Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Türkiye’de fiber kablo altyapı tartışması bitecek gibi görünmüyor. Yaklaşık 10 yıldır telekomünikasyon sektörünün en can alıcı noktası olarak bizatihi sektör oyuncuları tarafından gündeme getirilen fiber altyapı meselesine kamunun Türk Telekom’u (TT) koruma içgüdüsü sebebiyle çözüm bulunamıyor.

Özelleştirildiğinden bu yana TT’ye kamunun yön veriyor olması sektörde sağlıklı ve mantıklı regülasyon yapılmasının önünü kesiyor. Böylece belli alanlarda TT tekeli oluşması nedeniyle telekomünikasyon sektörü rekabetçi ve gelişime açık olamıyor. Sağlıklı şekilde ve ihtiyaç duyulan oranlarda altyapıya yatırım yapılamadığından internet hızında ülke sıralamalarındaki bu seneki yerimiz 101’ncilik. İlk 20’de, 50’de değiliz. Üç haneli olarak gerilemeye devam ediyoruz. Layıkıyla yatırım yapan ülkeler, bizi geçiyor, layıkıyla yatırım yapmadığımızdan geri kalıyoruz.

Türk Telekom CEO'su Ümit Önal, bu dönemde büyüdüklerini, gelirlerinin arttığını, 2021'de de büyüme hikayesine devam edeceklerine inandıklarını söylüyor. Şunu sormak lazım TT büyürken, Türkiye’nin internet hızı neden düşüyor? Altyapımız niçin gelişmiyor?

Hayatımızda yer alan her şey internete kayıyor. Alışverişte, eğitimde, cihazlarda, arabalarda, fabrikalarda, küçük/büyük üretim tesislerinde, çeşitli şekilde karşımıza çıkan sensörlerde nesnelerin internetine karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla bu büyüme yaşadığımız çağın gereği. TT’nin, Turkcell’in veya Vodafone’nun marifeti değil. Dolayısıyla mevcut büyümelere, elde edilen rakamlara değil, nasıl büyüdüğümüze, sektörün gelişimine bakılması lazım.

Mesela Türkiye’nin internet hızındaki 101’nciliğini sektörün büyüme rakamları üzerinden Ulaştırma Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, Bilgi Teknolojiler ve İletişim Kurumu (BTK) ile 3 GSM operatörü nasıl okuyor acaba?

Türkiye’nin dijital dönüşümü için tüm sektörün güçlerini birleştirmesi, mükerrer yatırımların önüne adımları atması şart. Bunun yolu ortak altyapı oluşumundan geçiyor. Ülkenin fiberleşmesi, iletişim ihtiyacının giderilmesi ve penetrasyonun artırılması için sektörü regüle eden, düzenleyen kurumların zaman kaybetmeden hareket ederek, ortak fiber altyapı, ortak baz istasyonu, kule işletmeciliği gibi düzenlemeler gitmesi gerekiyor. Sadece bir şirketin önü açılıp, diğerlerine fiber altyapıda zorluk çıkarılarak bir yere varılması zor.

TT CEO’sunun, “Bunun illa bir ortak altyapı şirketiyle olmasına bile gerek yok” sözleri maalesef gerçekçi değil. Mükerrer yatırımların önüne geçebilmek için tüm oyunculara zorla imzalatılan TT ile işbirliği dayatılan mutabakattan bir netice alınamadı. Böyle olacağını da mutabakat yapıldığında yine bu köşede gündeme taşımıştım.

Türk Telekom özelleştirmeyle beraber, altyapının kullanım ve geliştirme hakkını aldı ama altyapıdaki mevcut tablo artık Türkiye ihtiyaçlarını karşılamıyor. Ayrıca TT CEO’su altyapı yatırımlarının dövize endeksli, dışa bağımlı olduğuna işaret ediyor. Mükerrer yatırımlardan ülkenin kurtarılması gerektiğini söylüyor. Ancak milli ve yerli baz istasyonu ULAK’a en az desteği de Türk Telekom veriyor. Kamunun tüm desteğini arkasına alan TT’nin milli teknolojiye bu kadar uzak durmasının da elbette izaha ihtiyacı var.

Bu hatalardan acilen dönülmesi için düzenleyici devlet kurumlarının acilen harekete geçmesinden başka çözüm yok. 3 GSM operatörünün kavgasıyla bu meseleler çözülemez. Bakanlık diğer operatörlere fiber altyapı için izin vermeyerek ancak bu sorunları halının altına süpürmüş oluyor. Şu Türkiye’de telekomünikasyon sektöründe ne erişim ne de yatırım özgürlüğü var. Bu çağda fiberin tek şirkette olmasından daha büyük sorun ne olabilir?

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar