İstanbul'un hanları gezmekle biter mi?
Ne zaman Eminönü'ne geçsem zamana direnen hanların peşine düşerim. Bir zamanlar yaşlı keşişlerin ve dervişlerin yolunu şaşırmış gölgelerini takip eder, kendimce iz sürerek o ihtişamlı ama yorgun yapıları dolaşırım.
Zamanın ruhunu yansıtan en önemli ve en görkemli yapılardır hanlar. Göçüp gitmeden görülmesi gereken İstanbul'un en güzel, tarihi yarımadanın en ihtişamlı hanlarını derledik.
Eminönü'ne gittiğinizde bir gün boyunca sırasıyla gezebileceğiniz bir güzergahta beklerler sizi. Kimi dizilere de mekan olmuş bu hanlar şehrin hoyratlığından en çok nasiplenen yapılar olsa gerek. Hem şehrin en kıymetlileri hem de en bakımsız kalmış olanları. Osmanlı Devleti’nde hanlar, çeşitli vakıflar tarafından gelir elde etmek için inşa edilirmiş. Dünyanın dört bir yanından gelen misafirleri ağırlarlarmış. Bir zamanlar atölye, imalathane, dükkân, depo olarak da kullanılmışlar. Şimdiyse eskisi kadar olmasa da ticari hayatta varlıklarını sürdürmeye çalışıyorlar.
Seveni çok sevmiş içinde ömrünü geçirmiş. Bu yüzden hanlara sadece işyeri gözüyle bakmak da yanlış olur. Eskiden yoğun ticaretin döndüğü, tavşan kanı çayların sohbetlerden eksik olmadığı, kaşık şıkırtılarının gürültülere pazarlıklara karıştığı kalabalık, canlı,özlenen günleri, ustalık çıraklık müessesesinin en güzel örnekleri burada kendine yuva bulmuş. Çoğu virane haldeki bu hanlar bir zamanlar nice hikayeye, aileye ev sahipliği yapmış, bu ailelerin çocuklarına oyun bahçesi olmuş.
Büyük Valide Han
Buranın manzarasının en çok sonbaharda yapraklar dökülürken güzel olduğu söylenir. Üst katında Rooftop adında enfes manzaraya sahip bir kafe bulunur. Balkonundan daha önce hiçbir açıdan görmediğiniz bir Karaköy Eminönü manzarasına tanıklık edeceksiniz. Büyük Valide Han, günümüze kadar ulaşan kültürel miraslarımızın arasında önemli bir yere sahip.
Evliya Çelebi, 210 odalı hanın, 17. yüzyılda, Osmanlı padişahı IV. Murat'ın annesi Kösem Mahpeyker Valide Sultan tarafından, zamanın Cerrahbaşısı Mehmet Paşa Sarayı'nın yerine inşa ettirildiğini yazar. Kösem Sultan’ın gayri meşru yollardan topladığı servetinin bir kısmını bu handa sakladığı söylenir.
İpek Yolu'nun duraklarından ve dünyanın en eski ve en önemli alışveriş merkezlerinden biri olan İstanbul limanlarına Doğu'dan develerle mal taşıyan kervanların son durağı olan Osmanlı hanlarının en büyüğü olarak bilinen Büyük Valide Han yüzyıllar geçmesine rağmen bugün de ticaretin önemli merkezleri olan Tahtakale, Mercan ve Mahmutpaşa ve Kapalıçarşı'nın tam ortasında, Çakmakçılar Yokuşu'nda bulunuyor.
Tarihi hanın odaları şimdilerde genellikle tekstil üretiminin yapıldığı ve çeşitli zanaat dallarının icra edildiği atölyeler olarak kullanılıyor. Yeşim Ustaoğlu’nun Güneşe Yolculuk, Uğur Yücel’in Ejder Kapanı, Olivier Megaton’un “Taken 2” ve James Bond’un başrolünde olduğu “Skyfall” adlı filmlerde Büyük Valide Han’dan sahneler vardır.
Büyük Yeni Han
260 yaşındaki Han, revaklı galerileri ile gün batımı saatlerinde fotoğraf severlere görsel bir şölen sunuyor. Sarı revaklar güneş ışığının vurması ile beraber muhteşem bir hale bürünüyor. Özellikle hanın içini gezerken inip çıkmaktan aşınmış mermer merdivenlere dikkat etmenizi önereceğim.
Hanın içindeki bazı dükkanların tarihi orjinal kapıları ve pencereleri de korunmuş durumda. Memurlara borç veren emniyet sandığı 154 yıl önce burada kurulmuş. 3 katlı ve 2 avluya sahip handa 320 oda var. Bu odaların yarısından fazlasında yüzyıllardır süre gelen kadim tekniklerle ve el işçiliğiyle gümüş üzerine eserler üreten ustaların atölyeleri bulunuyor.
3. Mustafa tarafından inşa ettirilen yapı, ticaret hanları arasında en güzel işçiliğe sahip han olarak geçiyor. Han 5180 m2’lik alanıyla Büyük Valide Han’dan sonra İstanbul’un en geniş alana yayılan han yapısı ve ticaret hanı olarak nitelendiriliyor.
Salkım Hanım’ın Taneleri, Gönül Yarası, Takva gibi birçok filme ev sahipliği yapan han Ezel dizisiyle popüler oldu. Gergedan Mevsimi ve Fatmagül’ün Suçu Ne dizilerinin de Büyük Yeni Han’da sahneleri çekilmiş.
Yaldızlı Han
Kapalıçarşı Mercan Kapısı sokağında, artık yaldızları kalmayan Tarihi Yaldızlı Han Eminönü'nün zamana direnen en güzel hanlarından biri. Kapalıçarşı’dan Eminönü’ne inişte Tığcılar Sokak’ta yer alıyor Yaldızlı Han.
18. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen han, tuğla ve taş örgülerden oluşmuş duvarlarının arasında kalan bir avluya sahip. Geçmişte özellikle sağlık alanında çalışan insanların Yaldızlı Han’ı tercih ettikleri söyleniyor. Bu handa çalışan ermeni ustaların elinden çıkan takılardan biri diğerine benzemezmiş, hangi ustanın elinden çıktığını görür görmez anlarmış insanlar. Bu hikayeleri yüzümüzde büyük bir gülümsemeyle dinlediğimiz zaman mutlu olsak da bir daha geri gelemeyeceklerini bildiğimizden hüzünleniriz. Zamana kim direnmiş ki.
Bugün genellikle mal depolamak için kullanılan Yaldızlı Han’da el zanaatı, sarraf, daha çok gümüş eşya ustalarının atölyeleri yoğunluklu olarak bulunuyor. Devlet koruma altına almazsa bu gidişle 10 yıl sonra gümüş eşya ustası, bakır ustası kalmayacak.
Sağır Han
Büyük Valide Han 3 avlulu, 2 katlı olarak Büyük Han ile Küçük Han olarak iki kısma ayrılmıştır. Büyük Han’da avluda bir cami bulunurken Küçük Han kısmına Sağır Han bulunur. Sağır Han 75 oda olduğu söyleniyor.
Her avlunun revaklarının gerisinde odalar var. İçinde bir de 1200 yıllık bir Bizans kulesi var. Şimdi Eirene Tower Sanat galerisi olarak çalışıyor. Instagramda çok popüler oldu. Sağır Handa demirci ustalarının yanından geçip daracık bir kapıdan bu galeriye ulaşabiliyorsunuz.
Eirene Kulesi, 17. yüzyılda inşa edilmiş, rivayetlere göre gözcü kulesi, cezaevi, kilise ve bir zamanlar da Kösem Sultan’ın hazine odası olarak kullanılmış. 1200 Yıllık tarihe sahip görülmeye değer İrene Kulesi günümüzde Eirene Sanat Kulesi ismi verilmiş. Orta Bizans döneminde yapılan bu benzersiz tarihi yapıda hem sanat eserleri sergileniyor hem de usta sanatçılar için kurulan atölyede sanat icra ediliyor. Üstelik İrene Sanat Galerisini gezmek ücretsiz. Eirene Sanat Kulesi’nde yağlı boya, hat, kaligrafi, minyatür, yaprak, ebru gibi sanatlar icra ediliyor.
Ali Paşa Han
Ali Paşa Hanı Küçükpazar semtinde ticaret amaçlı yapılmış bir han. Yapım tekniği 18. yüzyıla ait. Ali Pasha tarafından yaptırıldığı tahmin ediliyor. Hanın bugünkü sahibi ünlü sanatçı Genco Erkal ve ailesi olup han bir ara Dostlar Tiyatrosu’nun yazlık sahne olarak kullanılmıştı. Genco Erkal 2013’den itibaren dört sezon hanın avlusunda ‘Yaşamaya Dair” oyununu sahneledi.
Giriş kapısı Kıble Çeşmesi Caddesi üzerinde. Hanın ayrıca Haliç sahil yolu olan Ragıp Gümüşpala Caddesi'ne de cephesi var. Her iki cadde üzerindeki dükkânlar ticari amaçlı kullanılıyor. Avlu kısmındaki dükkânlar kullanılmıyor. Sadece bakır dökümcü Osman Usta’nın iki dükkanı ve girişteki çay ocağı haricinde faal bir dükkan yok.
Büyük Yıldız Han
Büyük Yıldız Han, Mahmutpaşa yokuşunda 1817 yılından kalma bir han. Klasik Osmanlı hanları tarzında yapılmış bir yapı olmakla birlikte ilerleyen yıllarda handa bazı değişiklikler yapılımış ve günümüze gelindiğinde batı mimarisi öne çıkmış.
Han 146 yıldır Mehmetzade ailesine aitmiş ve anıt eser olarak tescillenmiş. Türkiye’nin ilk hazır giyim mağazası “Çeşme Güzeli “bu handa açılmış şuanda da konfeksiyon ağırlıklı kullanılıyor.
Üç katlı avlulu bu yapı Mahmutpaşa’nın karmaşasından sanki bir kaçış noktası gibi sakin, mimarisi, renkleri, avludaki nar ağacı, kırmızı sardunyaları ile insana iyi geliyor.
Çuhacı Han
İstanbul Eminönü'nde yer alan Çuhacı Han, 1728 yılında sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından çuha ticaretiyle uğraşanlar için inşa ettirilmiş, günümüzde kuyumcu esnafı tarafından kullanılıyor. Tek avlulu, revaklı ve üç katlı plan tipine sahip şehir içi hanlarından. Nuruosmaniye Camii avlusunun kuzeyinde, Kapalı Çarşı yakınında Mahmutpaşa Yokuşu başında bulunuyor.
Diri Han
Diri Han Sirkeci’de Hocahanı Sokak’ta yer alan, İstanbul’un en az bilinen hanlarından biri. Tarih boyunca birçok kez onarılmış ve restore edilmiş. Günümüzde han hala ziyaretçiler için açık ve turistlerin ilgisini çeken bir yer. Hanın içindeki dükkanlarda geleneksel Türk el sanatları, hediyelik eşyalar, takılar ve kıyafetler satılıyor. Tavandan aldığı gün ışığı ve galeri boşluğundan sarkan bitkilerle çok hoş bir ambiyansı var. Hanın mimarisi ve merdivenleri fotoğraf tutkunları arasında oldukça populer. Bu hanı sosyal medyada ünlü yapan sarmal merdivenleri. İş merkezi olarak kullanılan han 10 katlı bir bina olarak karşımıza çıkıyor. Hanı gezdikten sonra yakın konumda yer alan Altınköşe Büfe’de döner yiyebilir, Eminönü'nün tarihi sokaklarında gezinebilirsiniz.
Kürkçü Han
15. yüzyıl yapısı olan Kürkçü Han Dayahatun Mahallesi’ndeki Mahmut Paşa Yokuşu’nda bulunan Çakmakçılar ve Çarkçılar sokaklarının arasındaki bölgede yer 2 girişi bulunan ticari bir han. Vezir Mahmut Paşa tarafından mimar Atik Sinan'a yaptırılmış. Kurşunlu Han ve Mahmut Paşa Han gibi isimlere de sahip olan Kürkçü Han, Mahmut Paşa’nın külliyesinin bir parçası.
2 avlulu hanın büyük avlusunda 97 adet odası, toplamda ise 127 odası var. İlk yapıldığı yıllarda zemin katı depolara, üst katları ise ikamete ayrılmış ama zamanla her iki katta da çeşitli iş kollarının atölyeleri, depoları ve dükkanları yer almaya başlamış, dolayısıyla han sadece bir ticaret alanına dönüşmüş. 1945 tarihine kadar kürkçüler, hırdavatçılar, tuhafiyeciler, kitapçılar, mobilyacılar, dökümhaneler, marangoz atölyeleri, terziler, komisyoncular, manifaturacılar şimdilerde ise alt katta çoğunlukla yün satıcıları, kına malzemeleri, ev tekstili varken üst kat adete tuhafiye cenneti; çanta yapmak için kulplar, zincirler, paspas yapmak için çeşit çeşit ipler, rengarenk boncuklar, ne ararsanız var.
Rococo Han
İstanbul’un en eski hanlarından olan Rococo Han, günümüzde daha çok kuyumcu, antikacı ve çantacıların olduğu bir iş merkezi olarak kullanılıyor. Yenilenmiş ve oldukça modern bir ortama sahip olan handa Kapalıçarşı ruhunu hissedebilir, mimarisiyle göz dolduran bu yapıyı doya doya fotoğraflayabilirsiniz. Tarih ve modernizmin iç içe geçtiği bu yapıda dolaşmak size bambaşka bir deneyim sunacak. Kapalı çarşıya yürüme mesafesinde, mimarisiyle büyüleyen, oldukça hareketli bir iş merkezi.
Yenilenen beş katlı han, 110 iş yerine ev sahipliği yapıyor. Hanın Ermeni tüccar Kirkor (Koko) Kürkçüoğlu tarafından yapıldığı, ilk zamanlarda sünnet şapkaları tasarlarken takı tasarımına yöneldiği ve aynı isimle firmasını kurmasının ardından hanı inşa ettiği anlatılır.
Kuru Kahveci Han
Kourou Kahvedji Han, nam-ı diğer Kuru Kahveci Han, 1912’de İhsan Kurukahveci tarafından yaptırılıyor ve Mısır Çarşısı’na çok yakın bir yere konumlanıyor. 20. yüzyıl mimarisine sahip olan han, farklı işlere sahip birçok esnafı ağırlarken günümüzde de toptancı esnafa ev sahipliği yapmaya devam ediyor.
Şu anki görünümü bakımsız. Hana girildiğinde beş kata servis yapan çay ocağının asansörü ise dikkat çeken tek nokta. Ancak detaylı olarak incelendiğinde bina yapısının, yerlerdeki seramiklerin, ahşap kapıların nostaljik havası o dönemin içerisine çekiyor.
Beta Yeni Han
17.yy’dan beri İstanbul’u sarıp sarmalayan Beta Yeni Han, zaman içinde pek çok kez renovasyon geçirmiş ve isim değiştirmiş olsa da, hala eski güzelliğini koruyan hanlardan. Osmanlı döneminde kahvenin işlendiği ve öğütüldüğü yer olan handa Beta’nın farklı çaylarını deneyebilir, çevredeki dükkanlardan da kahve ya da lokum şekeri alarak burada yiyebilirsiniz. Tarihi bir atmosferde farklı bir İstanbul havası solumak ve eski İstanbul kültürünü hissetmek için bu hanlar sizleri bekliyor.
Kuveloğlu Han
Eminönü iskelesine birkaç dakikalık yürüme mesafesinde yer alan Kuveloğlu Han, 1888 yılından beri İstanbulluları kucaklıyor. Hanın en büyük özelliği 30 yıldan fazla bir zamandır İstanbullulara, yerli ve yabancı turistlere pide pişiren Tarihi Pide Fırını.
Pideci Ahmet Alagöz, talaş fırınında mis gibi pideler pişirip, hanın tarihi atmosferinde servis ediyor. Hanın üst katları ise deri işi yapan atölyelere ayrılmış durumda. Pek çok filmin de çekildiği bu handa, siz de ünü ülke sınırlarını aşmış leziz pidelerin tadına bakabilirsiniz.