Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Piyasalar ve ekonomi açısından yılın en zor haftasını geride bıraktık. Belki ondan da önemli bir yeni haftaya giriyoruz. Bunun da yurtiçi ve yurtdışı dört önemli nedeni var.

        -Ölü sayısının 2.500’ü geçtiği koronavirüs salgınının Çin’de yayılımı son verilerle hız keserken, Çin dışında hızlanıyor. Virüsün bulduğu ikinci adres İran. Güney Kore, Japonya ve İtalya da üçüncü derecede etkilenen ve virüsün hayat bulduğu ülkeler.

        -Virüsün yeni ülkelerde yayılma alanı bulması ise endişe kaynağı çünkü her ülke Çin gibi organize davranamaz, virüsle etkili bir şekilde başa çıkamayabilir.

        -Yeni adres bulan virüs yeni yayılma alanları da yaratabilir ve yarattığını da görüyoruz zaten. Virüsün, ekonomiler için vereceği tahribat giderek büyüyebilecek.

        VİRÜSÜN İKİNCİ ADRESİ İRAN

        -Virüsün bizi yakından ilgilendiren boyutu ise İran’a sıçraması. Dün itibariyle İran’da ölü sayısı 18’ye yükseldi.

        -İranlılar’ın Türkiye’ye giriş kapısı olarak kullandıkları Van’da ise 5 kişi koronavirüs şüphesiyle gözlem altına alındı.

        -Ancak İran’dan gelen uçaklar Ankara ve İstanbul’a ardı ardına indi. Virüsten kaçanlar Türkiye’ye sığındı.

        -Hava alanlarında kontrol var ama asıl önlem sınırların kapatılmasında ve insanların dolaşımının kısıtlanmasında.

        -İran bunu yapmadığı için virüsü yaygın bir şekilde ülkesine bulaştırdı. Kuzey Kore ise sınırını zamanında kapattığı için henüz bir bulaşıcılık vakasına rastlamadı.

        -Türkiye’nin de İran’dan gelenlere kontrol yerine sınırını kapatması daha etkili bir korunma yöntemi sağlardı.

        -Virüsten etkilenen sektörlerin başında turizm geliyor ve Türkiye bu sektörde dünya altıncısı. İşi ağırdan almaya veya ihmale hiç gelmez.

        SANDERS’İN RADİKAL SÖYLEMİ SARSABİLİR

        -Bir başka gelişme de ABD Başkanlık seçimleriyle ilgili. Domakratlar’ın adayı için Navada’da yapılan ön seçimleri senatör Bernie Sanders büyük fark atarak kazandı. Piyasa karşıtı radikal söylemleriyle ürkütücü bir profil çizen Sanders’in adaylının netlik kazanması, sarsıcı sonuçlar doğurabilir.

        -Seçimin favorisi her ne kadar Cumhuriyetçiler’in başkan adayı olacak olan başkan Trump görülse de, Sanders’in kampanya sırasındaki söyleminin ve seçim anketlerinin yayınlanmaya başlamasıyla piyasaları da etkilemesi bekleniyor.

        -Koronovirüs etkisi ile fiyatların geldiği düzeyleri de dikkate alarak bu aşamaya kadar beklemeden kar realizasyonlarına gitmek isteyeceklerin çıkabileceği tahmin ediliyor.

        VİRÜSE KARŞI PİYASANIN İLACI PARA

        -Negatif gelişmeler karşısında ekonomileri ve piyasaları dengeleyebilmek adına para ve maliye politikalarının gevşetilmesi gündeme geliyor. Bütün ümitler aşı ve tedavi yönteminin en kısa sürede bulunmasında ve bu arada ekonomi ile piyasalardaki kayıplar için merkez bankası desteklerinin acilen devreye sokulmasında.

        -Nitekim geçen hafta Çin Merkez Bankası politika faizlerini indirmeye, piyasalara likidite vermeye devam etti. Çin Devlet Başkanı Şi Cimping “Ekonomi daha fazla odağa alınacak. Çin, para ve mali politikalarında daha esnek olacak” açıklamasını yaptı.

        -Benzer şekilde ABD merkez bankası FED’den faiz indirimleri de daha baskın hale geldi. Bu yıl için bir faiz indirimine gidileceğine artık kesin gözüyle bakılıyor.

        TÜRKİYE’NİN İDLİB RİSKİ

        -Türkiye ise dünyada negatif ayrışmaya başladı. Bunun başlıca nedeni İdlib’deki gelişmelerin giderek tırmanması ve sonunda Türkiye ile Suriye ve Rusya arasında düşük yoğunluklu savaş aşamasına gelmesidir.

        -Hala olayı sıcak bir çatışmaya döndürmemek ve kontrol etmek mümkün. 5 Mart’ta 4’lü masa kurularak sorunun ele alınacak olması, tırmanmayı önleyici ve umutlarının korunmasını sağlayıcı bir rol oynuyor.

        8 HAFTALIK SERMAYE ÇIKIŞI 2.6 MİLYAR DOLAR

        -İdlip sorunu yakıcı hale gelene kadar Türkiye’ye dışarıdan sermaye yatırımları zaten negatifti, ancak şimdi çıkışlar daha hızlandı. Devlet iç borçlanma senedi ve hisse senedinden net çıkış tutarı 14 Şubat’la biten haftada 824 milyon dolarla en yüksek düzeye çıktı.

        -Şubatın ilk haftasında 621 milyon dolarlık çıkış yaşanmıştı. Böylece şubatın ilk yarasında Türkiye’den çıkış tutarı 1.5 milyar dolara yaklaştı.

        -27 Aralık sonrasındaki her hafta da net bazda sermaye çıkışı vardı. Hisse senedinden ve devlet iç borçlanma senedinden arka arkaya 8 haftayı bulan sermaye çıkışlarındaki toplam tutar 2.6 dolara vardı.

        SERMAYENİN İLK ETKİSİ CDS VE FAİZE

        -Sermaye çıkışlarının en etkili şekilde kendini göstereceği yerler CDS oranları, döviz kurları, faiz oranları ile borsa endeksi.

        -Ülke risk primini ifade eden CDS’ler bu dönemde yükseldi. 29 Ocak’ta 234.8 puandan 21 Şubat’ta 292.9 puana kadar çıkan CDS’lerdeki 3 haftalık artış yüzde 24.7’ye vardı.

        -Devlet iç borçlanma senetleri faizi gösterge 2 yıllık için 30 Ocak’ta yüzde 9.96’dan 21 Şubat Cuma günü yüzde 11.80’e kadar yükseldi.

        TL’NİN KAYBI % 2.6 İLE SINIRLI

        -Dolar/TL ise bu dönemde en düşük değerine 16 Ocak’ta 5.8595’le indi. Cuma gününü 6.0953’ten kapatan dolar yüzde 4.0 prim yaptı.

        -Euro ise yine 16 Ocak’ta 6.5299’dan Cuma kapanışta 6.6148’e çıktı ve yüzde 1.3 arttı.

        -Sepet kur da 6.1947’den 6.3550’ye çıkarak 5 haftalık sürede yüzde 2.6 yükseldi.

        GELİŞEN PARALARDA KAYIP % 5

        -Gelişmekte olan ülke paralarının dolar karşısındaki değeri ise JP Morgan Kur Endeksi’yle 62.63’ten 59.47’ye indi ve yüzde 5.0 değer kaybetti.

        -Bu anlamda TL’nin değer kaybı diğer gelişen ülkelerin yarısı düzeyinde.

        BORSA 10 ŞUBATA KADAR DİRENDİ

        -Borsada ise 10 Şubat’a kadar durum iyiydi ve yön yukarıydı. MSCI endeksiyle 10 Şubat’tan bu yana meydana gelen kayıp yüzde 8.6.

        -Ekonominin büyümeye geçerken borsanın yönünü aşağı kırmasında jeopolitik gelişmelerin yanında banka karlarının sınırlandırılmasının da etkisi bulunuyor.

        -Gelişmekte olan borsalar ise biraz farklı eğilimde. Son bir haftada değer kaybı yok ama 17 Ocak’tan bu yana yüzde 5.4 düşüş söz konusu. Bizim borsamız ise çok daha kısa süre içinde daha büyük düşüş gösterdi.

        DOLAR DÜNYADA YÜKSELİŞTE

        -Dolar sadece gelişen paralara karşı değil aynı zamanda gelişmiş paralara karşı da değer kazanıyor. 16 Ocak sonrası doların gelişen para birimlerine göre değer artışı yüzde 5’ti.

        -Gelişmiş paralara karşı doların değerini ölçen Dolar Endeksi 16 Ocak’ta 97.062 değerinden 21 Şubatı 99.188’den kapattı. Bu dönemdeki değerlenmesi ise yüzde 2.2.

        -Dolar gelişmekte olan paralara karşı daha çok, gelişmiş ülke paralarına göre daha az olmak üzere dünyada genel bir yükseliş eğilimine girmiş bulunuyor. Burada etkili olan faktör de koronavirüs.

        EN İYİSİ ALTIN: 3.5 AYDA % 13.4 PRİMLİ

        -Altın ise dolardan daha hızlı yükseliyor. Altının değer artışını biraz daha öne çekmek ve 11 Kasım 2019’a kadar götürmek mümkün. O tarihte ons fiyatı 1.448.9 dolara kadar inen altın 21 Şubat Cuma günü 1.643.4 dolara yükseldi. 3.5 aya yaklaşan dönemde altının dünyadaki primi yüzde 13.4’ü buldu.

        -TL ile alınıp satılan gram altının değer artışı altının onsunun üzerinde gerçekleşti. Çünkü aynı dönemde dolar TL’ye karşı güçlendi. 11 Kasım’da 270.13 TL olan gram altın 21 Şubat’ta 322.62 liraya yükseldi. Gram altın değer artışı yüzde 19.4’ü buldu.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar