Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Dünyada enerji piyasaları hareketli, fiyatlar yukarı doğru gitmeye devam ediyor. Bu kışın da mevsim normallerine göre biraz daha soğuk geçeceğine yönelik tahminler ise tedirginlikleri artırıyor. Özellikle doğal gaz ve ithal kömür ücretlerinin son bir ayda yukarı seyreden fiyatları, tedarikinde ortaya çıkan sorunlar ülkeleri arayış içine sokmuş durumda.

Avrupa’da birçok ülke elektrik üretiminde yeniden kömüre yöneldi. Doğalgaz arzında ise Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler Rusya merkezli başlayan tartışmalarına devam ediyor. Avrupa için doğal gaz arzı şu an çok kritik bir konu, bu sebeple fiyat ikinci planda konuşuluyor. Doğal gaz anlaşmalarında Avrupa’yı Rusya’ya bağımlı yapmayacak sistemlere kafa yoruluyor.

Brüksel merkezli Orta Avrupa Enerji Ortakları Birliği (CEEP) Rusya’nın güvenilmez bir gaz tedarikçisi gibi davrandığını, bu sebeple AB’nin Rusya’nın gaz arzını pazarlık kozu olarak kullanmasını önleyecek tedbirler araması gerektiği görüşünde. Fakat görüşlerini bu kadar yüksek sesle dillendirdikleri zaman ilginç. Ellerinde alternatif yok!

Türkiye’nin doğal gazdaki meselesi Avrupa’ya göre çok daha farklı. Doğal gaz arzında veya vatandaşın bu enerji kaynağına ulaşımında fiyat yüksekliği sebebiyle sorun yaşanacak gibi görünüyor. Arz sorunu olmayacak, ama kesinlikle talepte sıkıntılar olacaktır. Üstelik hükümetin konut ve esnafa doğal gaz zamlarını yansıtmaması, sübvansiyona devam etmesine rağmen bu sorun karşımıza çıkacak.

Doğal gaz talebinde sorun bile olabilir. Çünkü enflasyon Türkiye İstatistik Kurumu rakamlarına göre çok daha yüksek seyrediyor, alım gücümüz de her geçen gün daha fazla azalıyor. Çünkü gelirlerimiz artmazken döviz sürekli yukarı çıkarak bizleri daha da yoksullaştırıyor. Bu durumda doğal gaz fiyatı yerinde saysa, zam yapılmazsa ne olacak? Enflasyon rakamlarında doğal gaz ve elektrik zamlarının etkisi görülmezse bile hepimizin hayatının merkezinde bu iki kalem yer alıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), ekim ayı enflasyon verilerine göre tüketici fiyatları aylık yüzde 2,39, yıllık yüzde 19,89 artmış. Bu verilerin ilginç yanı ise TÜİK’in kendine has modellemesi veya çalışma yöntemiyle, enflasyon beklentilerinin altında bir orana ulaşılmış olmasıdır.

Neye göre beklentinin altında kalmış anlam vermek zor! Arada pek fazla fark olmasa da beklenti aylık 2,50, yıllık 20.01 imiş, altında kalmış olması bir başarı gibi sunuluyor. Halbuki çarşı, pazar farklı şeyler söylüyor. Buradan nasıl bir hikâye çıkarılmak istenmiş bilemiyorum. Fakat şunu söylemek mümkün; Bu kış her açıdan soğuk geçecek ve hissedilen enflasyon oranı zaman zaman TÜİK verilerinin iki katını bile bulabilir…

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar