Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema Dijital platformların sinema salonlarına etkisi ne oldu?
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Dijital platformların yüksek ölçekte yükselişe geçmesi, yapımlarının Oscar kazanması, akıllara sinemada yeni bir devrimin yaşanıp yaşanmayacağı sorusunu getirdi.

        Doğasında ‘kazan / kazan’ olmadığı için her devrimde birileri kazanırken doğal olarak birileri kaybeder.

        Dijital platformların sinemada yeni bir devrime imza attığı, bunun sonucunda da sinema salonlarının kaybeden tarafta olacağını öngörenler bir hayli fazlaydı.

        Sinema salonu işletmecileri için karanlık günlerin başladığı, sektörün bir diğer yapı taşlarından olan yapımcılar için yol ayrımına gelindiği düşünülüyordu.

        Yeni bir yeniliği tercih edip dijital platformlar için mi yoksa geleneksel olan sinema salonları için mi film üreteceklerdi?

        Sinema salonlarıyla dijital platformlar arasındaki rekabet, her geçen gün daha da artıyor.

        Bazı yapımcılar, sinemanın geleceğinin dijital platformlarda olduğunu, bu fikrin karşı tarafında duranlar ise sinema salonlarının güncelliğini her zaman koruyacağını düşünüyor.

        Disney’in dijital platformu Disney Plus’ın haziranda Türkiye’de erişime açılmasıyla dijital platformlar arasındaki rekabet iyiden iyiye kızışacak.

        Bu rekabet, elbette sinema salonlarının dijital platformlarla olan rekabetine de yansıyacak.

        Çünkü Disney Plus, sinema salonlarında 3 - 5 milyon arasında izleyici oranlarına sahip olabileceği öngörülen yapımlara 3 - 5 milyon dolar arasında ödeme yaptı / yapıyor.

        Disney Plus için 3 - 5 milyon dolar çok büyük bir para değil. Türkiye’de bir yapımcı için ise büyük para. Güncel kurlarla 45 - 75 milyon lira.

        REKLAM

        Diyelim ki 3 milyon dolar ödenen bir yapımın maliyeti en fazla 20 milyon lira. Bunun sonucunda yapımcıya 25 milyon lira kalıyor.

        PR, ilan ve reklam harcamaları da olmayacağı için kalan 25 milyon lira oldukça cezbedici bir rakam. Yapılan ödeme 5 milyon dolarsa yapımcıya kalan para 45 milyon lira olur ki bu rakam daha da cezbedici bir hal alıyor.

        Bunun sonucunda da yüksek izleyici sayısına sahip olabilecek yapımların yapımcıları için dijital platformlar bir hayli avantajlı.

        Yapımcıların dijital platformlara yönelmesinde elbette pandemi döneminin büyük etkisi oldu.

        Pandemi sonrasında izleyicilerin sinema salonlarına yönelimi konusundaki belirsizlik birçok yapımcıyı dijital platformlarla işbirliği yapmaya itti.

        Zira pandemi nedeniyle sinema salonlarının kapanmasıyla birlikte yapımcılar, yapımlarını ya iptal etti ya da çekimlerini erteledi. Bunun sonucunda sinema sektörü yapımcıdan set çalışanına kadar nakit sıkıntısı yaşayınca dijital platformlara eğilim arttı.

        REKLAM

        Sinema salonlarında izleyici sayısının ne ölçüde olacağı aşağı yukarı tahmin edilse de net bir rakam hiçbir zaman verilemiyor. Buna bağlı olarak bir filmin ne kadar hasılat elde edeceği hiçbir zaman kestirilemiyor. Merhum yapımcı Kadri Yurdatap'ın da dediği gibi "Yapımcı dediğin kişi, hem bir hayal taciri hem de iflah olmaz bir kumarbazdır."

        Bir yapımcı, deneyimine ve zekâsına bağlı olarak ne kadar isabetli bir öngörüde bulunursa bulunsun filminin gişesinin ne olacağını asla net olarak kestiremiyor. İşte bu durum yapımcıları, dijital platformlara daha da yakınlaştırıyor. Çünkü hava şartları, ülke ve dünyadaki gündem, doğal afet gibi izleyicilerin sinema salonlarına yönelmesini engelleyecek şartlar dijital platformlar için geçerli değil.

        Bütün bu avantajlara rağmen yapımcıların dijital platformlara film üretme konusunda zihinleri ödenen ücretin hep aynı ölçüde kalıp kalmayacağı sorusuyla kurcalanıyor. Elbette dijital platformların ödediği 3 - 5 milyon lira arasındaki ücretler daimi olmayacak. Yapımın dijital platformlarda göreceği ilgi - ilgisizlik, sonraki yapımlar için ödenen ücretin belirleyicisi olacak.

        Yapımcı - dijital platform arasındaki ilişkide 'sanat' unsuru da özellikle belirleyici unsurlar arasında yer alıyor. Zira sinema salonları için üretilen filmlerin, dijital platformlara üretilen filmlere göre daha 'sanatsal' olduğunu düşünenlerin sayısı hiç de az değil. Bunun bir örneği 1980'lerde video için üretilen filmlerle sinema salonu için üretilen filmler arasındaki 'sanatsal' algıda görülmüştü.

        Potansiyel yüksek izleyici sayısına sahip filmlerin yapımcıları, yönetmeni, senaristi ve oyuncuları için işin bir de haz alma tarafı var. Gişelerin önündeki kuyruklar, cuma ve pazartesi günleri açıklanan gişe rakamları doğal olarak üretilen filmden alınan hazzı artırarak sonraki çalışmalar için ateşleyici güç oluyor. Dijital platformlar, izleyici sayılarını kamuoyuyla paylaşmadığı için bir filmin kaç kişinin ilgisine mazhar olduğunun bilinmemesi üretilen işten fazladan alınacak hazza engel oluyor.

        Bazı yapımcılar, yüksek ücretlere rağmen dijital platformlardan uzak duruyor. Onlara göre dijital platformlarda sinema yapımlarının geleceği yok.

        Evdeki TV’nin ekranı ne kadar büyük, ses ve görüntü kalitesi ne kadar yüksek olursa olsun sinema perdesiyle rekabet etmesi söz konusu bile olamaz. Ayrıca izleyicilerin sosyalleşme arzusu sinema salonlarının geleceğini belirleyen en önemli unsurlardan biri.

        Pandeminin etkisini de kaybetmesiyle birlikte sinema salonlarına olan ilgi yeniden baş gösterdi. Ünlü ABD'li yönetmen Spike Lee, dijital platformların sinema salonlarını yerle yeksan edeceği görüşüne katılmadığını belirterek yaygınlaştığı dönemlerde TV'nin ve videoların sinema salonlarını bitireceğinin düşünüldüğü ama günün sonunda tahminlerin yanlış çıktığını açıkladı.

        Spike Lee
        Spike Lee

        Video demişken, Türkiye için ayrı bir parantez açmak gerek.

        TV’nin yaygınlaşmasının yanı sıra önce terör olayları sonra da 12 Eylül 1980’deki askeri darbenin etkileriyle sinema salonlarında film izleme eğilimi bir hayli düşünce sinema sektörü, video filmleriyle ayakta durmayı başardı. 1990’lı yılların ortalarından itibaren sinema salonlarının konforlu hale gelmesiyle de birlikte izleyiciler, filmleri yeniden sinema salonlarında izleme eğilimi göstermeye başladı. Video dönemi kapanırken sektöre yeni giren yapımcı, yönetmen, senarist ve oyuncuların da çabalarıyla “Evde film izlenir. Sinema salonlarında ise o film yaşanır’ düşüncesi yeniden yeşerdi. Yılmaz Erdoğan’ın devrim niteliğindeki ‘Vizontele’ de yeşeren düşüncelerin filizlenmesinde büyük rol oynadı.

        Peki, dijital platformların sinema salonlarına etkisinin ne olduğunu ölçebiliyor muyuz?

        Dijital platformlar, sosyal hayattaki kısıtlamaların da büyük orandaki etkisiyle pandemi döneminde yüksek ölçeklerde yükselişe geçti. Büyük bölümünde sinema salonlarının kapalı olmasından dolayı 2020 - 2021 sinema sezonunun gişe verileriyle dijital platformların etkisini ölçmek mümkün değil. Belli bir kıyaslamayı 2021 - 2022 sinema sezonuyla yapmak mümkün.

        2021 - 2022'nin gişe rakamları, dijital platformlardan uzak duran yapımcılar için "Bakınız öngörümüz ne kadar isabetli" diyebileceği seviyeye ulaştı.

        2021 - 2022 sinema sezonunda en çok izlenen 5 filmin toplam izleyici sayısı, pandemi dönemi öncesindeki 2019 - 2020 sinema sezonunun en çok izlenen 5 yapımının toplam izleyici sayısından 1.846.872 kişi daha fazla.

        2021 - 2022 arasındaki gişe rakamlarından anlaşılan o ki 10.46 liralık bilet farkına ve dijital platformların etkisine rağmen, pandemi öncesine oranla izleyiciler sinema salonlarında film izlemeye daha fazla yöneldi. (Artış % 17)

        2021 - 2022’nin ilk 5 filminin gösteriminin devam ettiği göz önünde de bulundurulacak olunursa aradaki farkın % 17’den % 20’ye çıkması öngörülüyor.

        REKLAM

        2019 - 2020 (Bilet ortalaması 17.12 TL)

        ELTİLERİN SAVAŞI

        İzleyici Sayısı… 3.630.822

        Hasılat… 63.432.055 TL

        RAFADAN TAYFA GÖBEKLİTEPE

        İzleyici Sayısı… 3.444.814

        Hasılat… 55.735.111 TL

        BABA PARASI

        İzleyici Sayısı… 1.872.347

        Hasılat… 31.736.151 TL

        BAYİ TOPLANTISI

        İzleyici Sayısı… 1.047.163

        Hasılat… 18.713.968 TL

        SIFIR BİR

        İzleyici Sayısı… 868.734

        Hasılat… 15.465.217 TL

        TOPLAM İZLEYİCİ SAYISI… 10.863.880 Kişi

        Eltilerin Savaşı
        Eltilerin Savaşı

        2021 - 2022 (Bilet ortalaması 27.58 TL)

        BERGEN

        İzleyici Sayısı… 5.364.120

        Hasılat… 157.354.163 TL

        REKLAM

        KESİŞME: İYİ Kİ VARSIN EREN

        İzleyici Sayısı… 2.311.281

        Hasılat… 53.075.369 TL

        ASLAN HÜRKUŞ KAYIP ELMAS

        İzleyici Sayısı… 1.147.836

        Hasılat… 27.164.231 TL

        THE BATMAN

        İzleyici Sayısı… 1.076.091

        Hasılat… 36.413.272 TL

        ÖRÜMCEK ADAM EVE DÖNÜŞ

        İzleyici Sayısı… 2.811.424

        Hasılat… 73.179.729 TL

        TOPLAM İZLEYİCİ SAYISI… 12.710.752 Kişi

        Bergen
        Bergen

        Dijital platformlarda Türk filmlerinin izleyici oranlarına bakacak olursak en çok aboneye sahip Netflix'ten örnek verebiliriz.

        Türk filmlerinin yeniden yükselişe geçtiği 3 Ocak 2022 - 17 Nisan 2022 arasında Netflix'in Türkiye haftalık verilerinde sadece 5 film, ilk 10 listesine girmeyi başardı.

        Sonuç olarak görünen o ki, dijital platformlar, birkaç yıl önce öngörüldüğü gibi sinema salonlarını yerle yeksan etmeyecek. Dijital platform - sinema salonu arasındaki ilişki, TV - sinema salonu arasındaki ilişkiden farklı olmayacak. Dijital platformların katkısıyla daha da gelişecek olan sinema sektörünün kazanımları, doğal olarak filmlerin sinema salonlarında izlenme eğilimine yansıyacak. Dijital platformlar, videolar gibi yok olup gitmeyip TV gibi hayatımızın bir parçası olarak varlıklarını sürdürecek. Dijital platformlar ile sinema salonları arasındaki ilişkide 'kazan / kazan' modeli yer edinecek.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa