Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        KAMPLAŞMAYA her an hazır Türkiye’de üçüncü havalimanının da politik bir konu olduğunu biliyordum. Bilmediğim, yılda bir kere Pegasus’la falan ucuz bilet bulup seyahat eden kimi muhalif kesimin havacılık uzmanı olup bu dev proje inşaatlarını kendilerince kimi temellere oturtmaları. Bilmedikleri her konuda fikir beyan edenler yeter ki boş muhaliflik olsun diye havalimanı konusunda da kavga çıkarmaya hazır.

        Toplamda 35 milyar dolar harcanmış bir projeyi başlatan devlet yetkilileri, yap-işlet- devret modeliyle bu yükün altına giren dev bir firma her şeyden habersiz ama Twitter’da şakıyanlar rüzgâr koridorundan İstanbul otobanlarına her konuya hâkim.

        Gülünç olmayalım.

        BOŞ İTİRAZLAR

        Adam diyor ki: “Yeni havalimanının 1 kilometre bile yolu yok.” Ben de diyorum ki: “Gittim gördüm, 1-2 dakika sürecek havalimanına giriş kavşağı dışında yol var ve o da kısa sürede tamamlanacak.” Zaten o yolun bitmesi için önce havalimanı inşaatının tamamlanması gerekiyor. Ama anlamıyor çünkü şartlanmış ve itiraz etmeye programlanmış. Böyle bir ortamda nasıl birbirimizle konuşacağız?

        Üçüncü havalimanı faaliyete geçtiğinde operasyonel itirazlar elbette gelecektir. 42 ayda bu projeyi tamamlayacak olan IGA da yolcuların talepleri ve ihtiyaçlarına göre düzenlemeler yapacak.

        Hiçbir havalimanı kusursuz değil ama mevcut şartlarda en iyisini yapmaya çalışan bir ekip var.

        Dünyanın çeşitli ülkelerinde, çok kalabalık havalimanları inşa etmiş tecrübeli bir ekip bu. 10 ayrı havalimanının yapımında çalışmış olanlar var aralarında. En tecrübesizi 4 havalimanı inşaatında çalışmış daha önce. Böyle bir ekibin ne yaptığını bilmemesi mümkün mü?

        Bir başka hükümet döneminde inşa edilseydi önyargıdan kaynaklanan itirazların hiçbiri, sahte çevre duyarlılığı, herhangi bir altyapısı olmayan ve güya bilimsel temelli lafların hiçbiri edilmeyecekti.

        HÜKÜMET DEĞİL ÜLKE

        Oysa ben havalimanına hükümet değil Türkiye meselesi olarak bakıyorum. Sonuçta Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük şehrine kazandırılan bir eser var. Üstelik çok kısa sürede hepimizin faydalanacağı, kullanmaya başladığımızda “İyi ki varmış” diyeceğimiz bir yer.

        Hükümetler gelip geçici olsa da bu havalimanı kalıcı ve bir daha yerinden oynamaması, uzun yıllar hizmet verebilmesi için tasarlanmış.

        Ancak Türkiye’de kendini vicdanen ve politik olarak iyi hissetmenin ölçütü, bulunduğun politik kampa göre ayrıntıları bilmeden yüksek sesle itiraz etmek. Kimin sesi gür çıkarsa o sanal bir madalya topluyor kendi mahallesinden.

        ***********

        THY BÜYÜDÜKÇE...

        - Türk Hava Yolları’nın agresif büyüme planı Atatürk Havalimanı’nı yetersiz kıldı. THY dünyanın en çok ülkesine uçan havalimanı olup İstanbul’u bir bağlantı noktasına dönüştürünce yeni havalimanı inşaatı kaçınılmaz oldu.

        - Atatürk Havalimanı genişletildiğinde ne Türkiye şimdiki Türkiye’ydi ne THY. Yerel bir uçak firmasından dünyanın tüm milletlerini birbirine bağlayan, birçok ülkeye uçan ve yolcusuna epey kolaylık sağlayan bir firmaya dönüştü.

        - Yeni havalimanı tek bir terminalden oluşuyor, bu da aktarma yapan yolcu düşünülerek tasarlandı. Uzun bağlantı süreleri olursa yolcu havalimanında sıkılmadan vakit geçirebilecek. Hatta 450’nin üstünde odası olan bir otel bile olacak.

        - 24 saat işleyen, Doğu’yla Batı’yı birbirine bağlayan bir hub olacak “IST”. Dünyanın pek çok yerine yolcular İstanbul üzerinden gitmeyi tercih ediyor çünkü coğrafi konumu pratik. Bu sayı yeni havalimanıyla daha artacak. Ekonomiye canlılık demek.

        ***********

        BEKLEME SÜRELERİ AZALIYOR

        HEMEN her hafta uçak yolculuğu yapan benim gibi biri için ne alışverişin ne lounge’un önemi var. En büyük önceliğim havalimanında geçireceğim sürenin işkencesiz geçmesi. Az beklemek, kapıdan girince bir an önce koltuğuma ulaşmak.

        Üçüncü havalimanında yeteri kadar X-Ray cihazı olacak, içine 7 ayrı kapıdan girilecek. Böylece kuyruklar azalacak.

        ***********

        İSİM AÇIKLANACAK

        MERAK edenler hâlâ var. Havalimanı kodlarını belirleyen IATA’dan üçüncü havalimanının kodu olarak “IST” alındı, ancak isminin ne olacağı belli değil. İsim, işleten firmanın inisiyatifinde de değil. Devlet yetkililerince açıklanacak.

        ***********

        HACKER EKİBİ HAZIR

        HAVALİMANINI 7/24 koruyan bir dijital ordu kuruldu, dünyanın dört bir tarafından.

        13 kişilik “white hacker” ordusu 6 ayda bir düzenli olarak havalimanının sistemlerine saldırıyor ve güvenlik açıklarını yakalıyor. Aralarında Facebook’u bile hack eden isimler var. Apple da dahil birçok büyük şirket bu taktikleri uyguluyor.

        Havalimanının kendi hacker ordusu Çin ve Rusya’dan gelecek saldırılara karşı da tedbirli, gerekli yazılımlar hazır. Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Türk ordusu nasıl korunuyorsa havalimanı da öyle korunacak.

        İlgimi çeken teknolojik gelişmelerden biri de sanal kuleler oldu. 50 mp kameraların 360 derece ekranlara yansıttığı görüntülerle uçakların alana indikten sonraki hareketleri bu odalardan yönetilecek. Sanal kule olmasa bu boyuttaki havalimanı için 18 ayrı kule dikmek gerekecekti.

        ***********

        BİRİ BİZİ GÖZETLİYOR

        YENİ havalimanını 8 bin 800 kamera gözlemleyecek. İstanbul’daki toplam MOBESE kamera sayısının 22 bin olduğu düşünülürse IST’de hiçbir şey gözden kaçmayacak demek.

        Emniyetin bilgi bankasıyla havalimanının yüz tanıma sistemi entegre edilecek. Benzer şekilde şüpheli plakalara da 2.5 kilometre önceden müdahale edilebilecek.

        Garip hareketler yapan, otoparkta olağandışı dolaşan, olmadık yerlere giden şahıslar önceden tespit edilerek polise bildirilecek. Polisin bu şüpheli şahıslara 4 dakika içinde müdahale etmesi bekleniyor.

        ***********

        ÇİFT GÜVENLİK

        Havalimanın içindeki verimliliği artırmak için yolcuların vücut sıcaklıklarından yoğunluk tespit edilecek. Kimi zaman gerektiğinde yürüme bantları ve merdivenler hızlandırılacak, kapılara daha hızlı varılması sağlanacak.

        55 adet bagaj bırakma noktası olacağı için check-in de daha hızlı ilerleyecek. Online check-in yapan yolcu görevliyle muhatap olmadan, e-pasaport kullanarak uçağa kadar gidebilecek.

        Türkiye’nin jeopolitik konumu dolayısıyla yolcu güvenliği için yine çift güvenlikten geçilecek: Havalimanı girişinde ve pasaporttan sonra.

        ***********

        ALIŞVERİŞ VE YEMEK

        TAM 55 bin metrekarelik bir alışveriş alanı tasarlanıyor üçüncü havalimanında. Louis Vuitton gibi lüks markalarla anlaşma imzalandı.

        Yeme içme alanı ise 22-30 metrekare arasında. Burada da yurtdışında örneklerini gördüğümüz bir yemek sokağı düşünülüyor. Türkiye’nin çeşitli yerlerinden bilinen yemek markalarının şube açması için anlaşmalar yapılacak. Pek çok havalimanındaki seri üretim yiyeceklerin dışında lezzetli ve kaliteli seçenekler olacak.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar