Thatcher'in hayaleti İngiltere semalarında
Margaret Thatcher, İngiltere modern tarihinin en kutuplaştırıcı Başbakanı desem yanlış olur mu?
Herhalde olmaz.
Kimilerine göre İngiltere’yi bugünkü kimliğine kavuşturan ve Avrupa’nın hasta adamı olmaktan kurtaran Başbakan o.
Ülkenin kuzeyine gittiğinizde ise durum farklılaşıyor.
Özelleştirmeler ile pek çok işletmeyi kapatan, sendikaları bitiren, işçi düşmanı Başbakan.
Hangi tarafta olursanız olur bugün yine taraf olmak için bir fırsat.
Çünkü Boris Johnson’dan sonra yeniden Thatcher’in hayaleti karşımızda.
*
Brexit sonrasında İngiltere’nin daha harika bir yer olacağını seçmene anlatan Muhafazakar Parti başarısız oldu. Öyleyse İngiltere’nin yeniden mükemmel olacağına inanmak için bir kanıt lazım.
Herkes mecburen eski başbakanın ipine bu yüzden sarıldı.
Çünkü yeni başbakan bu parti üyelerinin oylarıyla seçilecek. Yaklaşık 200 bin üye oylayacak ve yeni parti lideri & başbakan belli olacak.
Bu sebeple herkes onu yad ediyor.
Peki ekonomik anlamda, yukarıda saydıklarımın dışında neler yapmıştı Demir Leydi?
Sanırım en önemli özelliklerinden biri vergi politikaları oldu.
O dönemde enflasyon patlamıştı ve kontrol altına alınmalıydı. Bir yandan da ekonomi canlanmalıydı.
Kendisi devleti küçültebildiği kadar küçülttü. Vergileri yüksek tutup enflasyon gerileyince de sağlam bir şekilde indirdi. Vergi bazını tabana zenginliği yayacak ve büyümeyi uyaracak şekilde ayarladı.
Sonuç, modern zamanın en uzun başbakanlık serisi.
Sanırım Rishi Sunak, Liz Truss ve Penny Mordaunt’un yani en kafada kabul edilen (bahis sitelerindeki olasılıklara göre dizdim) adayların devamlı Thatcher’i anmalarının bir sebebi de bu.
Son yıllarda devamlı olarak yaşanan parti lideri değişimi ve bunun getirdiği güvensizlik ortamı. Bundan sonra istikrar olacak, onu da ben getireceğim babında.
*
Ben adayların henüz tüm detayları belli olmayan ekonomi programlarını incelediğimde, gerçekten M.T’nin duruşuna yaklaşan tek bir aday görüyorum.
O da önceki Hazine Bakanı Sunak. Enflasyon düşmeden kolay kolay vergileri indireceğim demiyor. Bu yönüyle O’nun yolundan gidecek tek kişi gibi görünüyor.
Elbette ne İngiliz Muhafazakar Parti seçmeni benim bu analizimi okuyup kararını verecek ne de gerçekten birileri ‘neydi bizim kutup yıldızı başbakanımızın’ ekonomi politikaları diyecek.
Fakat belli ki popülist Johnson’dan sonra ölmüş İşçi Partisinin bile canlanma ihtimali olduğunu gören parti üyeleri artık bir politika üretme telaşına girmişler.
Çünkü şu ana kadar İngiltere’nin tek doğru yaptığı şey yeşil ajandayı her şeyden öne almasıydı.
Umarım bu seçimlerde bu özelliklerini yitirmezler. Yoksa geriye bir avuç boşluk ve boşa geçmiş yıllar kalacak.
Kaynak: Dünya Bankası verileri
(İlk kırmızı daire merkezi hükümetin vergi gelirlerinin milli hasılaya oranını gösteriyor. M.T göreve geldiğinde vergileri artırıyor. Ardından görevi devrettiği ’90 yılına kadar sürekli olarak vergiler iniyor. Enflasyon düşüyor ve büyüme canlanıyor)
(Beyaz sütun içinde kendisinin iktidar olduğu dönem var. Beyaz ile TÜFE’yi ve sarı ile yıllık büyümeyi görüyorsunuz)
