Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Şirketler finansmanda niye pozisyon değiştirdi?

        Merkez Bankası’nın izlediği reel şirketlerin döviz pozisyonu yeniden hızla açılıyor. 9 aydır hızla artan döviz pozisyon açıkları Temmuz 2024 itibariyle 121.4 milyar dolara ulaştı.

        ➔ Geçen yılın ekim ayında 74.5 milyar dolara kadar inen döviz pozisyon açıkları 9 ayda 46.8 milyar dolar arttı. Bu artış aylık ortalama 5 milyar dolara denk geliyor.

        ➔ Oran olarak ise pozisyon açıktaki büyüme yüzde 63’e vardı. Çok kısa zamanda çok hızlı bir artış söz konusu.

        ➔ Döviz açık pozisyonları özellikle 2009’da ekonominin durgunluktan çıkması için şirketlere getirilen dövizle borçlanma serbestiyle tırmanışa geçti.

        2008 sonunda 62.5 milyar dolar olan şirketlerin açık pozisyon tutarı 10 yılda 195.3 milyar dolara yükseldi. İki katı aşan bir artış meydana geldi.

        ➔ Açık pozisyonların aşırı büyümesi, üstlenilen kur riski nedeniyle şirketler üzerinde baskı oluşturması, kur yükselişlerinde şirketlerin zarar etmesi ve bilançolarının bozulması yoluyla finansal ve makro ekonomik dengesizliklere yol açıyordu.

        AÇIK POZİSYONU 121 MİLYAR DOLAR AZALTMIŞLARDI

        ➔ 2018’den itibaren uygulamaya konulan döviz geliri olmayan şirketlere dövizde açık pozisyon taşıma kısıtlaması ve bu sırada yükselen kurun şirketleri korkutması sonucu yabancı para borçları azaltılmaya başlandı.

        ➔ Bu çerçevede toplam açık pozisyon Şubat 2018’de 195.3 milyar dolardan Ekim 2023’te 74.5 milyar dolara kadar indi.

        5.5 yılı bulan bu süreçte şirketler açık pozisyonlarını 120.7 milyar dolar azalttı. Şirketler net borç ödeyici duruma geldiler. Azalma yüzde 61.8 düzeyine vardı.

        ➔ Yine geçtiğimiz dönemde kurların yukarı yönlü hareketleri bu pozisyon açıklarının kapatılmasında önemli bir rol oynadı.

        ➔ Merkez Bankası da dövize yönelik talebi karşılamak üzere rezervlerinden 100 milyar dolardan fazla satış yaptı.

        DÖVİZLE BORÇLANMAYA BALIKLAMA DALIŞ

        ➔ 2023 seçiminin geride kalması ve uygulamaya konulan rasyonel ekonomik program döneminde şirketler döviz kuru artışının faizlerin ve enflasyonun altında seyredeceğine inandı.

        ➔ Ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası da bu yönde açıklamalar yaparak dış sermaye yatırımlarını ve ekonomik birimlerin dövizden TL’ye geçişini cesaretlendirdi.

        ➔ Sonuçta şirketler finansal yollardan para kazanmak için dövizle borçlanmaya balıklama bir dalış yaptı. Geçmişte yaşanan acı tecrübelere rağmen bundan geri kalmadılar.

        ➔ Çünkü ticari TL kredi faizleri çok yüksekti. Dahası zaten krediler üzerinde aylık yüzde 2 artış kısıtlaması TL kredilerde reel daralmaya yol açıyordu.

        ➔ Bu durumda çare, parayı bul da nereden bulursan bul, hangi parayla bulursan bula döndü.

        SON YATIRIM ARTIŞI TL İLE FİNANSE EDİLDİ

        ➔ Halbuki şirketler geçmiş dönemlerde döviz borçlanmaya yeni yatırımlarda kullanmak için, giderdi. Çünkü kur riski taşımasına karşılık dövizle borçlanmanın TL’ye göre faizi çok daha düşük ve vadesi çok daha uzundu.

        ➔ Ancak şirketlerin yatırımları da durdu, 2019’un son çeyreğinde başlayan yatırım artışı 2024’ün ikinci çeyreğinde son buldu. Hatta gerilemeye başladı.

        ➔ Geçen 4.5 yılda ise şirketler 2000’li yılların kesintisiz en uzun yatırım artışını gerçekleştirdi.

        Bu yatırımlar da şirketlerin dış borçlarını ve dövizle borçlarını azaltmaları, pozisyon açıklarını küçültmeleriyle çakıştı. Türkiye’de ilk kez yaşanan bir durumla karşı karşıya geldik.

        Şirketler bir yandan döviz borçlarını azaltırken diğer yandan TL borçlanarak yatırım yaptılar.

        ➔ Bunda elbette TL kredi faizlerinin anılan dönemin büyük kısmında reel anlamda negatif olmasının rolü büyüktü.

        Yerli para bol ve ucuzken şirketler hem yabancı para borçlarını azalttı hem de yeni yatırımlarını finanse etti. Böyle yaparak da gayet isabetli bir iş yaptılar.

        BAŞKA NE YAPILABİLİRDİ?

        ➔ Yine dış borç azaltma ve yerli para ile yeni yatırımları finanse etme döneminde şirketler tarihlerinin en yüksek karını elde etti. Şirketlerin 2021, 2022 ve 2023 bilançoları bunu gösteriyor.

        ➔ Hem 500 büyük sanayi şirketinde hem de Türkiye çapında küçük büyük 1 milyon civarında şirketi kapsayan TCMB’nin Sektör Bilançoları bize bunu söylüyor.

        Doğal olarak Mayıs 2023 sonrası TL ticari kredi faizleri yükselince şirketler hem yatırımları durdurdu hem de borçlanmada TL’den dövize geçti.

        ➔ Zaten krediler kısıtlandığı, iç ve dış talep durgunlaştığı, kapasite kullanım oranlarının gerilediği bir ortamda başka ne yapılabilirdi ki.

        ➔ Hiç değilse finansmanda pozisyon değiştirerek paradan para kazanmaya çalışan belli bir şirketler kesimi var.