Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Güntay Şimşek İsrail barış projelerini de öldürüyor!
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dünkü İsrail çıkışı bölgedeki Arap ülkelerini nasıl etkileyecek? Veya etkileyecek mi? Bekleyip göreceğiz. Petrol ve doğal gazda küresel aktör olan Arap ülkelerinin Gazze’de yaşananlara enerji kaynaklarıyla nasıl cevap verecekleri merak ediliyor. Türkiye-İsrail arasında Gazze vahşeti öncesi ümit olmaya başlayan enerji iş birliği artık yerini meçhule bırakmış durumda.

        Normalde önümüzdeki ay Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, İsrail’i ziyaret ederek, İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya naklinde önemli gelişmelerin önünü açacak projeler için yol haritasını netleştirecekti. Ziyaret doğal olarak iptal edildi. Bu ortamda böyle bir şey konuşulmayacağına göre İsrail gazının Avrupa’ya Türkiye üzerinden gitmesi de hayal olacak. Bunun yerine Azerbaycan, Rusya, İran ve gelecek yıllarda Irak doğal gazı Avrupa için daha kuvvetli alternatif olacak. İsrail gazı, Türkiye üzerinden Avrupa’ya gidecek doğal gaz kaynak çeşitliliği adına devrede olmayacak.

        İsrail’in Gazze’de yaptıkları sadece Türkiye ile olan doğal gaz projelerini etkilemekle kalmıyor, bölgede ciddi bir kırılmaya sebep oluyor. Çünkü İsrail ile Hamas arasında yaşananlar bölgedeki doğal gaz piyasasını da derinden etkileyecek duruma geldi. Soğuk havaların etkisiyle de Avrupa’nın Rusya-Ukrayna savaşı sonrası yaşadığı enerji sorununa şimdi Orta Doğu’daki yeni durum etkisiyle sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) sorunu eklenecek. İsrail doğal gaz kaynakları normalde Mısır ve Ürdün’ün artan yeni taleplerini karşılayacakken, tartışmalı ortam hem gaz üretimini etkiliyor hem de komşu ülkelerle enerji başta olmak üzere tüm ilişkileri bozuyor.

        İsrail’in en büyük üç sahası; Tamar, Leviathan ve Karish’teki gaz üretimleriyle bağlantıları olan ülkeleri, çok sayıda can kaybının yaşandığı, Gazze’deki soykırım tablosu sebebiyle arz ve fiyat olarak zincirleme etkilenecek. Çeşitli araştırmalara göre İsrail’in mevcut gaz üretiminin yüzde 44’ü Leviathan bölgesinde, yüzde 38’i Tamar ve yüzde 18’i ise Karish sahasından temin ediliyordu. Daha önce yazdığım üzere tedbir olarak bazı gaz sahalarında üretim azaltıldı. Aynı zamanda Tamar, İsrail’in yurtiçi gaz ihtiyacının karşılanmasında da önemli rol üstleniyor. Çünkü elektrik santrallerini de Tamar besliyor. Gaz talebinin yüzde 70’inden fazlası bu sahadan sağlanıyor. Tamar’ın geriye kalan gazı ise bölge ülkelerine ihraç ediliyor.

        Mesela Mısır, ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’nuna tekabül eden miktarı, yılda 7 milyar metreküp gaz ihtiyacını Tamar ve Leviathan sahasından karşılıyor. İsrail’den ithal edilen gaz hem yurtiçi ihtiyacında hem de doğalgaz sıvılaştırma tesislerine enerji sağlanmasında kullanılıyor. Bölgedeki tartışmalar Mısır ve İsrail arkasındaki gaz ilişkisini bozacağı gibi Mısır’ın sıvılaştırılmış gaz ihracatını da sekteye uğratacaktır.

        Tamar’da işletilen 6 kuyudan elde edilen günlük 7,1 milyon ila 8,5 milyon metreküp gaz İsrail’in enerji bağımsızlığında çok önemli rol oynuyor. Zira elektrik üretiminin yüzde 70’i Tamar gazıyla gerçekleşiyor. Şayet çatışmalar uzun sürer Tamar gaz sahası da güvenlik sebebiyle kapatılır ve uzun süre devre dışı kalırsa hem İsrail sıkıntı yaşayacak hem Ürdün ve Mısır’a gaz ihraç edemeyecektir. Diğer sahalarda ürettiği gazı kendi kullanacağından bölgesel bir gaz sıkıntısı ortaya çıkacaktır. Bu da Akdeniz’de Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşmalarıyla Kıbrıs Rum Kesimi ve İsrail’e yakın duran başta Mısır olmak üzere diğer ülkeleri daha temkinli olmaya yönlendirecektir. Türkiye-Libya arasındaki mutabakatı daha fazla referans almalarını sağlayacaktır.

        İsrail, Gazze’de yaşattığı vahşet sonrasında bölge ülkeleriyle gerilen ilişkiler sebebiyle Avrupa pazarına ulaşmak için mecburen daha pahalı bir yol olan Yüzer Sıvılaştırılmış Doğal Gaz ünitesi kurmaya yönelecektir. Sürekli gündeme gelen ancak verimliliği konusundaki endişeler nedeniyle finansman bulunamayan İsrail, Mısır ve Kıbrıs, doğal gazını Yunanistan üzerinden Avrupa’ya taşıyacak Doğu Akdeniz Doğal Gaz Boru Hattı da yeniden gündeme gelebilir, ama Mısır’ın yeni gelişmelere farklı bir eğilim gösterme riski tarafları düşündürecektir. Ayrıca bu boru hattı projesinin en önemli sorunu ise bölgedeki sınır anlaşmazlıklarını aşamayacak olması.

        Doğu Akdeniz Doğal Gaz Boru Hattı Projesi, İsrail-Hamas çatışmasından önce yüksek miktardaki doğal gazın uygun rakamlarla tedarik edilme ihtimali sebebiyle gündeme geliyordu. Kapasitesinin de yılda 10 milyardan 20 milyar metreküpe çıkarılmasını mümkün kılacak yeni gaz sahaları sebebiyle çeşitli sorunlara rağmen cazibesi artıyordu. Yine de sorunlu bölgede gerçekleşmesi sebebiyle yatırımcı bulamıyor, finansman sorunu yaşıyordu. Son gelişmeler bu boru hattı projesini masadan kaldıracak.

        Çok değil 1 ay önce Mısır, İsrail, Lübnan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve Türkiye arasında gaz sebebiyle yakınlaşmadan, boru hattı projelerinden bahsediliyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail Başbakanı Netanyahu ile 19 Eylül’de New York’ta bir araya gelmişti. Enerji bir numaralı gündemdi. Ayrıca İtalya’nın enerji şirketi ENI de Mısır’a 8 milyar dolar düzeyinde yatırım yapmayı planladığını duyurmuştu. Ürdün elektrik ihtiyacını yüzde 70 oranında İsrail gazından karşılamaya başlamıştı. Bundan sonrası ne olacak?

        Netice itibariyle İsrail, Mısır ve Ürdün’ün doğal gaz kaynakları sebebiyle son 3 yıldır ciddi yakınlaşmaları söz konusu olmuş ve gaz jeoekonomisi ortaya çıkmıştı. Sadece tek risk vardı: Gazze ve Lübnan ile İsrail’in olası çatışması. Şimdi her şey yeniden karışmış durumda ve nereye gideceği de kestirilemiyor. İsrail’in Gazze’de giriştiği vahşet sadece masum insanları değil, barışa köprü olacak projeleri de öldürüyor.