Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Ülkemizde elde somut ürün varken 4,5G’de başarı sağlanamadı. İhalede istenen yerlilik kriterinin yanına bile yaklaşılamadı. Çünkü böyle bir şeyi denetleyen de isteyen de yok. Müeyyide zaten söz konusu değil. Şimdi ise gündem 5G. Patentsiz, lisansız ‘Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Projesi’nde ilk faz Mart’ta tamamlanacakmış. Yani 5G’de yabancı firmaların yazılım, patent ve lisanslı ürünlerine kutu, teçhizat yapıp, ortaya çıkılacak. Böyle bir ürünün Türkiye’de bile rekabet şansı olmaz! Bunun adı ancak taşeronluk olur.

Ulaştırma Bakanlığı ile Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu’nun (BTK) desteklediği Haberleşme Teknolojileri Kümesi’ndeki (HTK) bazı şirketler Türkiye’nin Samsung’u olmak için bu amaçla GTENT isimli bir şirket kurmuş. Patent yok, lisans yok, yazılım yok, ama 80 milyar dolarlık 5G pazarından yüzde 5 pay alacaklarmış. İnandırıcı tarafı var mı? Bu tarz hikayeler devletin, TÜBİTAK’ın destek kaynaklarını, teşviklerini ancak eritmeye yarar.

Bizde “cek, caklı” hikayeler güzel yazılıp, anlatılır. Bu şekilde iddiası olanların, uğraştıkları alanda tek bir tane dahi fikri mülkiyet hakları kendilerine ait olan ürünleri, eserleri yoksa, hatta ülkemizin bu alanda başarı kaydetmiş şirketleriyle bile iş birliği yapılmamışsa neticenin ne olacağı ortada değil mi?

Türk Telekom’un iştiraklerinden Argela’nın ABD’deki şirketi Netsia, 5G için teknoloji geliştiren, dünyada önemli oyunculara ürün satıyor, iş birliği yapıyor. Son olarak yapay zekâ tabanlı güvenli ağlar konusunda önde gelen şirketlerden Juniper Networks ile 5G teknolojilerini içeren anlaşmaya imza attı. Argela/Netsia patentli ürünler Juniper’in portföyünde yer alarak tüm dünyada mobil ağlara verimlilik ve esneklik sağlamak üzere yola çıkacak.

Peki Türkiye’de 5G çalışması yapanların böyle bir adımı, anlaşması var mı? Huawei’den veya başkasından sistem al, kullan devri kapanıyor. 5G’de hem kablolu hem de kablosuz taraflar önemli. Fikri mülkiyet haklarının önemi de buralarda ortaya çıkıyor. Ölçek ekonomisi devreye giriyor.

Türkiye’de yapıp dünyaya satamadıktan sonra başarı imkânsız. Ekonomisi olmayan bir ürünü geliştirmenin mantığı da yok. Bu sebeple fikri mülkiyet hakları bize ait olan ürünlerimizin olması gerekir. 5G için beyin yazılımı yapıp, ABD’ye Silikon Vadisi’ne ihraç eden Türk şirketleriyle bile iş birliği yapamayanlar, ne kadar başarılı olabilir?

İletişim sektörü günümüzde en az savunma sanayi kadar önemli ve stratejiktir. Milli güvenlik meselesidir. Savunma ile telekomünikasyon sektörleri birbirlerini tamamlamaktadır. Dijital çağda her türlü otonom, insansız araçlar ön plana çıkıyor. Makineler yapay zekayla iletişime geçiyor. Bunların sevk ve idaresi de telekomünikasyon marifetleriyle oluyor. Türkiye’nin de bu yeni duruma göre konumlanması lazım. Telekomünikasyon sektöründe şu an zaman ve para kaybediliyor, 3 yıl sonra mesela bu yaklaşımla 5G’ye geçilirse ciddi güvenlik sorunu ortaya çıkacaktır.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar