Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Borsalar ve onların üstünde & içinde işlem gören hisse senetleri doğaları gereği riskli yatırımlardır.

        Riskin teknik bir tanımı olduğu için böyle söylüyoruz elbette. Yoksa alanı dövmüyorlar, alanın evi barkı batmıyor her seferinde.

        Tam aksine, dünyada genel kabul görmüş yatırım portföyü dağılımı yüzde 60 sabi getirili (bonolar vs.) ve yüzde 40 hisse senedi şeklindedir. Benchmark yani gösterge getiri ölçütü budur.

        Riskli olması getiri potansiyelinin yüksek olmasından ve garanti bir gelir vaat edilmediği için o getirinin devamlı speküle edilmesinden kaynaklanır.

        Fakat bizdeki iniş çıkışlar epeyce sarsıcı cinsten.

        Aşağıda ABD S&P 500, AB Eurostoxx50, Gelişen Ülkeler MSCI ve Borsa İstanbul 100 Endekslerinin 30 günlün volatilitelerini çizdirdim. Sayılar yükseldikçe oynaklık da artıyor demek.

        Kırmızı ile gördüğünüz, tahmin ettiğiniz borsa.

        Borsa önce yüzde 50’den fazla ralli yaptı. Ardından yüzde 28 düştü.

        REKLAM

        Borsa neyin yönünü arıyor?

        Ne oluyor?

        Borsada önce yüksek kurun şirket değerlemelerine etkisi ve ardından yüksek enflasyon ortamında şirketlerin gelirlerini benzer oranda artıracakları fiyatlandı.

        Fakat ekonomi yönetiminden kur korumalı mevduat açıklaması gelince döviz bir gecede eridi. İşler bundan sonra karıştı.

        Döviz hareketinin etkisi büyük olacağı için VİOP’ta işlem aralıkları açıldı. Kur 18’lerden 10’lara kadar indi.

        Pandora’nın kutusu açılmıştı bir kere.

        *Londra’da gecelik faizler yüzde 300’lere vurdu. Yabancı TL yaratmak için hisse sattı

        *Kur bir gecede yüzde 35 değer kazanınca yabancının pozisyonu o kadar değerlenmiş oldu, hisselerini satıp realize ettiler

        *Yerliler dövizde uzun pozisyonda yakalanınca büyük zararlar ettiler, karlı hisse pozisyonlarını bozdular

        *Döviz aşağı gelince değerlemeler şaştı, yerli yatırımcılar hisselerini sattılar çünkü yüksek kur / yüksek hisseler denklemi bozuldu

        *Mevduat ürününün borsaya alternatif olabileceği korkusu ile bir yatırım sınıfı olarak hisseler ışıltısını yitirdi

        Günün sonunda herkes hisse sattı.

        Şimdi ne olacak?

        Öncelikle, kur Aralık ayı başına döndüğü için ülkede enflasyon öyle kolayca gerilemeyecek elbette. Yüksek enflasyon ortamı sürecek. Bu yüzden hisse senetleri tercih edilmeyi sürdürecektir.

        REKLAM

        İlk çeyrekte çok yüksek oranda (Belki de 25 puan civarı) negatif reel faiz ortamında olacağız. Bu şekilde gidilebilecek ender TL enstrüman olarak geriye borsa kalacak.

        Kurun düşmüş hali bile çok yüksek olacağı için özellikle ihracatçılar adına ortamın bozulduğunu söylemek hatalı olur.

        Alt alta yazdığımda, borsadaki yatırımcıların acı hatıralarla da olsa geri geleceklerini değerlendiriyorum. Buranın bir değer saklama aracı olarak hala cazip olduğu aşikar.

        Peki riskler neler?

        Hızlı yükselmiş uzun vadeli faizlerin şirket değerlemelerini aşağı çekebileceği endişesine sahibim. Ancak borsadaki şirketlerin kazançlarına göre fiyatlar diplerde geziyor. Yani borsa çok ucuz. Bu bakımdan, değerleme ile ilgili endişelere sahip değilim.

        Ucuz değerleme, halka açıklığı düşük 1 hisseyi çıkınca yüzde 40’tan bile az yabancı sahipliği, yerel koşulların baskınlığı gibi sebeplerden yurt dışı riskleri de oldukça azımsıyorum.

        Geriye politik risk kalıyor. Onu iki yönde de fiyatlamak zor.

        Ancak bu görülmedik derecede negatif reel faiz ortamında borsa mecburi yön gibi görünüyor.

        ***

        Herkese sağlıklı, mutlu bir yıl dilerim.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar