Sorun borcun düzeyi değil, artış hızında
Tasarruflar son yıllarda giderek düşüyor. Milli gelirin yüzde 20'si düzeyinde seyreden genel tasarruf oranı 2013 yılında yüzde 12.6'ya kadar indi. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin ortalama tasarruf oranı yüzde 33.1. Yani ortalamanın üçte biri düzeyine indik. Hanehalkı tasarrufları bakımından ise daha kötüyüz ve yüzde 7'ye geriledik. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da dün "En az tasarruf oranı bizde" dedi.
Hanehalkının borçluluk açısından durumunu geçen hafta açıklanan Merkez Bankası Finansal İstikrar Raporu ortaya koyuyor. Oradaki bir kısım rakam ve tabloları yanda aktarıyoruz. Görünen tablo şu:
■ Hanehalkının genel borçluluk düzeyi yüksek değil. Harcanabilir gelir 674 milyar, toplam borçlar 372 milyar lira. Borçların harcanabilir gelire oranı yüzde 55, milli gelire oranı 23 düzeyinde. Avrupa'nın veya Batılı ülkelerin yarısı düzeyinde bile değil. Bu açıdan tehlike bölgesine yakın bile değiliz. Daha bir hayli alabileceğimiz yol var.
■ Harcanabilir gelir yanında hanehalkının ayrıca 655 milyar lira finansal serveti bulunuyor. Bunun içine sadece vadeli TL ve döviz hesapları ile diğer finansal araçlar konulmuş. Vadesiz mevduatlar ile altın dahil edilmemiş. Bizim her ay hesapladığımız yerlilerin finansal varlığı 1 trilyon lirayı aştı. Harcanabilir gelir yanında hanehalkının serveti de borçları ikiye katlıyor. Burada da hiçbir sorun yok.
■ Ancak gelir ve servet sahipleriyle borçlu olanlar farklı olabilir. Sorun da bu farklılıktan doğuyor. Asıl sorun ise düşük gelirlilerin ve düşük tasarruf sahiplerinin aşırı borçlanmasından kaynaklanıyor. Ödeme güçlüğüne düşenler de onlar. Yine TCMB Finansal İstikrar Raporu'nda yer alan verilerle borcunu ödeyemeyen ve takibe düşenlerin sayısı 1.973 bin yani 2 milyon kişiye vardı. Bu ciddi bir sayı ve sorun. Genel borç düzeyinde sorun yok ama bir kısım hanehalkının borçlanmasında sorun var.
■ Bir de borcun artış hızında sorun var. 10 yıl önce 2003'te hanehalkı borcunun milli gelire oranı yüzde 1.8 iken, 2013'te yüzde 23'e çıktı, 12 kat arttı. Artış hızlı. Bu gidiş devam ederse 10 yıl sonra, hatta 10 yıla da kalmadan borca boğulacağımız ve bunun altında kalacağımız kesindir.
SONUÇ: "Borç köle olmanın başlangıcıdır." Victor Hugo