Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BÜKEMEDİĞİN eli keseceksin!

        Mi?

        Atalarımız öpmeyi tavsiye ediyordu gerçi ama...

        Şimdi baktın bükemiyorsun... Diyelim çok başarılı belediye başkanı var bileği bükülemeyen... Ya ilçesi "kuşa çevrilecek" yahut "yolsuzluk" falan denilecek!

        Ha, bilmiyoruz, işin aslı başka türlüdür belki fakat "fotoğraf" bu. Görünen; başarılı olanın başına bir "iş" geliyor. "Tesadüfün bu kadarı olur mu?" diye düşünmeden edemiyor insan.

        Siyaseti bunun için sevmiyorum. Kimsenin umrunda değil "hizmet" falan... Umurunda olsa, işte hizmetin âlâsı var ortada. Ama siyaset "savaş" demek. Kazanmak için savaşılacak. Bu savaşta her türlü yol mubah üstelik.

        Fakat şunu da söylemeden geçemeyeceğim; ismi lazım değil, kimi partilerin belediyeleriyle "yolsuzluk" sözcüğü "asla bir araya gelmez değil" kafalarda. Tersine, çok kolay. Ne İSKİ'ymiş ama! Bin yıl geçti izi silinmedi. Silineceğe de benzemiyor.

        Ayak büyük sorun

        ROBERT De Niro'nun eski sevgilisi aktörün "çoraplarını çıkarmadan seviştiğini" söylemiş.

        Geçen gün de yazdım, ilişkilerde ayak "büyük sorun"!

        "Komik" bir uzuv çünkü ayak... Çoraplı da, çorapsız da komik.

        "Romantizm"in orta yerinde asla göze görünmemesi gerekiyor!

        E, kesecek miyiz?

        Vallahi bilmiyorum... Bende teşhis var tedavi yok!

        Birinci derece tehlikeli bölge

        BEN derim ki...

        Hastaneye "hasta ziyaretine giderken bile" yakınlarınızla helalleşin!

        Bakmışsınız koridorda yürürken kolunuzdan 2 kişi tutmuş, atmış sedyeye, doğru ameliyathaneye! Çıkışta bacaklarınızdan biri yok!

        Yahut elinize "yaptırmadığınız" kan tahlilinin sonuçlarını tutuşturuyor biri! A, ölümcül hastalık!

        "Hastaneler şehirlerin birinci derece tehlikeli bölgesi"dir! Pek gezinmeyiniz!

        En son, birçok kadının tarlada kendi kendine gerçekleştirdiği iş için, yani doğum için hastaneye giden kadıncağızın biri "yanık"tan öldü.

        Müslüm Gürses'in durumuysa "muamma".

        Daha böyle onlarca haber her gün... Ve muhtacız da bir yandan.

        Ha, diyeceksiniz ki "Kötü olaylar devede kulak". İyi de "devenin başka bir tarafına denk geleceğinizi" kim garanti ediyor?

        Erkeğe şiddet

        "ERKEĞİN kadına şiddeti" aklı başında herkesi üzüyor, endişelendiriyor.

        Fakat tersine şiddet... "Kadının erkeğe şiddeti" neden ciddiye alınmıyor dersiniz?

        Neden kimse umursamıyor? Hatta neden "bir gülümseme yayılıyor yüzlere"!

        Sayıca az diye mi kimse tınmıyor?

        Hiç de az değil oysa. Yüzünde "tırmık" izi olmayan "şehirli erkek" yoktur neredeyse.

        Yoksa yine "kadını adamdan saymamak" mı yatıyor altında?

        Kadın kim ki şiddeti ne olsun!

        Öyle mi?

        MIŞ-MUŞ

        * Günde 6 saat televizyon karşısında oturmak sigaradan daha zararlıymış.

        Ben anladım artık... Hayat toptan zararlı!

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar