Batı'nın Rusya çekincesi
ABD’de Trump yönetiminde Başkan’ın savunma konularında Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak görev yapacak Michael Flynn istifa etti. Sebep, kasım seçimlerinden sonra Rus hükümeti ile yaptığı temasların “ülke güvenliğini tehlikeye attığı” iddiası. Hatırlayacaksınız, kısa bir süre önce de kasım ayındaki ABD başkanlık seçimi kampanyalarına Rusya tarafından müdahale edildiği, hatta seçimleri de “siber saldırı” yöntemiyle etkilediği ABD istihbaratı tarafından iddia edilmişti. Son aşamada da, Fransız istihbaratı, yapılacak olan Fransa başkanlık seçimlerinin Rusya tarafından müdahale edilerek manipüle edileceği endişesini taşıdığını söyledi.
RUSYA NEYİN PEŞİNDE?
Yukarıda bahsi geçen iddiaların Rusya tarafından şiddetle yalanlandığını belirtelim. Dolayısı ile hem ABD hem de Fransa tarafından gelen bu açıklamaları “fact” kabul etmemiz mümkün değil. Ancak biraz uluslararası ilişkileri takip eden dikkatli bir okuyucunun da takip ettiği üzere: Rusya ekonomik olarak zor günler geçiriyor. Düşük seyreden petrol fiyatlarının yanına Kırım, Ukrayna ve Suriye’deki askeri müdahaleler de eklenince ülkedeki ekonomik aktivite iyice zorlanıyor. Üstelik AB’nin Rus gazı dışındaki alternatifler arıyor olması, ABD’nin kaya gazı teknolojisi ve Batı dünyasının Rusya yaptırımlarına devam ediyor olması da yakın zamanda bu sıkıntıların bitebileceği ümidini vermiyor. Bu çerçeveden bakıldığında Rusya’nın “Batı dünyasındaki politik gelişmelere müdahil olmaya çalışması” sanırım pek şaşırtıcı olmayacaktır.
RUS EKONOMİSİNİN SON DURUMU
Bu girişten sonra kısaca Rus ekonomisinin durumunu hatırlayalım. 2 yıllık resesyonun ardından Rusya ekonomisi 2017’de yeniden büyümeye hazırlanıyor. 2015’te % 2.8 ve 2016’da % 0.2 daralan Rus ekonomisinin, 2017’de % 1 civarında büyümesi bekleniyor. Yaptırımlar sürecinde Rus ekonomisi ağır hasar aldı. 2014 sonundan itibaren 2 sene içinde Ruble’nin ABD Doları’na karşı değeri % 60 oranında devalüe oldu. Kurun şiddetli değer kaybının etkisiyle, 2015 sonunda % 15’leri bulan enflasyon, Rus ekonomisinin ikinci baş ağrısı oldu. Yine bu süre içinde ülkeden çok ciddi para çıkışı yaşandı. Son 3 sene içinde, büyük çoğunluğu 2014’te olmak üzere ülkeden toplam 225 milyar dolar yabancı para çıkışı yaşandı.
Gelirlerinin % 50’ye yakın kısmı gaz ve petrol satışından karşılayan Rusya’nın 2013 yılında, petrol fiyatları 100 doların üzerinde seyrederken yıllık 500 milyar dolarlık ihracat hacmine ulaşmış, 2016 sonunda ihracat gelirleri 280 milyar dolara kadar inmişti.
TRUMP SONRASI
İşte bu sebeple Trump sonrası oluşan yeni dünya düzeni “Putin Rusya’sı” için son derece önemli olacak. Bir ara 2 trilyon dolara kadar yükselmiş Rus ekonomisi, şimdilerde ise 2008 seviyelerine geri döndü (1.2 trilyon dolar). Petrol fiyatlarının bu seviyelerde devam ettiği birkaç senelik projeksiyonlarda Rusya ya bütçede çok ciddi kesintiler yapmak durumunda kalacak (başta askeri harcamalar olmak üzere, hemen hepsi kamu personeli olan çalışan nüfusun ücretlerinden kesintiler dahil) ya da ekonomide şu an için “yönetilebilir görülen ekonomik krizi” çok daha derin bir hal alacak.
TÜRKİYE-RUSYA İLİŞKİLERİ
Rusya’nın önemli ticaret partnerlerinden biriyiz. Toplam 20 milyar dolara yakın ticaret hacmimiz var. Bu ticarette enerji ithalatı üzerinde büyük bir açık vermekteyiz. Ancak Rusya’daki Türk inşaat şirketlerinin işleri ve Rus turistlerin katkısı eklendiğinde aradaki fark bir nebze de olsa kapanıyor. Önümüzdeki süreçte Rusya’nın başta ABD olmak üzere Batı dünyası ile izleyeceği politikalar hem onun için hem de bizim için oldukça önemli olacaktır. İşler Rusya için daha iyimser bir rotaya oturursa Türkiye’nin de bu süreçte kazançlı çıkması muhtemel. Ancak olası bir “negatif” senaryoda Rusya’nın yaşayabileceği ekonomik sıkıntıların izleri bizde de net hissedilir.