Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Batıl İnanç Nedir?

        Toplumun bilgi düzeyi ve hakim dini anlayışıyla uyuşmayan, bu nedenle de anlamsız görünen, bununla birlikte bireye psikolojik yarar sağlayan, nesilden nesile devam eden, nesnelere ve insanlara doğaüstü güç atfeden inanç ve uygulamalardır.

        Batıl inanç ve davranışlar kaynak açısından dört grupta değerlendirilebilir: 1. Herhangi bir dini ve kozmolojik anlayışın uzantısı olanlar: Cin, şeytan ve büyü gibi inançlar etrafında oluşan çeşitli batıl inanç ve davranışlar. 2. Sosyal olarak paylaşılan batıl inançlar: Kara kedi görmeyi uğursuzluk saymak veya sayı sistemlerine inanmak. 3. Doğaüstü tecrübeler: Olağanüstü algılamayı gerektiren beden dışı deneyimler. 4. Kişisel batıl inançlar: Uğurlu sayıya veya şapkaya inanmak.

        Batıl inanç ve davranışlar içerik açısından dört grupta değerlendirilebilir: 1. Bireyin hayatındaki önemli olaylarla (doğum, evlilik vb.) ilgili inançlar: İnsanın göbek kordonunun gömüldüğü yerde yaşayacağı inancı gibi. 2. Günlük işlerle ilgili batıl inançlar: Belirli günlerde belirli işlerin yapılmasının uğur ya da uğursuzluk getireceğine inanmak. Salı günü iş yapmanın yahut yolculuğa çıkmanın, iki bayram arası düğün yapmanın, on üç sayısının uğursuzluk getireceği inancı gibi. 3. Hayvanlarla ilgili batıl inançlar: Baykuş veya karga ötüşünün ölüm haberi getireceği, kara kedi veya köpek görmenin uğursuzluk getireceği inancı gibi. 4. Din alanındaki batıl inançlar: Ulûhiyet, gayb bilgisi, ölülerden medet ummak, cinlerle ilgili batıl inançlar.

        Batıl inançların kökeninde bilgi eksikliği, şartlanma, korku, çaresizlik, belirsizlik, güvende olma ve geleceği bilme arzusu gibi nedenler olabilir. Ancak batıl davranışların alışkanlık halini almasındaki en temel neden, bunların bireye fayda sağladığına inanılmasıdır. İnsanlar batıl davranışlara genellikle zor zamanlarda ve çaresizlik anlarında başvurur. Normal zamanlarda ise batıl inançlar sadece inanç düzeyinde kalır.

        Batıl inanç ve davranışlar en ilkel kabileden en modern topluma kadar tarih boyunca her coğrafyada görülen psikososyal bir olgudur. Aslında tarihe bakıldığında insanlar arasında batıl inançlı olanlar ve olmayanlar şeklinde kesin bir ayrım yapmak mümkün değildir. Her insanda az ya da çok batıl inanç olabilir. Günümüz insanı da zaman zaman batıl inançlara yönelmekte ve batıl davranışlardan medet ummaktadır. Modern yaşam tarzının batıl inançları ortadan kaldıracağı şeklindeki beklentiler bugüne kadar gerçekleşmemiştir. Dahası, modern kültür yeni formlarda batıl inançlar üretmiştir.

        Batıl inanç ve davranışlar günümüzde kültürel çözülmelerin ve ekonomik krizlerin yaşandığı zamanlarda daha fazla görülebilir. Modern dünyaya ait olan bu problemler de batıl inançların devamını sağlamaktadır. Eskiden doğa olayları karşısındaki çaresizliği nedeniyle batıl inançlara yönelen insanoğlu, bugün ekonomik krizler veya ailevi problemler nedeniyle aynı eğilimi sergilemektedir. Çaresizlik hissine kapılan kişi, kendisine destek olacak bir mekanizma arayışıyla batıl inançlara yönelebilmektedir.

        İslam dini Cahiliye döneminde yaygın kabul görmüş, ancak herhangi bir doğru inanca ve mantıklı açıklamaya dayanmayan inanç ve davranışları batıl olarak değerlendirmiş ve reddetmiştir. Mesela, deve veya koyun gibi hayvanların bazı sebep ve bahanelerle putlara kurban edilmesi veya Allah'a adanarak serbest bırakılması yasaklanmıştır (Maide Sûresi 5/103). Hz. Peygamber Cahiliye döneminde çok yaygın bir hurafe türü olan uğursuzluk inancına karşı çıkmış, hiçbir varlık, eşya veya olayda uğursuzluk bulunmadığını vurgulamıştır (Buhari, "Tıb", 19; Ebû Davûd, "Tıb", 24). Oğlu İbrahim'in henüz çok küçükken vefat ettiği gün meydana gelen Güneş tutulmasını, bu ölümle ilişkilendirenlere, "Ay ve Güneş Allah'ın kudretini ve yüceliğini gösteren birer delildir. Bir kimsenin doğumu veya ölümü üzerine tutulmazlar," diyerek bu yorumun yanlış olduğunu söylemiş ve böyle tutulmaların gerçekleştiği zamanlarda namaz kılıp Allah'a dua edilmesini tavsiye etmiştir (Buhari, "Küsûf" 17, "Bed'ü'l-Halk", 4).

        YAZAR

        Ali Köse

        KAYNAK

        • Erdil, Kemalettin. Yaşayan Hurafeler. Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 2003.
        • Jahoda, Gustav. The Psychology of Superstition. Victoria: Penguin Books, 1970.
        • "Hurafe." Temel İslam Ansiklopedisi IV içinde. Yay. Haz. Tuncay Başoğlu, Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı İSAM Yayınları, 2019. 36.
        • Köse, Ali ve Ali Ayten. "Batıl İnanç ve Davranışlar üzerine Psiko-Sosyolojik bir Analiz." Din Bilimleri Dergisi 9, Sayı: 3 (2009): 45-70.
        • Rudski, Jeffrey. "What Does a "Superstitious" Person Believe? Impressions of Participants." The Journal of General Psychology 130, Sayı: 4 (2003): 431-432.
        • Shermer, Michael. Why People Believe Weird Things. New York: Henry Holt and Company, 2002.
        • Vyse, Stuart, Believing in Magic: The Psychology of Superstition. New York: Oxford University Press, 1997.
        • Yavuz, Yusuf Şevki. "Hurafe." Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi XVIII içinde. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 1998. 383-384.
        • Yel, Ali Murat. "Hurafe." Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi XVIII içinde. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 1998. 381-382.
        Yazı Boyutu
        Habertürk Anasayfa