Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Alımlama Nedir?

        Alımlama, kelime kökeni olarak Batı dillerinde "karşılama" anlamına gelmekle birlikte, edebiyat ve iletişim çalışmalarında çeşitli biçimlerdeki metinlerle okuyucunun karşılaşma sürecini ifade eden genel bir kavramdır. Alımlama yaklaşımı, iletişim sürecinde mesajla izleyicinin/okuyucunun karşılaşmasının ortama, sınıfsal veya daha genel kültürel farklılıklara bağlı olarak çeşitlilik gösterebileceğini öne sürer. Farklı araştırma geleneklerinin iç içe geçtiği ve kaynaştığı bu çözümleme yaklaşımında içerik ve izleyiciler üzerine çalışmalar bir arada yer alır. Medya ve film incelemeleri içerisinde edebiyat, dil bilimi ve kültürel çalışmalar geleneklerini bir araya getiren önemli bir araştırma ekolünü ifade eder.

        Alımlama analizleri ilk olarak edebiyat metinlerinin incelenmesinde kullanılmıştır. Edebiyat araştırmalarında alımlama perspektifi tarihsel olarak metinlerin yorumlanmasını ve anlaşılmasını olanaklı kılmaktaydı. 1960'lı yılların sonunda Almanya'da Hans Robert Jauss'un (ö. 1997) öncüsü olduğu "alımlama estetiği" adı verilen kuram, okuyucunun yorumlayıcı olarak rolüne odaklanıyordu. Diğer yandan, yapısalcı duruşun da vurguladığı metin-okuyucu ilişkisinin çok katmanlı (multi-layered) ve açık yapısı, edebiyattan geçerek 1970'li yıllardan itibaren televizyon ve film alımlama çalışmalarına kadar uzanmıştır. Dolayısıyla alımlama yaklaşımı önemli edebiyat metinlerinin farklı yorumlamalarından, izleyici araştırmalarının merkezinde yer alan "izleyerek anlam üretme" kavrayışına kadar uzanan kültürel bir bakış açısı içerir. Diğer yandan ana akım medya kuramları içinde yer almakla birlikte etkin izleyici perspektifini öneren Kullanımlar ve Doyumlar kuramı, alımlama çalışmalarını etkileyen başka bir gelenek olmuştur.

        Medya alımlama analizleri, izleme ile ilgili birçok ön kabulü değiştirmiş ve medya izleme (özellikle de televizyon) deneyimini odağına koyarak pasif alıcılar olarak izleyiciler yerine, anlam üreticileri olarak aktif izleyici anlayışını önermiştir. Bu çerçevede izleyici, doğrusal iletişim modellerinde önerildiği gibi verili mesajı olduğu gibi kabul eden pasif bir alıcı değil, "sonsuz sayıda deneyim ve pratikten oluşan bir evren" olarak düşünülmektedir. Her metnin olası birçok yorumlaması vardır (polysemy) ve bu süreçte okuyucunun anlam üretme aşaması sosyo-ekonomik, kültürel, eğitsel, politik vb. değişkenlere tabidir. Bu çerçevedeki çalışmalarda büyük oranda niteliksel araştırma yöntemleri tercih edilir. Özellikle katılımcı gözlem, derinlemesine görüşme, odak grup görüşmeleri ve metin analizleri en fazla kullanılan yöntemler arasındadır.

        Kültür kuramcısı Suart Hall (ö.2014), alımlama yaklaşımını medya metinlerine uyarlayarak, üretken bir süreç olarak gördüğü izleme edimini aynı zamanda bir anlam üretim süreci olarak ele alır. Hall, "kodlama/kodaçımlama" isimli öncü makalesinde, profesyoneller tarafından kodlanmış televizyon metninin izleyicisi tarafından yeniden inşa edilebileceği üç temel konum tespit eder. Bunlar hegemonik, müzakereci ve muhalif konumlardır. Hall'un, 1980'li yıllardan sonra kimlik ve aidiyet gibi kavramların kültürel çalışmalar içinde egemen olmasıyla toplumsal cinsiyet rolleri, azınlık grupları ve farklı etnik kökenlerle ilgili alımlama çalışmaları artmıştır. Medya antropolojisinin bir çalışma alanı olarak yaygınlaşmasıyla etnografik yöntemin izleyici araştırmalarına hızla nüfuz ettiği görülmüştür. David Morley'in çalışmaları televizyon araştırmalarında izleyiciyi doğal ev ortamında gözlemeye yönelik ilk çalışmalardır. Literatüre "aile televizyonu" kavramını kazandıran Morley, önde gelen çalışmasında, güncel haber programı Nationwide'ın anlamına ilişkin yorumların toplumsal kümelere göre nasıl farklılaştığını saptamaya çalışmıştır.

        Alımlama çalışmalarında genel olarak kültürel üretimin eserle birlikte son bulmadığı ve tüketim anının aslında üretken bir süreç olduğu vurgulanır. Alımlamayı tespit etmek okuma veya izlemenin geçtiği ortamı incelemeyi, otoritenin mekana sızmış görünmez varlığını keşfetmeyi ve en temelinde kültür ve ideolojinin izini, metinlerin anlamlandırılmasında, yeniden üretilmesinde, paylaşılmasında ve reddedilmesinde görebilmeyi gerektirmektedir. Medya alımlama çalışmaları, dijital teknolojilerin yaygınlaşmasıyla birlikte eksenini yeni izleme biçimlerine ve sanal ortamlarda anlam üretim pratiklerine kaydırmıştır.

        YAZAR

        Oya Şakı Aydın

        KAYNAK

        • Ang, Ien. Desperately Seeking the Audience. USA-Canada: Routledge,1996.
        • Jauss, Hans Robert. Toward an Aesthetic of Reception. Theory and History of Literature Volume II. Minneapolis: Minnesota Press, 1982.
        • Hall, Stuart. "Encoding and decoding in the television discourse." İçinde Culture, Media, Language. Ed. S. Hall. London: Hutchinson, (1980): 197-208.
        • Morley, David. Television Audiences & Cultural Studies. London-New York: Routledge, 1992.
        Yazı Boyutu
        Habertürk Anasayfa