Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        2021 yılı pandeminin etkilerinin silinmeye çalışıldığı bir yıl oldu.

        Dünyanın hemen her yerinde parasal duruşların gevşek seyri yılın son çeyreğine kadar sürdü. Mali teşviklerin etkileri hissedildi.

        Hastalıkla mücadele teknikleri öğrenildi. 7 milyar dozdan fazla aşı uygulaması yapıldı ve en önemlisi maskeli yaşam & ticaret mümkün kılındı.

        2020’nin bazı da salgın hastalığa bağlı olarak düşük kaldığı için 2021’de müthiş bir küresel ticaret canlanması yaşadık.

        *

        2021’de küresel ticaretin 28 trilyon dolara çıktığı tahmin ediliyor (Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü – UNCTAD tarafından). Buna göre, 2021 yılındaki artış %22 düzeyinde gerçekleşti.

        Ancak manşet verinin söylemedikleri de var. Ticaretin canlanması harika olsa da sektöre, kıtalar ve sosyal farklılıklar gözle görünür biçimde öne çıktı.

        Öncelikle, sağlık yönetimi, aşılanma oranları, parasal ve mali destekler bu ayrışmayı getirdi. Dünya Ticaret Örgütüne (WTO) göre düşük gelirli ülkelerde aşılanma oranları %2’lerde kaldı ve bu ülkelerin dış ticaretlerinde, dünyanın kalanında görülen genişleme yaşanmadı.

        Virüsü erken yenen ya da daha iyi savaşım gösteren Asya ülkeleri ticarette öne çıktılar. Milli gelirin yüksek olduğu ve ekonomik desteklerin, sağlık harcamalarının görece kuvvetli olduğu Avrupa, Kuzey Amerika ülkeleri gibi özel coğrafyalarda ticaret artışları belirgin oldu.

        Ticaret artışında da hizmet ihracatına nazaran mal ticareti oldukça baskın şekilde iyileşti. Bu bakımdan, İngiltere gibi daha ziyade hizmet ticareti sunan ülkeler geride kaldılar örneğin.

        Tüm dünyada ortalama %14 dış ticaret artışı yaşanırken bu ortalamadan pozitif sapan ülkeleri sağ tarafta görüyorsunuz, içlerinde ülkemiz de yer alıyor.

        Kaynak: UNCTAD

        *

        2022’ye geldiğimizde, 2020 gibi düşük bir bazdan başlamayacağımız için küresel ticarette oransal olarak yüksek bir genişleme beklenmiyor. Pek çok uluslar arası ya da uluslar üstü kurum beklentilerinde dünya büyümesi %5’e yakınsayacak gibi hesaplansa da ticarette büyüme en fazla %1 olarak düşünülüyor.

        Bu yönüyle, 2021’de dış ticaret rekorları kıran ülkelerin aynı performansı bu yıl sürdürmeleri çok özel durumlar dışında imkansız.

        Ne dış ticaret açığını 50 milyar dolar artıracak Amerika var ortada ne de büyük bir tüketim açlığından çıkmış tüketici grubu. 2022 yılı normalleşme yılı olacak. Yine de güçlü bir bazın üstüne aynı tempoyu korumanın oldukça kıymetli bir iş olduğunu anlamamız gerekiyor.

        Bunu WTO’nun kavuniçi ile yaptığı düşük tahminini maviye çevirmesinden okuyabiliyoruz. İşler o kadar iyi gitti ki tahminler de iyimserleşti.

        Böylece dünya ticaret hacmi 2022’de hiç pandemi yaşanmamışçasına uzun vadeli (gri, noktalı ve düz çizgi) eğilimine dönüş yapmış olacak!

        Nasıl ki bölgeler ve hizmet & üretim arasında gelişim eşit dağılmamışsa, sektörler için de doğal olarak gelişim aynı olmadı.

        Tekstil, ilaç, bilgisayar gibi sektörlerde genişleme oldukça güdük kaldı. Oysa otomobil parçaları, demir & çelik, oyuncak, makine gibi alanlarda ticaret büyümesi ortalamanın çok üstünde oldu.

        Şu ana kadar gördüğümüz eğilimler bakalım ülkemizin ticaretini etkilemiş mi?

        Türkiye 500 milyar dolara yakın dış ticaret hacmi ile rekor kırdı. İhracat %33 artışla 225 milyar dolara çıktı ve rekor seviyede gerçekleşti. İthalat ise %24 artışla 271 dolar oldu ve yine rekor seviyede oluştu. İhracatın göreceli daha güçlü artışı ile ticaret açığımız bir önceki yılla kıyaslayınca %8 küçüldü.

        Elbette yüksek enerji fiyatları ve güçsüz TL sebebiyle vatandaşın altın ilgisi olmasa daha da iyi bir dış ticaret verisi görmek mümkün olabilirdi. Gel gelelim o zaman ihracat cephesinde de farklı bir motif olabilirdi. Bu bakımdan etle tırnağı ayırmak doğru olmayacak.

        Kapanmaları minimumda tutarak, güçlü sağlık altyapısına ve genç nüfusuna güvenerek ve ticareti tasarrufa yeğ tutarak ülkemiz bu anlamda çok kuvvetli bir yılı kapattı. Bunlar, yukarıda bahsettiğimiz temalar çerçevesinde değerlendirilebilir.

        REKLAM

        Biz bunları yaparken, ticaretin önemli bölümünü yaptığımız AB’nin güçlü duruşu ve yine ihracatımızı geçen sene %45 artırdığımız ABD’nin yüksek ticaret açığını hatırlayalım.

        Ayrıca en çok ihracatını artırdığımız sektörler olan motorlu kara taşıtları, makinalar, demir ve çelik gibi sektörlerin aynı zamanda tüm dünyada ticareti en çok artan sektörler olduğunu anımsayalım.

        *

        2022 yılının ticaret büyümesi beklenen bir yıl olmadığını ancak bu yılki başarımızı tekrar etme şansımız olduğu çıkarımını yapmak, tüm bu eğilimlere bakarak, herhalde mümkündür.

        Böylesi bir yılda iki katına ulaşan döviz fiyatlarının da dış satımımıza yardımcı olduğunu ifade etmek elzem.

        2022’de ise daha ziyade hizmet ihracatının canlanacağını, özellikle turizm ve bağlantılı sektörlerin öne çıkacağı tahminini yapmak herhalde yanlış olmaz.

        Sanıyorum turist için daha fazla ucuzlamamıza gerek olmayacaktır. Yeterince cazip bir turizm sektörümüz ve ucuz imkanlarımız var. Üretimin de daha fazla ucuz kurla desteklenmesinin sonuçları artık yüksek enflasyondan ötürü iyice maliyetli hale gelmiş durumda.

        Bu sebeple, 2021’deki başarımızın sağlamasını yapacağımız ve ihracat yapımızı gözden geçirip içinde bulunduğumuz pozisyonu analiz edebileceğimiz bir yıl olacak.

        Memleketimizin ihracatçısı başarılı. Malları kaliteli, yetişmiş personeli kuvvetli. Ancak ihracatın asıl başarısını ölçtüğümüz kilogram başına değer, katma değerli ürün yapısı, ar-ge ve ür-ge gibi alanlarda gelişim gösteremiyoruz. 2022 bu sorunlara eğilip kendimizi geliştirmeye adayacağımız bir yıl olmalı.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar