Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Sosyal / Toplumsal Gruplar (Sosyoloji) Nedir?

        Belli ortak özellikler taşıyan/taşıdığı düşünülen veya ortak işlevler, roller ve karşılıklı sorumluluklar yüklenmiş olan iki veya daha fazla kişiden oluşan topluluklardır. Sosyal gruplar, tekil nitelikteki bireylerin aksine, toplumsal yapının kolektif nitelikli yapı taşlarındandır ve kendi içlerindeki ve aralarındaki grup dinamikleri toplumsal yapının devamlılığını sağlar ve de bizzat grupların bu yapı içerisindeki varlığını anlamlı kılar. Sosyal gruplar, toplum içerisinde farklı nitelikleri itibarıyla büyük çeşitlilik gösterirler. Bir topluluğun grup olarak tanımlanması, öznel ve nesnel perspektifler olmak üzere iki farklı bakış açısıyla mümkündür. Araştırmacılara göre çeşitli benzerlikler sergilemeleri itibarıyla belli sayıda insanın, grubun dışında kalan bireyler tarafından bir grup olarak adlandırılmasıyla nesnel; belli sayıda bireyin ortak özellikler taşıdıkları iddiasıyla kendi aralarındaki etkileşimden doğan dinamiklere dayanarak kendilerini bir grup olarak adlandırmasıyla da öznel tanımlama durumu ortaya çıkar. Nesnel tanımlamalar her zaman toplumsal gerçeklik ile uyumlu olmasa bile, toplumdaki diğer grupların nezdinde kabul görmeleri ve bu kabulün pratiklerle sürekli olarak güçlendirilmesiyle kalıcı olabilir. Sosyoloji disiplininde sosyal grupların tanımlanmasında en genel kabul görmüş kriter, grubun üyeleri arasındaki karşılıklı etkileşimin devamlılığı ve etkinliğidir. 

        Sosyal grupların tanımlanması ve sınıflandırılması hususlarında genel olarak kabul görmüş belli kriterler mevcuttur. Buna göre gruplar; grubu oluşturan bireylerin sayısı, grup üyeliğinin niteliği, grubun kuruluş amacı ve grubun var olma süresi gibi kriterlere göre sınıflandırılabilmektedir. Grubu oluşturan bireylerin sayısı bağlamında büyük ve küçük gruplar olmak üzere iki kategoriden bahsetmiş olan araştırmacılara göre, örneğin aile gibi küçük grupları oluşturan bireyler, büyük gruplardakine kıyasla birbirleriyle daha yoğun ve yakın bir ilişki içindedir. Büyük gruplarda ise bireyler arası ilişkiler daha yüzeysel ve dolaylı olmakta ve hatta bazen, bazı bireylerin arasında hiç ilişki olmamaktadır. Küçük gruplardaki bireyler grup içinde kişilikleri, statüleri ve rolleri gibi öz nitelikleri itibarıyla anlam kazanırken, büyük grupları oluşturan bireyler bir bütünün kişiselliğini yitirmiş parçaları olarak algılanırlar. Bu açıdan küçük gruplardakinin aksine, büyük gruplardaki bireylerin yerinin doldurulması daha kolaydır. İkinci kriter olan grup üyeliğinin niteliği açısından bakıldığında bireyler istekleri dahilinde veya istek dışı olmak üzere iki farklı biçimde bir grubun parçası olabilirler. Bu durum, yukarıda bahsedilmiş olan öznel ve nesnel tanımlamalar ile de ilişkilidir. Bireylerin kendilerini bir gruba ait olarak algılamaları sonucu gönüllü katılımları söz konusuyken sahip oldukları belli özelliklere istinaden grup dışı bireylerin nezdinde belli bir grubun üyesi olarak algılanmaları, bu gruba yönelik kendi istekleri dışında bir aidiyet algısını oluşturur. Etnik köken itibarıyla, bu kökene dair kültürel bir kimliğe sahip olunmasa bile, belli bir etnik grubun parçası olarak damgalanmak bu türden bir istek dışı aidiyet durumuna bir örnektir. Grup aidiyetinin bir başka özelliği de resmi veya gayrıresmi üyelik olmak üzere iki farklı yolla oluşabilmesidir. Gruplara üyelik, formaliteler içeren ve dernek üyeliğini andıran bir resmiyete sahip olabileceği gibi, herhangi bir formalite veya resmi prosedür olmadan da gerçekleştirilebilir. Grup aidiyeti bağlamında bahsedilmesi gereken bir başka önemli kategori de açık ve kapalı grup kavramlardır. Grup dışında kalan diğer gruplar veya bireylerle ilişkiler kuran ve etkileşime girebilen türden gruplar açık gruplar, diğer gruplarla etkileşimin oldukça kısıtlı ve hatta bazen yasak olduğu gruplar ise kapalı gruplar olarak tanımlanmaktadır. Açık gruplara üyelik veya üyelikten çıkma, kapalı gruplara kıyasla daha kolaydır. Grubun var olma süresi açısından bakıldığında, kısa süreli ve uzun süreli gruplar olmak üzere iki kategoriden bahsetmek mümkündür. Örneğin bir aile uzun süreli var olabilen bir grupken, bir sosyal kampanya için bir araya gelmiş insanlardan oluşan ve kampanya bittikten sonra üyeleri dağılan bir grup kısa sürelidir. Son olarak, kuruluş amaçları bağlamında sosyal gruplar, Charles Horton Cooley'nin (ö. 1929) sınıflandırmasında birincil (asli) ve ikincil (çevresel) gruplar olmak üzere iki kategoriye ayrılmaktadır. Örneğin aile gibi görece daha uzun ömürlü ve üyelerinin arasındaki duygusal bağdan ve sürekli yoğun etkileşimden beslenen bir grup birincil grup niteliğindedir. Üyeler arası etkileşimin daha çok iş ilişkileri veya ortak bir amaç uğruna çalışmak gibi maddi boyutta kaldığı gruplar ise ikincil gruplardır. Örneğin bir şirketin çalışanları ikincil bir gruptur. 

        Sosyal bilimlerde, toplumda var olan pek çok sosyal grup tipolojisi kavramsallaştırılmış olup bunların arasında en yaygın olarak kullanılanları akran grupları ve baskı gruplarıdır. Akran grupları, belli bir yaş aralığı veya kuşak, etnik kimlik veya meslek gibi birtakım ortak özellikler itibarıyla bir araya gelmiş bireyler tarafından oluşturulan gruplardır. Baskı grupları ise belli bir kesimin siyasi, sosyal veya ekonomik çıkarlarını temsil etmek amacıyla kurulmuş olan ve iktidar odaklarına bu çıkarların elde edilmesi hususunda, sahip oldukları toplumsal desteğe dayanarak baskı yapan oluşumlardır. Benzer işlevi yürüten çıkar grupları ile literatürde eş anlamlı olarak kullanılmaya başlanan baskı gruplarına, işçilerin hakları için mücadele eden sendikalar gibi daha çok sivil toplum örgütü niteliğindeki yapıların çatısı altında örgütlenmiş gruplar örnek verilebilir. Baskı grupları da kendi içinde koruyucu ve destekleyici gruplar olmak üzere iki kategoriye ayrılmaktadır. Koruyucu gruplar, belirli bir kesimin çıkarlarını savunmaya yönelik olarak faaliyet gösterirken destekleyici gruplar belli bir kesimden ziyade, toplumun genelini ilgilendiren ve görece daha evrensel nitelikteki birtakım toplumsal hedeflere ulaşmayı amaçlamaktadır. Örneğin bir ülkedeki iş adamlarının ekonomik çıkarlarını korumaya yönelik çalışan bir grup koruyucu bir baskı grubuyken silahsızlanmaya yönelik kampanyalar düzenleyen ve toplumu seferber etmeye çalışan silahlanma karşıtı bir grup, destekleyici bir baskı grubudur. 

        YAZAR

        Melih Çoban

        Yazı Boyutu
        Habertürk Anasayfa