Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Şut çalış, kondisyon çalış, fizik çalış.

        Sekiz ay durmaksızın çalış.

        Bir gün hasat vakti gelsin.

        Herşeyi taçlandıracak o büyük gün...

        Bir peri masalı gibi başlasın her şey. Sonra birden, ansızın, 16 dakika içinde...

        Evet o kadar zamanda, 8 aylık emekler, geleceğe dönük hayaller hepsi birer birer uçup gitsin.

        O kadar kolay mı?

        Bilmiyorum ama Karşıyaka, pazar günü kulüp tarihinin gelmiş geçmiş en büyük fırsatını kaçırdı.

        Bir kulbundan yakaladığı Avrupa’nın basketboldaki iki numaralı kupası Eurochallenge’ı bazı seyircilerinin de üstün desteğiyle kaybetti.

        Takımı 17 sayı farkla öndeyken tribünden gönderilen bir şişe suyun salonun orta yerine düşmesiyle başladı büyük çöküş.

        Parkenin silinmesiydi, temizlenmesiydi derken müsabaka 4 dakika durdu. Yeniden başladığında bu kez işler tersine döndü, karşısında toparlanmış bir rakip bulan ve ani frenle mola veren takım, 18-2’lik seri sonucu zaferi son topa bıraktı. O da girmeyince kupa beklerken elde boş bir su şişesi kaldı.

        Peki bu nasıl bir taraftarlıktır ki oturduğu yerden sahaya su şişesi fırlatmayı takımını desteklemek sansın.

        Bu nasıl bir spor adamlığıdır ki bu zihniyete yıllardır eşsiz taraftarımız diye selam çaksın.

        Seyirci dalkavukluğu mu dersin, Karşıyakalıya Karşıyakalı propagandası mı?

        Hiç kimseye kızmayın. Çünkü o akşam sahaya su şişesini fırlatan adamı siz yarattınız

        Medyası, sporcusu, taraftarı, yöneticisi, sokağı.

        Alkışlarla büyüttünüz. Bedava biletlerle semirttiniz.

        Kulüp kasasından maaşa bile bağladınız.

        Ne zaman ortaya çıkacağı belli olmayan bir Frankenstein’in manevi babası oldunuz.

        Taraftar bıçaklanır.

        Bunu yapan gerçek Karşıyakalı değil!..

        Adam öldürülür.

        Gerçek Göztepeli bu değil.

        Bana Karşıyakalılar, bana Göztepeliler sahaya şişe atıyor dedirtemezsiniz öyle mi.

        Bol hamaset, bol ajitasyon, az akıl...

        Dedirtsen ne olur, dedirtmesen ne olur?

        Bu unutulmaz finalin heykelini dikelim diyorum.

        Şöyle Karşıyaka Demokrasi Meydanı’nın münasip bir yerine, bir elinde su şişesi sahaya uçmak üzere, bir kol geride, bir taraftar heykeli.

        Zihinlerden hiç çıkmasın diye.

        İşçiye bayram

        1 Mayıs 1886’da ne olmuştu sahi? Amerika’da işçiler 8 saat çalışmak için sokaklara çıkmış, üzerlerine ateş açılmış, 4 işçi ölmüştü. O günden sonra 1 Mayıs “İşçi Bayramı” oldu.

        Peki 25 Nisan’da ne oldu? Bir hafta önce. Bangladeş’in başkenti Dakka’da 3 bin kişinin çalıştığı 8 katlı iş merkezi çöktü. 37 dolar maaşla günlük 11 saat çalışan 380 kişi öldü. 900 kayıp olduğu iddia ediliyor.

        Fabrika sahibi kaçtı.

        Aradan geçmiş 127 yıl.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar