Zeka testleri bireylerin zeka düzeylerini hesaplamada kullanılan testlerdir. Zeka katsayısı (IQ), bireyin zekasını değerlendirmek için tasarlanmış bir dizi standart test veya alt testten elde edilen toplam puandır. Zeka ile ilgili çok sayıda tanım ve geliştirilen kuram zeka testlerinin çeşitliliğini de açıklamaktadır. Psikoloji tarihinde zekayı açıklama ve ölçmeye yönelik yoğun çaba sarf eden psikolog sayısı azımsanmayacak sayıdadır. Özel ilgiye gereksinim duyan çocukları saptama, bilişsel zorlukları tespit etme, bireylere en üst düzeyde eğitsel ve mesleki seçimler yapma şansı verme, adli konuları aydınlatma, kariyer planlama gibi pratik nedenlerle zeka testlerine duyulan gereksinim, psikologların mesleki dikkatlerinin ve enerjilerinin büyük bir kısmını zeka testleri geliştirmeye ya da uygulamaya ayırmalarına yol açmıştır. Zeka testlerinin pratik nedenlerle kullanımı aynı zamanda tartışmaların kapısını aralamış; sosyal, eğitsel ve etik konular bağlamında entelektüel eleştirileri de beraberinde getirmiştir.
Zekanın tanımına ilişkin çeşitli bakış açıları, zekanın değerlendirilmesi için geliştirilen araçların tarihsel süreç içerisindeki gelişimi ile paralellik gösterir. Zeka yaşı hesaplanarak zeka katsayısı belirlenir. Zeka Yaşı, psikoloji tarihinde ilk geliştirilen zeka testlerinde ayrı bir öneme sahiptir. Bireyin teste verdiği tepkilere ilişkin performans düzeyinin ortalama ya da tipik olduğu yaş "zeka yaşı" olarak tanımlanmıştır. Örneğin on yaşındaki bir çocuk belirli bir zeka testindeki normlara (bireyin testten aldığı puanın aynı testi alan diğerlerinin puanıyla karşılaştırılmasına imkan veren standartlar) göre 12 yaşındaki bir çocuğun performansını gösterirse bu çocuğun kronolojik yaşı 10, zeka yaşı 12'dir. Bu çocuğun zeka katsayısı 120 olarak hesaplanacaktır (IQ = 12/10 X 100 = 120)
Sir Francis Galton (ö. 1911) tarafından geliştirilen ilk zeka testi, bireylerin baş-beyin çevresi büyüklüğü ve şekli ile zeka arasındaki ilişki varsayımından hareket eder. Yüksek sosyo-ekonomik düzeye sahip aileleri ayrıcalıklı kılan, genetik olarak belirlenmiş olan kafa yapısı ve beyin büyüklüğünün zeka ile de ilişkili olduğu varsayımına dayalıdır. Bu yöntem, hesaplamaların yanlışlığı ile yoğun eleştiri almış ancak zekanın nesnel olarak ölçülebileceği ile ilgili yeni fikirlerin üretilmesinde öncü olmuştur.
Simon ve Binet Testi (1904): Alfred Binet (ö. 1911) ve Theodero Simon (ö. 1961) tarafından geliştirilen zeka testi Fransız eğitim sistemi içerisinde zeka seviyesi yaşıtlarından düşük olan çocukları değerlendirmek üzere kullanılmıştır. Mantıksal çıkarımlarda bulunma, nesneleri isimlendirme ve kafiyeli kelimeleri bulma gibi görevlerde her yaş grubundaki çocukların verdiği 'parlak' ve 'vasat' tepkilerin neler olduğunun belirlenmesi zeka katsayısı hesaplanmasında kullanılmıştır.
Çocuklar için Wechsler Zeka Testleri (WISC) ise beş - on beş yaş arası çocukların zeka düzeyini belirlemek için David Wechsler (ö. 1981) tarafından 1949 yılında Wechsler-Bellevue Zeka Testinin uyarlamasıyla geliştirilen WISC alt testler ve bu alt testlere ilişkin performans puanlarının toplanmasından oluşur. Testte, genel bilgi, aritmetik, kelime dağarcığı, kavrama, resim tamamlama, blok düzenleme, benzerlikler oluşturma, kodlama, resim düzenleme ve benzerlikler oluşturma gibi bilişsel becerileri içeren on alt test içermektedir.
Yetişkinler için Wechsler Zeka Testi, David Wechsler tarafından 1955 yılında yetişkinlerin ve ergenlerin zeka düzeyini ölçmek için kullanılan başlıca klinik araçtır.
Bebeklerin ve çocukların gelişimsel özelliklerini belirlemek için Gesell Gelişim Programları ve Bayley Bebek Gelişimi Ölçekleri kullanılır. Bu araçlar, üç yaşından küçük çocuklarda zihinsel sınırlamaları değerlendirilirken kullanılabilir. Gessel Gelişim Programları kaba motor, ince motor, dil ve kişisel-sosyal davranış dahil beş ana davranış alanı değerlendirilir. Veriler, çocuğun standart oyuncaklara ve uyaran nesnelere verdiği yanıtların gözlemlenmesi ve çocuğa bakım veren kişilerden bilgi toplanmasıyla elde edilir.
YAZAR
Emre Şenol Durak