Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Güntay Şimşek Zaman özelleştirme için uygun mu?
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda programda olan ve şimdiye kadar gerçekleşemeyen özelleştirilmesi planlanan kurumlar yeniden gündeme geldi. Bazı meslektaşlarımız ise konuyu yeni bir mesele zannettiği için ilginç bir tablo ortaya çıktı. Asıl merak edilmesi gereken husus şu olmalı: Özelleştirme programında yer alan kurumların şimdiye kadar neden özelleştirilmedi?

        Her yıl mali durumları hakkında bilgi alan Hazine ve Maliye Bakanlığı, yıllardır özelleştirilmediği bu kurumları şu ortamda gerçek değerinde özelleştirebilir mi? Yani doğru zaman mı? Zira yabancı yatırımcı Türkiye’ye gelmek için ortamı, sürekli değişen mevzuatları gerekçe göstererek geri duruyor. Hatta enerji gibi bazı sektörlerden neredeyse tamamen çıktı. Yabancı yatırımcıya güven verecek ortam hazır olmadığı zaman yerli müteşebbisler de temkinli oluyor. Finansman maliyetleri yükseliyor, kredi bulma girişimleri de istenen seviyelerde gerçekleşmeyebiliyor.

        Dolayısıyla Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki, “Önümüzdeki dönemde Elektrik Üretim AŞ’ye (EÜAŞ) ait hidroelektrik santralleri (HES) limanları, otoyolları, köprüler ile arsa ve arazilerin özelleştirileceğiz” açıklamasına bu açıdan bakmak daha faydalı olacaktır.

        Mesela enerji sektöründe kaç yabancı şirket faaliyet gösteriyor? Bildiğim kadarıyla elektrik dağıtımında yer alan bir şirkette Türkiye’den çıkma hazırlıklarını tamamladı. Yani EÜAŞ’a ait HES’lere Batı’dan ilgi olmayacak gibi bir durum var. Belki paradan para kazanma ustası Körfez ülkelerinden ilgi olabilir. Umarım Türk Telekom özelleştirmesinde yaşanan “Hariri Vakası” dikkate alınarak, en azından bu detaydan hareketle devlet fonlarıyla çalışmak için özen gösterilir.

        Öte yandan dersine çalışmayan muhalefet milletvekillerinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda mevzuya klasik yaklaşım sergilemiş olmaları da ayrı bir garabet. Bakan Şimşek’e “Zaten satmadığınız ne kaldı ki, elde avuçta ne varsa hepsini sattınız.” karşılığını vermişler. Özelleştirme programına alınan yeni bir kurum yok. Özelleştirme için yeni bir tablo var. Asıl buna odaklanmak lazım.

        Şu dönemde Türkiye’nin kaynağa ihtiyacı olduğu için bu kurumlar satılmak, özelleştirilmek isteniyor. Yoksa bu kurumların ait oldukları sektörlerine özelleştirmenin ruhuna uygun olarak bir dinamizm katması, devletin üzerindeki yükü alıp, sektörde atılıma sebep olmaları için özelleştirme yapılması planlanmıyor. Sorgulanacaksa, soru sorulacaksa bu detaylar önemli. Klasik muhalefet anlayışıyla ülkeye gram menfaati olmayan, sadece günlük “algı” operasyonlarına bir tane daha eklenmek isteniyorsa, bu yolda yürüyenler Allah akıl versin!

        Katar, İsrail adına casusluk yapan Hintlileri idam edecek!

        İsrail’in Gazze’deki yoğun saldırıları, sebep olduğu insani durum devam ederken Hindistan ile Katar arasındaki ilginç bir “idam” tartışma yaşanıyor. Konunun asıl öznesi İsrail. Hint askerlerini İsrail adına casusluk yapmakla suçlayan Katar adli makamları, geçen hafta idam kararı verdi. Hindistan da idam cezasına çarptırılan sekiz vatandaşını kurtarmaya çalışıyor.

        Doha’da denizaltı programıyla ilgili bir sözleşme kapsamında çalışan ve geçen yıl tutuklanan Hint Donanması’ndan emekli subaylara İsrail adına casusluk yaptıkları gerekçesiyle verilen idam cezasının zamanlaması da tartışılan bir başka husus. Hintlilerin karşı karşıya kaldığı idam cezasının gerçekleşmesi halinde iki ülke ilişkilerinin bölgeye etkisi olup, olmayacağı da merak ediliyor.

        Hint medyasında yer alan haberlere göre İtalyan gemi inşa şirketi Fincantieri’nin de dâhil olduğu Katar’ın kendi denizaltı kuvvetini yaratma programının geliştirilmesiyle ilgili gizli bilgilere göre Hindistan’ın emekli askerleri erişmiş. Bu gelişmeden haberdar olan Katar istihbarat servisi, geçen Ağustos’ta 8 emekli askeri tutuklamış. Aynı zamanda Umman vatandaşı olan Dahra Global Teknolojiler ve Danışmanlık Hizmetleri’nin sahibini de gözaltına almış, ama 3 ay sonra serbest bırakmış.

        Bakalım bu tartışma nasıl bitecek?