HT Gastro
Seyahat

10 adımda Malta

Akdeniz'deki küçük bir ada olan Malta'nın tarihi güzellikleri kadar turkuaz suları ve lagünleri de görülmeye değer. UNESCO Dünya Mirası Sit Alanları'na ev sahipliği yapan Malta'da tekne turları, dalışlar ve Valletta'nın renkli sokakları sizi bekliyor.

Giriş: 09.08.2023 - 11:49 Güncelleme: 17.12.2024 - 01:26
Haberler Gastro Seyahat 10 adımda Malta gezi rehberi

Malta dünya üzerindeki en küçük ülkelerden biri. Güney Avrupa'da, Orta Akdeniz'de, Sicilya'nın güneyindeki adalar devleti. Toplamda tüm adaların kapladığı alan 316 km² kadar yani Amerika Birleşik Devletleri’nin içine 30,443 tane Malta sığabiliyor!

Malta'nın en bilinen ve en büyük adaları sırayla Malta 237 km², Gozo 68 km² ve Comino 2 km² yüz ölçümüne sahip.

Malta aslında 3 adadan oluşuyor; Malta, Gozo ve Comino. Bunların en büyüğü ve bilineni olan Malta Adası, en çok ziyaret edilen yer. Gozo’nun özelliği ise huzurlu yaşam tarzı ve nispeten bozulmamış dokudur. Comino ise küçük, ıssız, arabanın olmadığı sakin bir yerdir, Mavi Lagünü ile ünlüdür. Comino’da sadece bir tane lüks tatil köyü bulunur. Adalar arasında tekneler ulaşımı sağlıyor. Ortada birçok teori olmasına rağmen, yıllar boyunca coğrafyacıların söylediği şey Malta Adaları’nın tek bir bütün karadan oluşmadığı aksine günümüzde Sicilya olarak bilinen kara parçasına denizin 100 metre altından bir köprü bağlantısı olduğudur.

Akdeniz’deki konumu sayesinde yılda 300 gün güneş görülüyor ve bölgenin yıl boyunca ılıman bir iklimi var. Ocak ayında 16 derece ortalama sıcaklık görülürken yazın 31 dereceye ulaşıyor. Hem yaz hem kış aylarında ılıman bir tatil için mükemmel bir tercih.

Akdenizin en izole kara parçalarından biri olmasına ragmen yapılan araştırmalardan milattan önce 5000 yıllarından beri Malta’da farklı toplulukların yaşadığını öğreniyoruz. Stratejik konumu sayesinde çok sayıda tarihi uygarlığın geçtiği Malta, küçük bir ülke olmasına rağmen pek çok UNESCO Dünya Mirası alanı barındırıyor. Valletta şehri, Malta ve Gozo adalarında bulunan dünyanın en eski bağımsız anıtları olan 7 megalitik tapınak ve MÖ 4000’de yapılan dünyanın tarih öncesinde inşa edilen tek mezar sitesi olan Saflieni Hypogeum’un yanı sıra 320 tarihi anıt yer alıyor.

Araştırmacılar Ggantija'da (Gozo) bulunan tapınakları yeryüzünün en eski, tek başına ayakta durabilen abideleri olarak nitelendiriyor. Restorasyon çalışmaları nedeniyle geçici olarak kapalı olan Paola'daki Hypogeum, tarih öncesi dönem mühendisliğinin olağanüstü başarısının bir ürünü olarak, kayalardan oyulmuş odalar ve labirent geçişleriyle türünün tek yeraltı tapınağıdır. Diğer tapınaklar Mnajdra, Hagar Qim, Tarxien görülmeye değer pek çok yer gibi Malta'ya neden Kutsal Ada dendiğini doğrular.

Başkent Valletta, Avrupa’da planlanarak inşa edilen ilk şehirdir. Denizden gelecek Osmanlı Donanması'ndan korkan Aziz John Şövalyeleri tarafından 1565 yılında inşa edilmiş, tamamlanması 15 yıl sürmüştür. İsmini şövalyelerin büyük ustası Jean Parisot De La Vallette'den almıştır. Valletta en erken dönem raylı sistemin kullanıldığı şehirlerden biridir. UNESCO tarafından “dünyanın en yoğun tarihi bölgesi” olarak kabul edilir.

Malta gibi küçük bir ülkede bu kadar çok tarihi yere sahip olmasının yanı sıra 2. Dünya Savaşı’nda en fazla bombalanan ülkesi de olması oldukça ilginç bir muamma. 14 binden fazla bombanın yağdığı hava saldırısı sırasında halkın sığındığı barınaklar bugün havacılık müzesi haline getirildi. Dünyanın en ünlü festivallerinin bazıları Malta’da düzenleniyor. Ayrıca Caravaggio olarak da bilinen Michalengelo’nun 1571-1610 yılları arasında Malta’da çalışırken en ünlü eserlerinden bazılarını burada yaptığı biliniyor. Dünyaca ünlü 'Vaftizci Yahya'nın Başını Döndürmek' ve ünlü eserlerinden biri olan St. Jerome da halen sergilenmektedir.

Akdeniz’in resifler ve mağaralarla çevrili Malta adalarının yakınlarında çok sayıda enkaz da bulunuyor. Sakin ve berrak suyu sayesinde Avrupa’nın en iyi dalış merkezlerinden biri.

Sessiz ve neredeyse ıssız olan küçük Comino adasında bulunun ünlü Mavi Lagün, sığ ve mavi suyuyla küçük bir koy. Şnorkelle yüzmek için Akdeniz’in en güzel noktası olarak gösteriliyor.

Mellieha’daki plajlar, St Julians’taki manzara veya Sliema… Malta’nın adaları çok sayıda farklı tatil seçeneği sunuyor. Malta’da müthiş doğal manzaralar ve mimari yapılar bulunurken ormanlık alan hiç yok gibidir. Bu da aklınızda olsun. Ayrıca bu 7 adada ne dağ ne de herhangi bir nehir bulunur.

Yüzyıllar boyunca farklı uygarlıkların bünyesinde yer alan Malta’nın karmaşık kültürel yapısı yemeklerini eşsiz bir karışım haline getirmiş. Dünyanın pek çok yerinde bulamayacağınız özel lezzetlerde Kuzey Afrika’nın baharatları ile İspanyol ve İtalyan pişirme teknikleri bir araya geliyor. Fransız ve İngilizlerin etkisi sayesinde Malta mutfağı muhteşem bir lezzet cennetine dönüşüyor. Buradaki pek çok yemeği dünyanın başka hiçbir yerinde tadamazsınız. İtalyan lor peyniri ya da lapa bezelye ile yapılan ve bir hamurişi olan Pastiz'i mutlaka denemelisiniz. Pastiz; yöreye özgü otlar, baharatlar ve acı portakal olan chinotto’dan yapılan bir içecek olan Kinnie ile sunulur.

Nüfusu 500 binin biraz üzerindeki Malta’da iletişim kurmak son derece kolay çünkü ülkenin resmi dillerinden biri İngilizce diğeri ise Maltaca. Dünyanın en iyi İngilizce dil okulları da Malta’da bulunuyor. 150 yıl boyunca İngiliz sömürgesi olmuş olan Malta, 1964'da bağımsızlığını kazanmıştır. 1974 yılında ise cumhuriyetçi yönetim şeklini almış ve 2004 yılında Avrupa Birliği’ne katılmıştır. Artık İngilizlere herhangi bir resmi bağlılıkları bulunmasa da Maltalılar bir İngiliz geleneğine yani yolun ters tarafında sürmeye devam ederler…

Game of Thrones dizisinin meraklıları, Malta’yı keşfederken çok sayıda tanıdık yer görecekler. Malta’nın ilk başkenti olan Mdina’nın surları, Kral Drogo ve Daenerys Targaryen’in düğününün yapıldığı ve 2017’de denize çöken Gozo’daki Azure Window sadece birkaçı…Bozulmamış doğası, sakin kıyısı, antik eserleri ve farklı gizemiyle Malta, Gladyatör, Truva, Kaptan Philips ve Taht Oyunları gibi birçok Hollywood yapımına sahne oldu.

Bu içeriği paylaş
İLGİLİ İÇERİKLER