Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Küresel piyasalarda satışlar geçen hafta ivme kazandı. Tam bir kara hafta olarak tanımlanmasını son gündeki tepki hareketi önledi. Ancak mayıs ayı sert satışların arada bir tepkilerle kesildiği bir ay olmaya aday gibi görünüyor. Bu anlamda “mayısta sat ve tatile git yat” eğilimi bu yıl gerçekleşiyor denilebilir.

        ➔Kripto varlıklar en önde, teknoloji hisseleri hemen arkasında ve altının en sonunda katıldığı yaygın bir satış dalgasına en büyük etken Fed’in parasal sıkılaştırmayı önden yüklemeli yapacağının anlaşılması gösterilebilir.

        ➔Hatta buna yılın ikinci yarısında Avrupa Merkez Bankası’nın katılacağı da artık fiyatlanmaya başladı.

        ➔Fed’in kararlı tutumu ardından, İngiltere Merkez Bankası’nın aynı yola girmesi, ECB’nin gecikmeli takibi finansal piyasalara, bol ve ucuz para döneminin biteceğini, küresel likidite havuzunun giderek küçüleceğini, dolayısıyla etrafa saçılacak bol likiditenin artık kalmayacağını düşündürüyor.

        ➔4 Mayıs’taki toplantıda Fed faizi 50 baz puan artırırken, 75 baz puanlık artışı masadan kaldırdı. Ama iki toplantı daha 50 baz puanlık artışa gideceği beklentisini ortaya koydu. Bilanço küçültmeye de haziranda başlayacak.

        ALTINDA SONBAHARA RANDAVU

        ➔Altın fiyatlarının haftalık bazda yüzde 3.8 gerilemesinde de Fed’in iki toplantı üst üste 50’şer baz puanlık artışa gideceğinin ifade edilmesi rol oynadı.

        REKLAM

        ➔İki toplantının artırımla geçmesi, altın için kayıp yaz ayları ve yeni yön tayininde eylül ayına randevu vermek demek.

        ➔Bu gelişmeyle reel ABD faizlerine ve özellikle 10 yıllıklara ve dolara duyarlı altın fiyatları daha fazla direnmeyi bırakarak düşüş kervanına katıldı.

        ➔Böylece altın yatırımcıları diğer varlıklarda olduğu gibi, “mayısta sat, tatile git yat” eğilimine katıldı. Yaz ayları gelişmelerinin riskini almayı uygun bulmadılar.

        Altının ABD faizi ile dolar artışına ve diğer piyasalardaki kötüleşmeye bağlı zayıflama eğilimi, jeopolitik tarafta beklenmeyen bir gelişme olmazsa yaz aylarında devam edebilir.

        ➔Eylülde tatilden dönüş başladığında hem önden yüklemeli faiz artırımlarının sürüp sürmeyeceği hem de ikinci yarının durumu ile gelecek yıl beklentileri oluşmaya başlayabilir. ➔Bu gelişmelere göre altın fiyatlarının yön tayini daha kolaylaşabilir.

        KRİPTOLARIN İKİ RİSKİ

        ➔Küresel likidite havuzunun azalmasına en hassas varlık grubu kriptolar. Kripto piyasasının fiyat gelişmelerini izleyen Bloomberg Galaxy Kripto Endeksi 10 Kasım 2021’de 3.966 puana kadar yükselmişken, oradan başlayan düşüşle 12 Mayıs’ta 1.323 puana indi. 6 aylık düşüş oranı yüzde 66.6’ya vardı. Tepe noktasına göre varlıkların üçte ikisi eridi.

        ➔Kriptoların toplam piyasa değeri 2 trilyon 974 milyar dolardan 1.176 milyar dolara geriledi. Cuma günü gelen tepki alımları ile 1.287 milyar dolara çıkan piyasa değerinin artışı yüzde 9.5.

        Küresel likidite havuzunun azalmasından, faizlerin yükselmesinden en büyük darbeyi kripto piyasasının yemesi bekleniyordu. Bu piyasada sert satışların meydana gelmesi belirtilen riskin gerçekleşmekte olduğuna işaret ediyor.

        REKLAM

        ➔Sert değer kayıpları yakın zamanda kripto piyasalarının düzenleme gereğini ortaya koydu. Yetkililerden gelen açıklamalar da bu yönde.

        İlk kez yapılacak düzenlemeler kriptolar için ayrı bir riski oluşturuyor. Regülasyonlar ilk başta piyasayı daraltıcı etki yapabilir.

        ➔Buna karşılık orta ve uzun vadede piyasada güven artışı yoluyla kalıcı büyümeye yol açabilir.

        BORSALARDA SATIŞ

        ➔Dünya borsalarında en çok düşüş teknoloji borsası Nasdaq’ta yaşanıyor. 5 Kasım 2021’de en yüksek değerini gören Nasdaq Bileşik Endeksi 6 ayı geçen sürede yüzde 30.8’e varan bir değer kaybı yaşadı. Bu kayıp kripto varlıkların yaşadığı yüzde 66.6’lık kaybın yarısına yaklaşıyor ve kayıpta ikinci sıraya yerleşiyor.

        ➔Teknoloji hisselerindeki satış da riskten kaçışın güzel bir göstergesi. Para musluğunun kısılacağı bir ortamda yatırımcılar sürdürülebilir, ayağı yere sağlam basan, kar eden klasik şirketlere ve alanlara yöneliyor. Uzun yıllar sonra elde edilecek karları beklemenin maliyeti artıyor.

        Dünya borsalarının toplamının 4 Ocak 2022’den bu yana kaybı MSCI endeksiyle yüzde 17’ye vardı. Oran gelişmekte olan borsalarda yüzde 20.5 ile biraz daha fazla.

        Türkiye borsası da MSCI endeksiyle 21 Nisan sonrasında yüzde 11.8 gerileyerek son düşüşe ayak uydurdu. Ancak önceden eşdeğer borsalardan pozitif ayrışması söz konusuydu.

        ➔Bu ayrışmada Türk hisse senetlerinin ucuz kalması ve şirket karlılıklarının yükselmesinin etkili. Derin negatif faiz uygulaması da parayı TL dışındaki alanlara gitmeye zorluyor. Alternatiflerden biri de borsa.

        EMTİA FİYATLARI

        ➔Riskten kaçış söz konusu ve üstelik yüksek enflasyon ortamı varsa fiziki varlıklara yatırım cazip olur. Finansal piyasalarda bunun adı emtia oluyor.

        REKLAM

        ➔Emtia fiyatları enerji ve gıda başta olmak üzere iyi prim yapan tarafta yer alıyor. Yıl başına göre emtia fiyatlarının ortalama artışı CRB endeksiyle yüzde 33’ü buldu.

        ➔Herkesin madeni kendine göre değerli, gıdası önce kendi halkı için, enerji ise kıt ve pahalı. Küresel ısınma da işin tuzu biberi. Emtia fiyatlarında kısa vadede geri çekilme pek beklenmiyor.

        ➔Bütün bunlar emtia fiyatlarını ve dünya enflasyonu yükseltiyor ama aynı zamanda finansal yatırımcılar için de iyi bir fırsat yaratıyor.

        BUĞDAYDA HİNDİSTAN ŞOKU

        ➔Rusya ve Ukrayna’nın savaş nedeniyle tahılda ihraç pazarlarından çekilmesi buğday ve mısır başta olmak üzere fiyatlarını sıçratmıştı. Buğday fiyatları uzun dönem ortalamasının iki katına yükselmiş durumda.

        ➔İhracatta doğan boşluğu kısmen Hindistan’ın doldurması bekleniyordu. Ama hafta sonu Hindistan’ın buğday ihracatını yasakladığı haberi geldi ve şok etkisi yarattı.

        ➔Ülkede enflasyonun yüzde 7.8’e, gıda fiyatlarının yüzde 8.1’e çıkması üzerine Hindistan fiyat dengelenmesi için buğdaya ihracat yasağı koydu. Bu da yıl başına göre yüzde 55 yükselen buğday fiyatlarını daha artırıcı bir gelişme.

        ➔Çünkü işin içinde sadece savaş ve Hindistan ihracat yasağı yok. Sıcak hava dalgalarından dolayı ABD ile Fransa’da bu yıl üretim kayıplarına işaret ediyor. Muhtemelen Hindistan’ı önlem almaya yönelten de aynı etken.

        EKMEKTE ÖNCE FİYATLAR BOZULDU

        ➔Buğday Türkiye’nin temel gıdası ve stratejik öneme sahip. Ama üretim toplam tüketime yetmiyor. Yerli üretimin yerli tüketimi karşılaması bıçak sırtında gidiyor.

        ➔Toplam tüketim diyoruz çünkü ciddi bir ihracat var. Üretimin üçte biri kadar veya geçen yıl olduğu gibi yarısı kadar buğdayı ithal ediyoruz. Bunu da işleyerek, un, bisküvi, makarna olarak ihraç ediyoruz.

        Hindistan’ın kararı sonrasında ya buğdayı ithal edeceğimiz yeni pazarlar bulacağız ya da iç tüketimi karşılamak üzere ihracat kısıtlamasına gideceğiz. İhracat kısıtlamasına gidersek bazı fabrikalar duracak ya da üretimi azaltmak zorunda kalacaklar.

        ➔Ama ne olursa olsun buğday fiyatları ve bağlı olarak ekmek fiyatları dünyayla birlikte yükselecek.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar