İstanbul'dan yükselen vicdan çığlığı
YENİKAPI’daki uçsuz bucaksız meydan bir insan denizi sanki. Pazartesi günü İsrail’in yaptığı büyük katliama karşı binlerce kişi akın akın gelmiş, hepsi “İsrail ve ABD’nin zulmüne karşı hayır, kabul etmiyoruz” diye haykırıyor. Türk bayrakları ile Filistin bayrakları yan yana. Herkes tek vücut olmuş, yaşanan zulmü lanetliyor, insanlık için el ele mesajı veriyor. Bu görüntü karşısında gururlanmamak ve duygulanmamak çok zor...
İstanbul’dan çıkan fotoğraf son dönemde dünyanın vicdanının simgesi. Bu fotoğrafın arkasında İslam dünyası, karşısında da “Batı” var, yanılgısına kapılmayalım. Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, ABD’nin emir eri konumunda. Öte yandan Batı’nın içinden çıkan birçok karşı ses var. Keza İsrail’de de kendi hükümetlerini eleştiren sayısız kişi... Kısacası bugün İstanbul’dan yükselen vicdan blokunun taşlarını din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin zalimlere karşı birlik olan herkes oluşturuyor.
İSLAM DÜNYASI İSTANBUL’DA
YALNIZCA miting değil, aynı zamanda İstanbul’da toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi de Kudüs’te yaşanan zulme karşı çok önemli bir adım. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dönem başkanı olduğu teşkilat nasıl ki ABD yönetimi, büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararı verdiğinde İstanbul’da Erdoğan’ın çabalarıyla acilen toplanıp BM’deki oylamanın önünü açtıysa şimdi de İslam dünyasından Kudüs’te yaşananlara karşı güçlü bir ses çıkması için sert bir bildiri hazırlıyor.
MAALESEF SONUÇ DEĞİŞMEYECEK
Açıkçası Türkiye’nin çabaları olmasa İslam dünyasının hali utanç verici. Korkak yönetimler, inisiyatif alamayan liderler, ABD’nin uydusu devletler ile zalimlere koz verir bir görüntüde. İşte bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tavrı bozuyor. Türkiye’nin sert ve gür söylemi uluslararası topluma da işlevsizliğini hatırlatıp harekete geçmesini sağlıyor.
Tüm bu çabalar son derece önemli ancak maalesef hâlâ sonucu değiştirmekten uzak. Türkiye’nin öncülüğü ile İİT’nin çağrısı vicdan blokunda karşılık bulacak ancak maalesef İsrail’den hesap soracak bir mekanizma yok...
*************
EN BÜYÜK ELEŞTIRI İSLAM DÜNYASINA
“DÜNYA 5’ten büyüktür” sözünü ve dünyanın o 5’ten geri kalanının sesi olduğunu özellikle son yıllarda neredeyse her çıkışıyla hatırlatıyor Cumhurbaşkanı Erdoğan. Yenikapı’da saatler akşamüzeri 6’ya yaklaşırken sahneye çıktığında yine verdiği mesaj bu yöndeydi: “Zalim egemen güçlere karşı dünya 5’ten büyüktür, ama İslam dünyası sesini çıkarma konusunda sınıfta kalmıştır.”
Konuşmasının büyük bölümünü İslam dünyasını eleştiriye ayırdı Erdoğan. İsrail ve ABD’den daha çok Müslüman dünyanın sessizliği ve iradesizliğinin üzerinde durdu. “Müslüman sıfatı taşımak kolay değildir, ama biz bu işi çok kolaya indirgedik” diyerek çok ciddi bir eleştiri getirdi Müslüman devletlere. Bu konuşma “İslam dünyasının lideri” edasıyla yapılan bir konuşmaydı. Yüz binler huşu içinde dinlediler. Özellikle “Müslüman’ıyla, Hıristiyan’ıyla, Yahudi’siyle hep birlikte ayağa kalkmalıyız’’ mesajını not ettim. Bu mesajın çok önemli ve birleştirici olduğu açık...
Erdoğan’ın tavizsiz ve sert tavrının İslam yönetimlerinde öfke ve kıskançlık yarattığı ortada. Öte yandan İslam toplumlarında bir o kadar terapi etkisi de görüyor, yıllar içinde örselenen özgüvenlerini yerine getiriyor, diğer yandan da kendi yönetimlerine karşı tepkilerini artırıyor.
**********
Batı medyasının KÖRLÜĞÜ
ON binlerce insan, birçok ülkeden gelmiş onlarca politikacı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Başbakan’ı, Filistin Başbakanı... Güneşin altında huşu içinde 14 Mayıs katliamını protesto ediyor, en ufak bir şiddet ya da intikam çığlığı atmadan İsrail’i kınıyor...
Bu, büyük verilmesi bir haber değil midir? Elbette öyledir. Ama dünyayı hâlâ oryantalist bir kafayla ikiye ayıranlara göre değil... Dün Batı medyası yine utanç verici bir sınav verdi. Yenikapı mitingi devam ederken hem bütün büyük Amerikan gazetelerinin, hem Alman, Fransız, İngiliz belli başlı yayın organlarının internet sayfalarını devamlı taradım. Prens Harry’nin evlilik hazırlıklarının bütün detayları dakika dakika veriliyordu, ama İstanbul’un kalbinden hem İsrail ve ABD’ye hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan İslam dünyasına yükselen bu itiraz çığlığı yoktu. Böyle bir körlük, böyle bir çifte standart olabilir mi? Maalesef bu tavır devam ettikçe dünyadaki ayrışmanın, kutuplaşmanın önüne geçmek zorlaşıyor.
**********
‘10 MILYON’DA BIR TIK DA SIZDEN OLSUN!
GEÇEN ay İZEV, yani İstanbul Zihinsel Engelliler İçin Eğitim ve Dayanışma Vakfı, Pink Floyd’un enfes şarkısı “Another Brick in the Wall”un haklarını, grubun solisti ve başgitaristi Roger Waters’tan almıştı. Türkiye’de Down sendromlu bireyler için hayata geçirilen “Hayat ve Biz” adlı sosyal sorumluluk projesi kapsamında şarkı Türkçe’ye çevrildi. Şayet bu şarkının klibi 10 milyon kişi tarafından izlenirse bundan elde edilen gelirle engelliler için bir sosyal yaşam köyü kurulacak. Bir de hatırlatma: Pink Floyd ilk kez şarkının haklarını verdi.
Benim bu konuyu yazmamın sebebi, geçen haftanın “Engelliler Haftası” oluşu. Zaten harika bir klip olmuş, 90’larda gençliğini yaşamış bizim kuşağın marşlarından biri olan bu şarkıyı bir de Türkçe ve böyle dinlemek apayrı bir şey. Tıklayalım, 10 milyona ulaşmakta bir tuzumuz olsun...
