan 1.920 dolara, yani yüzde 191 yükseliş kaydetti.

        ➔ 2019-2020 faiz indirimi aşamasında, ABD ekonomisindeki yavaşlama, ABD ile Çin arasındaki ticaret anlaşmazlığı ve hemen ardından gelen koronavirüs salgını altının fiyatını yüzde 35 üzerinde bir sıçrayışla 1.400 dolardan yaklaşık 1.900 dolara çıkardı.

        ➔ Diğer bir ifadeyle faiz indirimlerinin gerçekleştiği dönemler altın fiyatları bakımından oldukça bereketli oluyor.

        3-JEOPOLİTİK GERİLİMLER BESLİYOR

        ➔ Altın jeopolitik gelişmelerde sığınılacak güvenli liman.

        ➔ Ukrayna'daki savaş 2,5 yılı aşkın bir süredir devam ediyor ve küresel gerilimi İkinci Dünya Savası sonrasının en yüksek düzeyine çıkardı.

        ➔ Dünyadaki gerilim son olarak İsrail’e bağlı kuvvetlerin Lübnan'ı işgal etmesi ile daha da arttı.

        ➔ Savaşın İran’ı içine alarak Orta Doğu'nun tamamını kaplayacağına yönelik endişeler her geçen gün biraz daha artıyor.

        ➔ Güney Çin Denizi’nde Çin ile bölge ülkelerin anlaşmazlıkları suları ısıtıyor.

        ➔ ABD seçiminde Trump’ın kazanacağı fiyatlanmaya başlandığı belirtiliyor. Eğer Trump seçilirse Çin ile ABD’nin daha gergin olacağı çok açık. En başta gümrük duvarları yükselecek.

        Altın dünyada gittikçe kırılganlaşan jeopolitik durum nedeniyle merkez bankalarının bilançolarında daha geniş bir yer alıyor.

        Yine aynı nedenden dolayı finansal yatırımcıların portföyünde giderek artan bir orana sahip oluyor. Altın finansal piyasalardan da talep görüyor.

        ➔ Merkez bankalarının ve piyasaların altına yönelmesinde Ukrayna Savaşı nedeniyle Rusya’nın dolar rezervlerine Amerika ve Avrupa ülkelerinin el koyması, ABD ile dost olmayan ülkelerin dolardan uzaklaşmasına güçlü bir neden oluşturuyor.

        ➔ Bu arada bu hafta 22-24 Ekim tarihleri ​​arasında Rusya’nın Kazan kentinde yapılacak BRICS Zirvesi büyük ihtimalle rezerv para birimi olarak ABD dolarının durumunu daha da tartışılır hale getirecek.

        BRICS’lerin gündeme getirecekleri yeni rezerv para birimi sepetinde altının üstleneceği rol önemli olacak ve değerli metale ekstra bir talep yaratacak.

        ➔ Dolayısıyla BRICS’lerin yeni para birimi ile birlikte altın için beklenmedik bir cepheden de güçlü bir rüzgar esebilir.

        UZUN VADELİ YÜKSELİŞE DEVAM MI?

        ➔ Ayrıca Dünya Altın Konseyi'nin Haziran ayında yayınladığı 2024 Merkez Bankası Altın Rezervleri Anketi'nin sonuçlarına göre hiçbir merkez bankasının altın varlıklarını önümüzdeki yıl düşürmesi beklenmiyor, tersine artırması öngörülüyor.

        ➔ Sonuçta enflasyona karşı güçlü bir koruma sağlaması, kriz dönemlerindeki daha iyi performans göstermesi, temerrüt riskinin bulunmaması ve likiditesinin yüksekliği gibi kritik nedenler altının lehine çalışıyor.

        ➔ Elbette altının kısa vadede hızlı yükselişinin önü kar realizasyonları ile kesilebilir veya bir süre yatay dalgalı bir seyir izleyebilir. Uzun vadeli yükseliş trendlerinde kısa vadeli düşüşlerin olması doğaldır.

        ➔ Ancak pek çok uzman altın talebini destekleyen nedenlerde önemli bir değişiklik beklemiyor. ABD seçimi sonrası Ukrayna’da savaşın sonu gelse bile yerine ısınan Çin denizinin veya Tayvan’ın alması muhtemeldir.

        ➔ Kaldı ki jeopolitik gelişmeler altını körükleyen üç ana etkenden biridir. Nedenlerden biri zayıflasa bile diğer iki ana nedenin varlığını sürdürmesi güçlü olasılıktır.

        Bütün bu nedenlerledir ki altının uzun vadeli yükseliş trendini devam edeceği tahmin ediliyor.