Türkiye Batı ittifakından kopamaz ve kopmayacak
Londra’daki NATO Zirvesi’nde bütün gözler Türkiye’nin üzerinde.
Bir süredir Türkiye’yi Batı ittifakından ve hatta Batı medeniyetinden koparmak ve tamamen içe kapatarak üçüncü dünya ülkesi yapmak isteyen çevrelerin ‘Türkiye NATO’dan çıksın’ kampanyası bu zirveden umutluydu.
Bu zararlı çevreler hem Türkiye içinde vardı hem de Batı ülkelerinde. Bakmayın siz birbirlerine düşman gözüktüklerine. Bunlar birbirinin besin kaynağıdır.
Batı medyasında ‘Türkiye NATO’dan atılsın’ diye yazanlarla ülkemiz içindeki ‘NATO’dan çıkalım’ diyen kafalar aynı zihniyet sahipleri. Bunlar düşman kardeşler.
Bu arada Batı medyasında Türkiye’nin NATO’dan atılması yönünde kara propagandayı en fazla Gülenistlerle bağlantılı çevrelerin yaptığını unutmayalım.
TARİHİMİZİN EN ÖNEMLİ KARARLARINDAN BİRİ
Cumhuriyet tarihindeki en önemli kararlardan biri 1952’deki NATO üyeliğimizdir.
NATO’ya ve genel olarak da Batı ittifakına dahil oluşumuz hem DP’nin hem CHP’nin ortak iradesi ve müşterek zaferidir.
Siz şimdi hakikate aykırı biçimde kendine Kemalist diyen Batı düşmanlarına bakmayın. Bunlar 1960’larda türemiş ve Atatürk’ün gerçek düşünceleriyle ilgisi olmayan Baas’çı kafalar.
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk yaşasaydı 1952’ye kalmadan 1949’da NATO’nun kurucu üyesi olmamızı sağlardı.
Atatürk bu ülkeyi Batı uygarlığının bir mensubu yapmak için çok yüksek gayret sarf etmiş bir büyük liderdir.
Nasıl böyle bir devlet adamı Batı düşmanı gibi gösterilmek istenir? İnanamıyorum.
1952’de NATO’ya girişimiz Atatürkçü bir milli mutabakat neticesinde gerçekleşti ve sonuna kadar doğrudur.
Bu bağlamda hem Kemal Paşa’yı hem Celal Bayar’ı hem İsmet Paşa’yi hem de Adnan Menderes’i saygı ve minnet ile anıyorum.
O FOTOĞRAFIN HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTIĞI KORO
İşte dün akşam Boris Johnson, Angela Merkel, Emanuel Macron ve Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleşen dörtlü toplantının ardından Batı’da ve içerdeki bu koro büyük hayal kırıklığına uğradı.
Zira Türkiye’nin birlik için önemi ve beraberliğin devamı yönünde bir fotoğraf karesi verdi liderler o toplantı çıkışı.
Bizi Batı ittifakından koparmaya çalışmak, NATO’dan çıkmayı tartışmak zehir içmekten farksız.
Türkiye bu ittifakın onurlu bir mensubu hüviyetiyle NATO içinde kalarak daha güçlü bir ülke.
BU ÜLKENİN GİTMESİ GEREKEN YÖN
O zirvenin ardından 4 liderin verdiği fotoğraf bu ülkenin gitmesi gereken yönü gösteriyor.
Kendimizi kandırmayalım, eleştirilecek ne kadar çok yönü olsa da bugün Batı dünyası dışında bir hukuk devleti ve özgürlükçü demokrasi çıpası yok.
Elbette en başta Rusya ile olmak üzere çok yönlü ilişkiler geliştirmeliyiz.
S-400 olayında da haklıyız. Patriotlar bize verilseydi S-400’lere mecbur kalmazdık.
Fakat bu bağımsız duruşumuzu Batı ittifakının bir parçası olarak sergilemeliyiz ve öyle de yapacağız.
*
Dsmart ve Digiturk gibi platformalara giriş var ama çıkış yok mu?
Uzun süredir kullandığım hem Digiturk hem de Dsmart üyeliklerim var. Bunlar zaman içinde fırsattı, yan odaydı, 2 ay ücretsizdi derken öyle birikti ki baktım totalde epey bir yekün tutuyor, bir Dsmart paketini iptal etmeye karar verdim.
Ancak iş bu kararı vermekle bitmiyor. Üye olmak istediğinizde 5 dakikada her şeyi halleden kurum üyelikten çıkmak istediğinde "Dur bakalım, önce şu ahiret sorularını cevapla, şu sabır testlerinden geç sonra bakarız" diyor adeta…
Kimlik fotokopinizi çekmeniz, bir yere fakslamanız, birçok detaylı soruyu cevaplamanız, kutuyu bayiye iade etmeniz ve dilekçe göndermeniz gerekiyor… Onca koşturma, yoğun tempo arasında buna en az bir tam gün ayırmak gerek… Öyle olunca da kutu dolabın üstünde birkaç aydır bekliyor yine…
Kısacası Dsmart’tan çıkmayı bir türlü başaramadım sevgili okurlar. Adeta Katolik nikahı gibi bir şey bu. Bir kere evlendin mi boşanmak yok. Bu açıkça tüketici haklarının ihlali.
Halbuki parasıyla abone olmuşum, ben istemiyorumdeyince kimliğimi kanıtladığım an çıkabilmem gerekir…
Bu yaşadığım sıkıntıyı etrafa anlatınca birçok kişide benzer şikayetler olduğunu gördüm.
DSmart ve Digitürk gibi kutulu platformlardan da digital platformlar kadar kolay çıkılabilmeli.
Bunun için tüketiciyi bıktıracak engeller koymak çok açıkça ticari bir tuzak. Tüketiciyi koruma kanununa da aykırı.
Bu meselenin takipçisi olacağım.
- Mülteci kampında doğmuş Filistinli Prof. Hanafi: Gazze'de yaşanan BM'nin tanımına göre bir soykırım4 gün önce
- Bu tahliye vicdanlara sığmaz1 hafta önce
- Atatürk filmini izlemek isteyen yabancılara kötü bir haberim var1 hafta önce
- Roma'daki kayıp çanta2 hafta önce
- 100. Yıl resepsiyonundan notlar…3 hafta önce
- Bir Bab-ı Ali efsanesi Rauf Tamer'in ardından…4 hafta önce
- Hamas ve İsrail arasında 18 yıl arabuluculuk yapan Dr. Gershon Baskin: Savaş Netanyahu'yu daha da zayıflattı1 ay önce
- Sivil kayıpların milleti ve dini olmaz!1 ay önce
- "Kaybetmek üzerine düşünüp strateji kurmamak doğruydu, kaybetmeyi düşünürseniz kaybedersiniz"1 ay önce
- Sel bölünmüş Libya'yı birleştirir mi? Trablus Hükümeti ne diyor?1 ay önce