Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Nihayet altın fiyatları 1.500 doları geçti. Nihayet diyoruz çünkü bu seviyeyi en son 12 Nisan 2013’te görmüştü. 6.5 yıla yaklaşan bir zamandır ki altının onsu 1.500 doların altında seyrediyor.

        Bu süreçte altın dip noktasını 1.049.4 dolarla 17 Aralık 2015’te gördü. 2.5 yılı aşkın sürede altın fiyatlarındaki düşüş yüzde 31.6’yı buldu.

        -17 Aralık 2015 sonrası ise genel bir yükseliş eğilimine girdi ama bu ağır ağır, büyük sabır isteyen, kararsızlıklarla dolu ve de her şeyden önemlisi dolar bağımlısı bir yükselişti.

        -Genelde doların tersine ve onun alternatifi gibi hareket eden altın için bu yıl daha parlak geçmeye başladı.

        1.500 DOLARI GEÇTİ, BİR YILDA % 25 ARTTI

        -Son olarak onsu 1.500 doları geçen altının fiyatı dün 1.506 dolara çıktı. Bu fiyat üzerinden 17 Aralık 2015’teki 1.049.4 dolarlık düzeyine göre yüzde 43.5 artış kaydetti. 3 yıl 8 ayı bulan bu artış, kaba hesapla yıllık yüzde 10’luk ortalamayı geçiyor.

        -Altın FED faiz indirim öncesine göre yüzde 6.2, geçen yıl sonuna göre yüzde 17.4, son bir yılda da yüzde 24.6 yükseldi.

        ALTIN FİYATLARINI NE TETİKLEDİ

        -Özellikle de FED’in faiz indirmeye başlaması, ABD’nin Çin’le ticaret savaşını kızıştırması ve işin içine bu kez kur savaşlarının karışmasıyla altının yıldızı yeniden parladı.

        -Asıl tetiklemeyi de, Çin’in para birimi yuanı devalüe etmesi üzerine benzer bir adımın da ABD tarafından dolar için atılacağının beklenmesi başlattı.

        -Ne de olsa altının fiyatlaması dolarla yapılıyor. Dolar ne kadar değer kaybederse altının o kadar fiyat artırması zaten matematiksel bir sonuçtu.

        NEGATİF FAİZİN ETKİSİ

        -Küresel risk iştahının azaldığı, büyümenin düşeceğinin beklendiği ve faizlerin indirimde olduğu dönemlerde devlet tahvilleri küresel paraya iyi bir sığınak oluşturuyor.

        -Dolar faizi yanında diğer ülke faizlerinin de düşmesi bekleniyor. Faiz düşüşünü yakalamak için tahvile yönelimin artması sonucu faiz oranları hızla geriliyor.

        -Bu nedenledir ki dünyada negatif faizle işlem gören devlet tahvillerinin toplamı 15 trilyon doları aştı.

        -Almanya’nın 10 yıla kadarki vadelerinde faiz negatif ve yarım puanı aştı. ABD 10 yıllığı ise yüzde 2’nin üzerinden düşüşle 1.65’e indi.

        -Fırtınalı havalarda iyi bir sığınak olmasına karşılık sonuçta hazine tahvillerini de devletler çıkarıyor. Kağıt paraların arkasındaki güç de yine devletlerin gücü. Kağıt para bir başka kağıda sığınarak kendini tehlikelerden korumak istiyor. Üstelik ikisinin de sahibi devletler.

        ALTINI PARLATAN DİĞER NEDENLER

        -Halbuki altın devletlerden ve ekonomilerden bağımsız. Arkasında böyle güç de, böyle bir ülke riski de yok.

        -Üretimi de öyle kağıt paralar gibi kolay değil. Zahmetli, maliyetli ve zaman alan bir iş.

        -Altını altın yapan da arzındaki bu zorluğu.

        -Belki de küresel merkez bankaları bir fırtınanın yaklaşmakta olduğunu tahmin ettiklerinden, altın taleplerini artırdı. Dünya Altın Konseyi verilerine göre yılın ilk yarısında merkez bankaları 374 ton altın satın aldı. Bu da son 19 yılın en yüksek ilk yarı rakamıymış.

        -Bu nedenle para ve sermayenin fırtınalı havalarda sığındığı limanların başında altın geliyor.

        KUR VE TİCARET SAVAŞINA BAĞLI SEYİR

        -Altın fiyatları son günlerde sadece 1.500 doları geçmekle kalmadı, aynı zamanda ticaret savaşlarının ve bağlı olarak kur savaşlarının seyrine paralel oynaklık da yaşadı. Ticaret savaşlarının şiddetlenmesiyle 1.506 dolara kadar çıkan altın, kur savaşlarındaki yumuşama işaretleriyle 1.490 dolara kadar indi.

        -Bu da bize ticaret ve kur savaşlarının sürdüğü, buradaki tansiyonun arttığı müddetçe, altındaki yükselişin veya yüksek seviyenin devam edebileceğini düşündürtüyor. Tam olarak altının altın günlerini yaşıyoruz denilebilir.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar