Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gastro Seyahat Dünyanın en güzel 11 tren yolculuğu

        Tren, nostaljisi bir tarafa, raylarının içinden geçtiği doğa harikası manzaraları sayesinde bir yerden bir yere giderken acele etmemek için iyi bir neden verebilir.

        İşte en muhteşem 11 tren yolu manzarası

        Kanada: Rocky Dağları Treni, Batıya İlk Dönüş Seferi

        Vancouver ile Banff arasından geçen Rocky Dağları Treni’nin Batıya İlk Dönüş Seferi, Kanada’nın en izlenesi manzaralarından birini sunuyor.

        Son derece lüks döşenmiş ve manzaranın tamamının görülebilmesi için üstü camla kaplı vagonlarla yapılan bu yolculuk Fraser Kanyonu, Hell’s Gate Ulusal Parkı ve Thompson Nehri’nden geçiyor.

        Tek gecelik bir tur olarak organize ediliyor ve Kamloops şehrinde konaklama da pakete dahil sunuluyor. Kanada Rocky’lerinin karlı zirvelerinden Banff’ın doğal güzelliğine yapılan bu ultra lüks yolculuk kolay unutulmayacak bir iz bırakmaya aday.

        REKLAM

        İsviçre: Glacier Ekspresi

        İsviçre’nin dağ merkezleri Zermatt ile St. Moritz’i birbirine bağlayan Glacier Ekspresi, İsviçre Alpleri’nin içinden geçiyor.

        Zermatt’ın doğusundan kalkan tren 1 günlük yolculuk sırasında 91 tünel ve 291 köprüden geçiyor, İsviçre Alpleri’nin güney yamaçlarındaki çayırlara iniyor.

        Glacier Ekspresi, el değmemiş kar örtüsü, her mevsim başka bir renge bürünen göller ve tabloyu andıran manzaraları rotasında barındırıyor. 2044 metrelik Oberalp Geçidi de yolculuğun en ünlü noktalarından biri.

        Yeni Zelanda: TranzAlpine

        Sıra dışı bir coğrafyaya sahip olan Yeni Zelanda’nın doğa harikası Güney Adası ve Güney Alpleri’ni görebileceğiniz eşsiz bir tren yolculuğu...

        TranzAlpine Treni, Christchurch’ten başlayıp kuzeybatıya doğru Canterbury Düzlükleri’ne ilerliyor ve Waimakariri Nehri’nden geçiyor. Dağlara geldiğinde Staircase Viyadüğü üzerinden karlı tepelerin manzarasına ve yağmur ormanlarının bulunduğu Arthur Geçidi Milli Parkı’na uğruyor. Yolculuğun son durağı, tarihi altın madeni şehri Greymouth oluyor.

        İskoçya: West Highland Hattı

        İskoçya’nın batısı boyunca giden ve Britanya Adaları’nın en büyüleyici manzaralarından geçen West Highland Hattı, Glasgow’dan yola çıkıyor.

        Kentin dışına kısa sürede çıkıp yemyeşil çayırlar ve sakin göllerin bulunduğu doğaya varıyor. Kuzeye dönerek Rannoch Bozkırları’ndan İskoçya’nın en yüksek tepesi Ben Nevis’e doğru yol alıyor ve Fort William sahillerine ulaşıyor.

        West Highland Hattı, ünlü Harry Potter film serisine de mekan olan Glenfinnan Viyadüğü’nü de rotasında bulunduruyor.

        Avustralya: Ghan Treni

        Kıtaya has coğrafya, iklim ve ekosistem sayesinde gezegenin en sıra dışı karalarından biri olan Avustralya’nın kırsalı görülmeye değer bir manzara sunuyor. Bunun için de en sakin, lüks ve keyifli yollarından biri Ghan Treni olabilir.

        Darwin’den yola çıkan Ghan Treni, Adelaide’nin kuzeyine, kıtanın kırmızı toprakları üzerinden giderken 3.218 kilometrelik bir yolculuk yapıyor. Kırmızımsı taşlarıyla ünlü MacDonnell bölgesinden geçiyor ve güney Avustralya’nın bozkırları üzerinden ilerliyor. Tren yolculuğunu da içeren bir tur olarak düşünebileceğiniz Ghan Treni, Nitmiluk Gorge’ye botla gitme ve Alice Springs’te çöl turu seçeneklerini de sunuyor.

        Rusya: Trans-Sibirya Ekspresi

        9.288 km ile dünyanın en uzun tren rotası olan Trans-Sibirya Ekspresi, Moskova’dan hareket ediyor. Ural Dağları’nı geçip Siberya ormanlarına uzanıyor.

        Vladivostok’taki varış noktasına kadar Rusya’yı boydan boya geçen bu özel hat, 8 gün sürüyor. Novosibirsk’teki Ob Nehri’nin üzerine kurulan köprü ve Baykal Gölü’nün maviliği manzarasından geçiyor.

        Norveç: Flam Demiryolu

        Çok ünlü olmayan Flam Yolu, görülebilecek en güzel manzaraların içinden geçiyor. Norveç’in en ilgi çekici tren yollarından biri ve hatta dünyanın da bu alandaki en güzel rotalarından biri kabul ediliyor. Başlangıç noktası olan Sognefjord’daki Flam’dan yola çıkan tren, deniz seviyesinden 860 metre yükseğe tırmanıyor. Derin vadiler, basamaklı şelaleler ve yüksek tepeler arasından geçen yol boyunca ilerleyerek Myrdal’a ulaşıyor.

        Özellikle yaz aylarında izlemeye doyulmaz manzaralar sunan Flam, kış aylarında ise benbeyaz battaniye sarınmış eteklerden geçiyor.

        Güney Afrika: Namibia Safari

        3218 kilometrelik Namibia Safari ekspresi lüks vagonlarla Güney Afrika’nın vahşi doğasını keşfetmeye çağırıyor. Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Pretoria şehrinden başlayan yolculuk, dünyanın en büyük elmas madenlerinden Büyük Delik’in de bulunduğu Kimberley’e gidiyor. Kuzey Burnu ve Fish River Kanyonu’nun güzelliğini ortaya seriyor.

        Kalahari Çölü’nün içinden de geçerek Namibia’nın başkenti Windhoek’teki Swakopmund’a, son durağına varmadan önce ünlü Namib Çölü’nden gidiyor.

        Peru: Belmond Hiram Bingham

        Peru’nun dünyaca ünlü Machu Picchu’ya uzanan Belmond Hiram Bingham treni, romantik manzarası ile lüks bir tren yolculuğunu bir araya getiriyor.

        Antik Maya medeniyetinin başkenti Cusco ve İnkaların saklı vadisinden geçerek Urubamba Nehri’ne uzanan rotası zaman içinde yolculuğu andırıyor. Trenin son durağı, And Dağları’nın tepesine kurulan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan Macchu Picchu.

        Transilvanya ve Orta Avrupa: Danube Ekspresi

        14 gün süren ve unutulmaz bir yolculuk vadeden Danube Ekspresi, 3200 km’lik yolculuğunun rotasına İstanbul’dan başlıyor ve Prag’da sonlandırıyor. Avrupa’nın merkezinde 8 ülkeyi geçen Danube Ekspresi, Avrupa’nın kültürlerinin hem farklılıklarını hem de ortak noktalarını göz önüne seriyor.

        İstanbul’dan yola çıkıyor, Karpatlar üzerinden Transilvanya’daki Drakula’nın evi kabul edilen Bran Kalesi’nden geçiyor, Macaristan üzerinden Slovakya, Avusturya’dan Polonya’ya gidiyor, son durağı Prag’da bu efsanevi yolculuk tamamlanıyor.

        ABD/Kolorado: Durango Silverton Treni

        1882 yılından beri seferlerine devam eden ve bu alanda tarihi bir tren seferi özelliği taşıyan Durango Silverton, Kolorado’nun San Juan Dağları’ndaki altın madeni ile ulaşımı sağlamak için inşa edilmişti. Bugün ise misafirlerine Kuzey Amerika’nın doyumsuz manzaralarından birini yaşatmak için rayların üzerindeki yolculuğunu sürdürüyor. 73 km’lik yolu kömürle çalışan buharlı lokomotifiyle çok özel bir gezinti sunuyor.

        Animas Nehri üzerinden San Juan Milli Parkı’nı rotasından bulunduran Durango Silverton Treni aynı zamanda ayılar, geyikler ve dağ aslanlarının yaşam alanlarından da geçiyor.

        Yazı Boyutu
        Habertürk Anasayfa