Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Norveç’te rüzgar enerji santrallerinde (RES) ölen kuşların önüne geçmek için bir pervane siyaha boyanarak ilginç çözüm geliştirilmiş. Bu uygulama ile RES’lerde ölen kuş sayısında yüzde 70 oranında azalma sağlanmış.

RES’lerin hayatımıza girmesiyle birlikte ilk dikkat çeken büyüklü küçüklü kuş ölümleri oldu. Ancak bazı ülkelerde diğer canlıların da RES’ler sesi ve pervanelerin gölgesinden etkilendiği mesela ineklerin süt verimliliğinde azalma olduğu da gözlemlendi. Arı ve diğer canlıların RES’lerden nasıl etkilendiği ise henüz belli değil.

Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarının (rüzgar, su, güneş ve jeotermal) çevreye hiç zararı yokmuş gibi yaygın bir anlayış var. İşin garibi kamuda aynı düşünceyle hareket ettiği için Anadolu’da bağa, bahçeye yetmeyen derelere, çevreye karşı hiçbir duyarlılığı ve saygısı olmayan müteahhitlere yaptırılan hidro elektrik santrallerle (HES) mahvedildi.

Maalesef çevre duyarlılığı olmayan, gözü de paradan başka bir şey görmeyen yatırımcıların sahip olduğu jeotermal elektrik santrallerden (JES) derelere verilen yer altı suları nedeniyle balık ölümleri gündeme geldi. Kısa süre önce korana virüs sebebiyle hayatını kaybeden rahmetli Prof. Dr. Osman Sevayioğlu bir JES’in sebepolduğu çevre felaketinde bilirkişi olarak görev almıştı. İncelemeleri sonrasında ondan epeyce detaylı bilgi öğrenmiştim. Üzücü ama gerçek şu; Kamunun denetim ve kontrol sorunu var. Yatırımcıların çoğundaysa hiçbir bilinç yok.

Güneş enerji santrallerinin (GES) bulunduğu bölgelere, doğadaki canlı yaşamına etkileri ise henüz tartışılmıyor. Halbuki piyasaya sürülen en son teknoloji güneş panelleri, “Cadmium Telluride” gibi tehlikeli ağır metaller kullanılarak üretiliyor. Dolayısıyla bu tarz detayların farkında olarak yenilebilir enerji kaynaklarının hayata geçirilmesi durumunda çevreye etkisi azaltılabilir.

RES’lerdeki kuş ölümlerine dönersek, bu konuda çevreci, doğayı ve canlıları dikkate alan yaklaşımlar var. Türkiye için henüz bu konular fantezigibi gelebilir. Zira şu an birçok arazi sahibi evini, bahçesini, tarlasını RES kurma hevesindeki yatırımcılardan nasıl koruyacağını araştırmakla meşgul. Maalesef başarılı da olamıyorlar. Çünkü mahkeme kararları uygulanmıyor. Bu sebeple RES’lerin sebep olduğu çevre sorunlarının şimdilik ülkemizin gündemine gelmesi zor görünüyor.

Mesela Norveç’in 68 türbinle karadaki en büyük RES’i Smøla’da üç pervaneden birisi siyaha boyanınca daha görünür olmuş ve kuş ölümleri hiç boyanmamışlara göre yüzde 70 oranında azalmış. Basit bir tedbirle bu sağlanmış. Havacılık sektöründe uçak ve helikopter pervanelerinin uçlarının kırmızıyla boyanarak farkındalık oluşturulması gibi araştırmalar da söz konusu.

Şüphesiz temiz enerji kaynağı RES’ler ülkemiz ve dünya için önemli, ama vahşi yaşama, doğaya zarar vererek bu kaynaklardan uzun süre istifade edemeyeceğimizi de bilmemiz gerekir.

Bu bilgilerden çıkaracağımız ders RES’lerin kurulacağı bölgelerdeki kuş göçlerine, onların ve diğer canlıların yaşam alanlarına bir kriter olarak dikkat edilmesinin zarureti. Sadece RES’ler değil, yenilebilir enerji kaynakları HES, JES ve GES de dahil tümü için çevreye bugün dikkat etmezsek yarın bambaşka sorun veya felaketlerin karşımıza çıkacağını unutmayalım.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar