Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Pınar Gültekin adında gencecik bir kadın, hasta ruhlu bir eski sevgilinin en ürpertici korku filmlerinde eşine zor rastlanacak türden işkenceleriyle öldürüldü.

Diyecek çok şey var.

Bir yandan da diyecek hiçbir şey yok.

Zira yine oluyor, yine yaşanıyor… Kadınların katledilme döngüsü sürüp gidiyor.

İsyan ediyoruz ama ne fayda?

Pınar’ın hayatını alan psikopatı yakalamakla iş bitmiyor…

Ortaya dökülen sosyal medya mesajlarından gördüğümüz kadarıyla bu hasta ruh kendine Pınar’ın sahibi, ahlak bekçisi gibi bir konum biçmiş.

Ama yine aynı mesajlardan anlıyoruz ki cinayeti tek başına işlemiş olsa da Pınar’ı adım adım ölüme götüren süreç tek başına bir kafanın ürünü değil.

‘Erkeklik’ kamuflajı ile kadınlar üzerinde ahlak bekçiliği yapmayı kendine hak gören çok yaygın bir zihniyetin şiddet ve suça eğilimli bir bünyedeki etkisi işte böyle bir vahşet oluyor.

Bu zihniyetin belli bir dünya görüşü yok, her siyasi görüşte, her çevrede bu bakışa sahip erkekler var. Hem de sayıca öyle çoklar ki…

Pınar’ın katili tek bir kişi değil.

Gencecik kadını öldüren, gömen manyağı sosyal medya üzerinden gaza getirenler de bu cinayetin apaçık bir parçası!

Onların da adalet önünde hesap vermesi gerekiyor.

Sevgili kadın okurlarım, bu yılın sadece ilk 6 ayında 150 kadının yaşamını hep aynı zihniyetin enfekte ettiği manyaklar ellerinden aldı.

Pazartesi yazdığım gibi, bu ülkenin en büyük sorunu kadına bakış. Bu çarpık bakış her türlü şiddete ve vahşete zemin hazırlıyor.

Tam da şimdi, böyle bir ortamda biz kadınlar tüm farklılıklarımızı bir kenara bırakıp İstanbul Sözleşmesi’ne ve bu sözleşmenin akabinde elde ettiklerimize 10 elle sarılmalıyız!

Kazanımlarımıza sonuna kadar sahip çıkmalıyız.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Pınar Gültekin davasına bakanlık olarak müdahil olduklarını açıkladı. Hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olacağını söyledi. Bu çok önemli ve değerli bir çıkış.

Sayın Selçuk, sosyal medya üzerinden yardım isteyen ve kendisini tehdit eden bir şahsın ismini veren Tuğçe Çelik adlı genç kızın da çığlını duydu ve bahsettiği şahsın Emniyet tarafından gözaltına alındığını açıkladı.

Ben kadına şiddet meselesine yönelik hassasiyeti ile bilinen Bakan Hanım’ın İstanbul Sözleşmesi’nin önemi konusunda da aynı duyarlılık içinde olduğunu biliyorum.

Zira 2019 Kasımında İstanbul Sözleşmesi’nin ardından hazırlanan 6284 sayılı kanun ile ciddi bir mesafe katettik diyerek kazanımlara verdiği desteğin altını çizmiş ve o dönem bu sözleri nedeniyle bugün sözleşmeden çekilmemizi isteyen çevreler tarafından topa tutulmuştu Sayın Selçuk.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar