Ukrayna konusu ve netleşen saflar
Bilim insanları “Pandemi henüz endemiye dönüşmedi. Tedbiri elden bırakmayın” diye uyarıyorlar. Bu uyarıları kulak arkası etmemek ve 2 yıldır verilen özverili mücadeleyi bir süre daha devam ettirmekte fayda var. Aşı, maske, mesafe gibi..
Ancak tünelin sonunda, bahar sonrası eğer virüs bize başka büyük bir sürpriz yapmaz ise, genel kanaat bundan sonraki mutasyonların daha ehlileşeceği ve bizimle beraber yaşamayı öğreneceği yönünde.
Bu sebeple 2022 için geçen 2 senede farklı olarak Covid riskini ilk sıralara koymuyorum.
Bu sene yaşanabilecek diğer riskleri bir önceki yazımda uzun uzadıya yazmışım.
Bugün jeopolitik gelişmeler ve bölgemizde uluslararası arenadaki son gelişmelerin Türkiye’ye olası etkilerine biraz kafa yoralım istiyorum.
UKRAYNA'DA SULAR ÇOK HIZLI ISINIYOR
NATO ve Rusya arasındaki görüşmeler beklendiği üzere sonuçsuz kaldı. Rusya “Bizden habersiz eski SSCB ülkelerinden hiçbiri NATO’ya girmeyecek ve bölgedeki NATO askeri varlığı azaltılacak” şeklinde özetlenebilecek şartlarında ısrarcı. Buna karşılık NATO, bu şartları kabul edilmez görüp Ukrayna sınırına 100 bin asker yığan Rusya’ya “olası bir işgal durumunda karşılık verilecek” diye uyarıyor.
Ukrayna gerginliğinde en ön saflarda yer alan ülkelerden biri de İngiltere. Ukrayna donanmasının modernizasyonunu yapan İngiltere, şimdi de olası bir Rusya işgaline karşı kullanılmak üzere Ukrayna’ya tanksavar ve bunların eğitimi için personel gönderme kararı aldı.
Ayrıca hem Londra’dan hem de Washington DC’den çok yakın zaman için Rusya’nın Ukrayna’yı işgal için hareket geçebileceği yönünde açıklamalar geliyor.
Avrupa Birliği’nin Ukrayna konusunda duruşu ise çok net değil. Bir yandan NATO üyeliği üzerinden Rusya’ya karşı alınan sert tutumu destekliyorlar diğer yandan Rus doğalgaz bağımlılıkları yüzünden seslerini oldukça aşağılardan çıkartıyorlar. Olası bir askeri müdahalede daha isteksiz davranan AB, Rusya’ya uygulanabilecek finansal ambargo tezini masada tutmaya çalışıyor.
Gelelim bu noktada Türkiye’nin duruşuna…
Rus gazı Türkiye için de önemli.
2020 yılı verilene göre Türkiye, toplam 48 milyar m3’lük doğal gaz ithalatının yüzde 34’ünü Rusya’dan sağlıyor. Rusya’dan sonra yüzde 24 ile Azerbaycan ve yüzde 11 ile İran geliyor.
Yine 2020 rakamlarına göre Türkiye’de doğalgaz yüzde 32 evsel tüketimde, yüzde 28 elektrik üretiminde ve yüzde 26 sanayi üretiminde kullanılıyor.
Bu çerçeveden bakıldığında Rus gazı, Avrupa kadar olduğu kadar Türkiye için de önemli. Ayrıca 1997-98 yıllarında Mavi Akım üzerinden Türkiye’ye aktarılan 16 milyar m3’lük Rus gazı için kontratın 2025 yılında dolacağını da unutmamak lazım.
SURİYE'DE RUSYA FAKTÖRÜ
Türkiye için Rusya ile yakın temas halinde kalınması gereken bir başka nokta da Suriye.
Rusya’nın Suriye’de Esat rejimi ile yakın ilişi içinde bulunması, bölgedeki Türkiye tarafından terör örgütü olarak ilan edilen unsurlarla temas halinde olması ve taahhüt edilmiş olmasına rağmen Türkiye’nin İdlib’de kurduğu gözlem noktalarının güvenliğin sağlanamaması gibi konular Ankara’da her geçen gün huzursuzluğun artmasına neden oluyor.
S-400 MESELESİ
Bilindiği üzere 2017 yılında Türkiye, Rusya’dan 2 adet S-400 hava savunma sistemi alınma konusunda sözleşme imzalandığı açıkladı. 2019 yılına ilk parçalar Türkiye’ye ulaştı.
S-400 alımı NATO tarafında büyük infial uyandırdı. Ankara, NATO’dan istediği desteği alamadığını ve bunun sadede savunma amaçlı olduğunu defalarca belirtmiş olsa da, ABD’nin tepkisi sert oldu ve Türkiye F-35 yeni nesil savaş uçağı projesinden çıkartıldı.
2021 yılında S-400’lerde 2. parti alım alımı yapacağı haberleri ise Türk yetkililer tarafından doğrulanmadı.
Diğer yandan 2021 yılı sonlarına doğru Savunma Bakanı Akar’ın yeni F-16 alımı ve mevcut F-16 ların modernizasyonu için ABD'ye başvuru yapıldığını açıkladı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arnavutluk ziyareti dönüşünde gazetecilerin sorularını cevaplarken “Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini gerçekçi görmüyorum. Ukrayna güçlü bir ülke. Rusya’nın bu adımı atabilmesi için tüm dünyadaki durumu ve kendi durumunu gözden geçirmesi lazım. Ben bir yerin topraklarını işgal edeyim, alayım mantığı ile bu işler yürümez” şeklinde açıklama yaptı.
Bu gelişmelerin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan hem Rus Devlet Başkanı Putin’i hem de Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelensky’i anlaşmazlıkları çözmek için Türkiye’ye çağırdı. Erdoğan ayrıca önümüzdeki birkaç hafta içinde Zelensky ile görüşmek üzere Ukrayna’ya gideceğini açıkladı.
Kısa süre önce BAE-Mısır ve Ermenistan ile yeniden diyalog sürecini başlatan Türkiye, şimdi de bir NATO üyesi olarak Ukrayna konusunda taraf oluyor, devreye giriyor.
Son 5-6 yıldır Türkiye’nin için en çok yapılan eleştiri “Batı ittifakından kopuyor” şeklinde oluyordu.
2022 yılında bu noktada farklı gelişmeler görürsek şaşırmayacağım.