Neden Barcelona olamıyoruz!
Türk turizminde her yıl patlama bekleriz. Nedense o patlama bir türlü gerçekleşmez.
Gazeteciliğe başladığımdan beri bu böyle. Saman alevi gibi parlamaları patlama saymazsak, turizmimiz o beklenen atılımdan hep uzak.
Esasında o kadar çok da fırsatımız ve imkanımız var ama nedense olmuyor. İzmir rakamları üzerinden yürüyelim... Kentte Turizm Bakanlığı onaylı 85 yeme içme tesisi, 271 de konaklama tesisi var. Oda sayısı 23 bin 890, yatak sayısı ise 50 bin 113.
İzmir, termal-medikal turizmi kapsayan sağlık, inanç, kültür, fuar-kongre, gençlik, engelli, agro, doğa, yayla ve macera turizmi için uygun bir kent. Fırsat ve imkan var derken bunu kastediyorum. Bir de gelen turist rakamlarına bakalım. Turizm Bakanlığı verilerine göre 2015’te kenti 1 milyon 201 bin 921 turist ziyaret etti. 2016’da rakamlar tepetaklak gitti, turist sayısı neredeyse yarı yarıya azaldı, 672 bin 299 oldu.
Geçen yıl yüzde 13’lük artışla 763 bin 810’a ulaştı. Şimdi sıkı durun! Barcelona’yı ziyaret eden turist sayısı kaç biliyor musunuz: 10 milyonun biraz üzerinde. Yani İzmir’in 14 katı...
İSTİKRAR GEREK
Peki nasıl oluyor da oluyor. İzmir’in elinde bulundurduğu turistik imkanlar Barcelona’dan fazla olmasına karşın neden tam tersi oluyor.
Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Osman Ayık, Muğla’da bu konuyla ilgili ne yapmamız gerektiğinden bahsetti. Diyor ki Ayık:
“Türkiye markası altında alt markalar yaratmalıyız. İzmir’in Barcelona’dan eksiği yok? Hatta fazlası var... Dünyada turizm hareketleri en çok komşular arasında olur. Buna daha çok önem vermemiz gerekiyor. Turizmde sürdürülebilirliği sağlamamız ve dramatik iniş çıkışlardan bu ülkeyi çıkarmamız lazım.”
En önemlisi iniş-çıkış...
Ayrıca katkı koyayım, klasik pazarların yanı sıra yeni pazarlara da odaklanmak gerekli. Örneğin Çin’de ciddi bir potansiyel büyük. Buna yönelmek çok önemli. Tabii gerçekten Barcelona gibi olmak istiyorsak.
************
Ne güzel söylemiş
Fazla tevazunun sonu, vasat insandan nasihat dinlemektir.
(İBNİ HALDUN)