Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

WhatsApp tartışmasıyla kötü huylarımız yine depreşti. “Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalacak” sloganı bir kez daha tedavüle girdi. Aynı sloganı sürekli tekrarlamaktan anlaşılan iş yapmaya zaman kalmıyor. Sürekli veri merkezi kuruyoruz. Bununla ilgili Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) ve çalışanları bile var. Hatta kanun da söz konusu. Ama WhatsApp olmasaydı vatandaşın bunlardan ve bir şey yapılmadığından haberi dahi olmayacaktı.

Yaklaşık 5 yıl önce 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu çıkarılmış. Amacı ise şöyle özetleniyor; Kişisel verilerin işlenmesinde başta özel hayatın gizliliği olmak üzere kişilerin temel hak ve özgürlüklerini korumak ve kişisel verileri işleyen gerçek ve tüzel kişilerin yükümlülükleri ile uyacakları usul ve esasları düzenlemek.

Peki bu KVKK bir şey düzenlemiş mi? Facebook, Instagram, Twitter, WhatsApp yönelik ne yapmış. Hiçbir şey. Çünkü bu kurum yetkilileri de başka bir kurumlara topu atıp, nedenler sıralıyor. Göreve gelenlerin yetkinliği, liyakatı zaten mevzubahis değil. Çok sorun olan yere bir profesör atanınca dosya kapanıyor. Neticede topyekûn yabancı şirketlerin kontrolündeki veriler için bir şey yapmadığımız durumu ortada.

Türkiye’den kaynaklı, hükümetin, siyasetin ve bürokratların hatalarından neşet etmiş her problemde dış güçler, yabancı şirketleri suçlamaya devam ediyoruz. KVKK’yı kurmuş, 5 yıl önce kanunu çıkarmışsın ama bir icraat ortaya koyulmamış. İktidarın sürekli tekrarladığı bu tür hataları muhalefet anlamaktan aciz olunca gündeme bile getiremiyor.

Daha önce merkezler açtık. Neredeyse tüm dünyanın verisini Türkiye’de toplayacağımızı ilan edecek duruma bile gelmiştik. WhatsApp tartışması tüm balonları patlattı. Ama bu gelişmeden bile nemalanma isteği hoş değil.

Kimse çıkıp da dijital dünya merkezli, kişisel verilerin korunmasıyla ilgili kurumlar, kurullar, ofisler, başkanlıklar, kerli-ferli adamlar ve bunların yasaları neden var? Kim görevini yapmamış? Problemler nerede ortaya çıkmış? diye sormuyor. Sürekli hamle, yatırım, icraat peşindeyiz. Atılan taşlarla kaç kuş vurulduğunu ne soran, ne denetleyen ve ne de kontrol eden var. Sürekli kanunlarla oynamaktan, kurum yapılarını değiştirmekten uygulamaya imkân da fırsat da olmuyor.

Buyurun gündeme sokulan mevzuya bakın; Ulusal Kamu Entegre Veri Merkezi inşaatına resmen başlanıyormuş. Sosyal medya platformları yasal bir şirket halinde çalışmazlarsa büyük bir yaptırımla karşılaşabilirlermiş. Bir de yerli teknoloji şak şak ekibi var; “Şunu yaptık, bunu başardık.” diyerek gündemden rol çalıp, normal zamanda başaramadıklarını karambol anında taçlandırmak istiyorlar.

Yabancı sosyal medya, iletişim uygulamaları, arama motorları ve her türlü ticari faaliyette bulunan siteler Türkiye’nin verilerini kullanıyor. Çünkü kapılarımız ardına kadar açık. Böyle bir ortamda ne kadar yerli, milli ve başarılı kendimize ait uygulama ve şirketler olsa da başarı şansı az. Küresel devler için önce devletin bir kaidesi kuralı olması gerekir. Eksik olan veri merkezi değil, mantalite. Ülkenin verisine sahip olma bilincinin yolu veri merkezi inşaatlarından geçmiyor. İnşaat sevdasıyla veri mi yönetilir?

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar