Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Nobel'li Acemoğlu'ndan önümüzdeki 20 yılda dünyayı değiştirecek 6 akım
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Türkiye’den Nobel ödülünü alan üçüncü kişi dünyaca tanınmış ekonomist Prof. Dr. Daron Acemoğlu oldu. Daron Acemoğlu’nu Türkiye ekonomisi konusunda sık sık yaptığı değerlendirmelerden ve uyarılardan tanıyoruz.

        ➔ Son olarak kendisini 27 Eylül’de “Türkiye İş Bankası’nın 100. Yılında Atatürk Vizyonuyla Gelecek Yüzyıla Bakış” konferansında izledik.

        ➔ Yine önemli konulara parmak basmıştı. Dünyanın gelecek 20 yılını şekillendirecek 6 ana akıma dikkat çekmiş ve Türkiye’nin hazırlık yapması gerektiğini belirtmişti.

        ALTI ANA AKIM

        ➔ Hemen belirtelim ki Acemoğlu dünyanın önündeki 20 yılı büyük değişim ve dönüşümün olacağı çok çalkantılı bir dönem olarak görüyor.

        ➔İş Bankası Konferansı’nda Prof. Dr. Daron Acemoğlu dünyada gelecek 20 yılın çok çalkantılı geçebileceğini belirterek gelişmeleri belirleyecek 6 ana akımı ve bu akımların açılımını şöyle yaptı:

        “1-YAPAY ZEKA, EŞİTSİZLİK VE İSTİHDAM

        ➔ Bu dönemde etkili olacak akımların hepsi teknolojiyle iç içe. Dolayısıyla teknolojiye hazır olma, bununla ilgili insani sermayeye yatırım ve teknolojinin yönü çok önemli olacak.

        ➔ Yapay zekâ tüm ülkelerde iş süreçlerini etkiliyor ve bu nedenle de yapay zekâ yatırımları giderek artıyor.

        2-YAŞLANAN NÜFUS

        ➔ Dünya nüfusu yaşlanıyor ve bazı ekonomistler yaşlanmanın ekonomi üzerinde negatif etkileri olacağını öngörüyor ama durum tam da böyle değil, tersine hafifçe bir pozitif etki var.

        ➔ Nasıl oluyor bu? Yanıt da çok basit, teknolojik ilerlemeden.

        ➔ Çok hızlı yaşlanan ülkeler özellikle Almanya, Japonya, Güney Kore aynı zamanda teknolojiye çok hızlı adapte olabilecek ülkeler. Yaşlanmalarıyla beraber yeni teknolojilere olan yatırımlarını çok arttırdılar. Bu ülkelerde robotların üretim sürecine katılması çok hızlı bir şekilde arttı.

        3-İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ

        ➔ Hem emisyonların artması hem iklim bozulması en azından 2100 senesine kadar devam edecek. Ekonominin enerjiye olan bağımlılığının niteliği değişecek, aynı zamanda sosyal ve ekonomik hayatı etkileyecek şekilde iklim değişikliğinin devam edecek.

        ➔ Bunun çözümünde yine teknoloji ana yerde bulunuyor. Karbon salımını azaltmanın tek yolu emisyonları düşük teknolojilerin hızlanmasıdır. Bunun için yenilenebilir enerjiye daha fazla yatırım yapılması gerekiyor.

        4-MAKROEKONOMİK DENGESİZLİKLER

        ➔ Herhangi bir değişimi, makroekonomi iyi durumdayken yapmak daha kolay. Eğer insanlar zenginse, enflasyon, işsizlik problemi yoksa, üretkenlik artıyorsa başka değişimleri yapmak da daha kolay.

        ➔ Şu anda tüm dünya ekonomisinde gerek faiz seviyesi gerekse bütçe açıklarındaki artış gibi makroekonomik tablo ülkelerin sosyal güvenlik ağını genişletmesi, yapay zekâya yatırımı, yenilenebilir enerji yatırımlarını artırmasını ve değişime adaptasyonu zorlaştırıyor.

        5-DÜNYA EKONOMİ DÜZENİNDE DEĞİŞİMLER

        ➔Küreselleşmenin niteliği değişiyor, yatırımcılar en yakın yerlere kayıyor.

        ➔ Özellikle 2017'den bu yana yaşanmakta olan süreçte yatırımcılar en yakın coğrafyalara, müttefik ülkelere kaymaya başladı. Bunun da yine teknolojiyle iç içe bir durumu bulunuyor.

        6-DEMOKRASI KRİZİ

        ➔ Demokrasinin büyümeye çok net pozitif bir etkisi var. Bu etki özellikle artan yatırımlardan, eğitim ve sağlık gibi alanlardaki iyileştirmelerden geliyor.

        ➔ Ancak ne yazık ki dünyanın dört bir köşesinde demokrasi krizi yaşanıyor.

        ➔ Niye diye baktığınız zaman ana sebep şu: Demokrasi beklentinin altında bir performans sağlıyor.

        ➔ Eğer demokrasi büyüme getirebilirse yolsuzluğu kontrol ederse istikrar getirebilirse demokrasiye olan destek artıyor.

        Demokrasi baharı bitti, demokrasi sonbaharındayız.

        ➔ Sadece otomasyona mı yatırım yapacağız yoksa otomasyon yerine işçi ücretlerini mi artıracağız?

        ➔ Yeni teknolojilere yatırım yapmayı becerebilecek miyiz?

        ➔ Küreselleşmeyi nasıl yeniden organize edeceğiz?

        ➔ Sosyal medyayı demokrasiye yardım eden bir süreç haline getirebilecek miyiz, gibi pek çok soru var.”

        TÜRKİYE AKIMLARA HAZIR OLMALI

        ➔ Daron Acemoğlu, Türkiye'nin gelecekte dünyadaki gidişatı belirleyecek akımlara hazır olması için teknolojiye yatırım yapması, beşeri sermayeyi doğru biçimde geliştirmesi ve kullanması gerektiğinin altını çizdi.

        ➔ Acemoğlu, “Gelecek 20 yıl kritik bir süreç. Bu 6 akım dünyayı değiştirecek ve buna hazır olmayan ülkeler daha da geri kalacaklar. Türkiye'nin ekonomik olarak, bilimsel olarak, siyasi olarak bu akımlara hazır olması lazım ve bence bunun şu anda başlaması lazım" dedi.

        TEKNOLOJİ İLK DÖNEMDEN FARKI

        ➔ Daron Acemoğlu konuşmasının sonunda Türkiye ile ilgili değerlendirmelerde bulunurken şöyle konuştu:

        ➔ “Türkiye aktardığım bu akımlara ve teknolojinin getirdiği sonuçlara hazır mı? İlk kez teknolojinin gerisinde kalıp, teknolojinin kendisi değişirken aynı zamanda teknolojiye geçmeye çalışılan ilk dönem değil bu dönem.

        ➔ Aynı şeyi 100 sene önce de yaşadık. O zaman hayatta en hakiki mürşit ilimdi ama şimdi bir tek ilim değil. O ilmi alıp teknolojiye uygulamak gerekiyor. Burada İş Bankası'nın ilk baştaki rolü çok önemli.

        ➔ Niye? Çünkü İş Bankası, Türkiye'nin en büyük finansörü olarak ortaya çıktı ve yeni teknolojilerin gelmesinde, tarımda, sanayide önemli bir rol üstlendi. O zaman Türkiye başarılı oldu.

        ➔ Bugün hazır mı? Hayır, ne yazık ki hazır değil. Çünkü Türkiye, aynı dengesizlikleri çok daha ciddi bir şekilde yaşıyor. Türkiye, hiçbir zaman Çin, Güney Kore, Tayvan, Singapur gibi bir büyümeye ulaşamadı.”

        ACEMOĞLU’NDAN YANITINI BEKLEDİĞİM SORULAR

        ➔ Akademik kariyerini Nobel ile taçlandıran Prof.Dr. Daron Acemoğlu’ndan kendisinin sorduğu sorulara önümüzdeki dönemde yanıt vermesini bekleyeceğiz.

        ➔ Sonbaharına giren demokrasinin nereye ve nasıl bir yönetim biçimine doğru evrileceğini merak ediyoruz.

        ➔ Dünya en azından ikiye bölündü, artık küreselleşmeden bahsedebilir miyiz?

        Demokrasi ile yönetilmeyen baskıcı bir rejime sahip Çin nasıl oldu da kalkınmayı başardı? Hatta ABD’nin hegemonya mücadelesine girmesini gerektirecek düzeye nasıl geldi?

        ➔ Sosyal medya, demokrasi krizinin belki de en önemli aracı haline geldi. Klasik medyanın hakim olduğu geçmiş dönemdeki gibi, sosyal medya demokrasiye hizmet eder hale nasıl getirilebilir, ya da getirebilecek mi?