Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        SİYASET de göçmen kuşlar gibidir…

        Vakti zamanını bekler, yakıcı sıcak veya boran ile karşılaşmadan göçe başlar.

        Kendisine en uygun olarak gördüğü iklime, coğrafyaya transfer olur…

        Siyaset en çetin mevsimini, en uç transfer olaylarını 1990’lı yılların ortasında yaşadı…

        Afyonkarahisar’dan DSP milletvekili seçilip, bir seçim döneminde ANAP, DYP, MHP ve iki kez de DSP’ye gidip geldikten sonra, aynı gün 3 parti değiştirip, DTP’de karar kalan merhum Kubilay Uygun en uç örneğiydi…

        Sonrasında fırıldak gibi dönüp duran benzerlerine de rastlandı.

        Ortak özellikleri, bugün de örneklerinde rastlandığı gibi, çok öncesinde değil de sandığa 7-8 ay kala transfere çıkmalarıdır.

        Buna birçok neden sayılabilir.

        Aynı bölgeden milletvekili olmak isteyenlerin kıran kırana mücadelesinden tutun da listelerde en ön sırayı kapmak veya yerel seçimde belediye başkan adaylığını garantileme çabası gibi çok gerekçe sıralanabilir.

        Ancak hepsinin göç mevsimi değişmez, seçime bir yıldan az süre kala hareketlenir…

        Çünkü vaat edilen sözün taze kalması, unutulmaması sağlanmış olur...

        MEVSİMİ GELDİ

        Son iki gündür ardı sıra gelen milletvekili transferleri bu açıdan yadırganmamalı…

        Mevsimi geldi…

        Hatta Meclis kulislerinde konuşulanlara bakılırsa, devamı da gelecek…

        O denli ki sadece vekiller değil, eskiden milletvekili olup parlamento dışında kalan yüksek profilli isimlerin şaşırtan transferlerine tanıklık edilecek…

        Ancak bir noktanın da unutulmaması gerekir…

        Siyasette transfer bazen kazandırdığından fazlasını da kaybettirir.

        Uzun süredir o siyasi partide emek veren, üst sıradan aday olmayı hayalinden geçirenleri huzursuz eder…

        Yeni gelene sırasını kapacak kişi olarak bakar…

        Bu sadece aday adaylarını değil, desteğini verdiği kişiden fayda göreceğini uman kadroları da endişelendirir.

        Başarılı siyaset izleyen ilde bir bakarsınız işler tersine döner…

        SEÇMENE SAYGI…

        Aykırı durumlara da tanıklık edilir…

        Bazen gelen kişiler çok daha fazla katkı sağlar; o kişinin kendilerine katılması daha yüksek seçmen teveccühüne yol açar.

        Gelişi, diğer adayların da kazanma olanağını arttırır.

        Bazıları da hiçbir beklentisi olmadan, hatta “Bir talebim yok, olmayacak da” diyerek, elinde olanı da bırakarak gelir ki en makbul olandır…

        Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba’nın dün milletvekilliğinden de istifa ederek İYİ Parti’ye katılması gibi…

        İYİ Parti lideri Akşener ile bir gün önceki konuşmasında net söylemiş; vekil olarak gelirse oy veren seçmene saygısızlık yapmış olacağını vurgulamış.

        O nedenle ancak vekillikten istifa ederek gelmesinin mümkün olacağını söylemiş.

        Milletvekili adaylığına yönelik beklentisinin olmadığının da altını çizmiş.

        Bu sözlerden yola çıkan hemşerileri, Fakıbaba’nın en büyük tutkusu Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına İYİ Parti’den adım attığını ileri sürüyordu.

        Bunu zamanı gelince anlayacağız…

        RTÜK ÜYELİĞİNDE GEL GİTLER

        Ancak şurası da açık ki transferlerin efekt etkisi de vardır.

        CHP’den Memleket Parti’sine, oradan da AK Parti’ye geçen Mehmet Ali Çelebi’nin, hem de AK Parti ve milletvekilliğinden istifa eden Fakıbaba’nın sürecinde yaşandığı gibi…

        Çelebi’nin gelişi ile önceki gün AK Parti RTÜK’ten beşinci üyeliği alma hakkına erişti…

        Ancak Fakıbaba’nın gidişi ile hesaplar altüst oldu, RTÜK üyelik hakkı tekrar İYİ Parti’ye geçti.

        Hem de binde 2 gibi küçük oranla…

        Buna neden de RTÜK üst kurul üyelerinin seçim usulü…

        TBMM’de grubu bulunan partilerin 561 olan toplam milletvekili sayısı, RTÜK’ün 9 olan üst kurul üye sayısına bölündüğünde; her bir milletvekiline düşen 62,3 pay bulunur.

        AK Parti’nin RTÜK’te 4 üyesi var, 62,3 ile çarpıldığında milletvekilleri toplam payı 249,2 olur.

        AK Parti’nin TBMM’deki sandalye sayısı Fakıbaba dün istifa ettiği için 286’ya düştü; elde edilen pay (249,2) çıktığında geriye 36,8 kalır.

        Oysa RTÜK’te üyesi bulunmayan İYİ Parti’nin TBMM’deki sandalye sayısı 37…

        Yani binde 2 farkla üyelik hakkı İYİ Parti’ye geçti…

        Tabii TBMM’de oylama yapılıncaya kadar yeni transferlerle karşılaşılmazsa…

        Buna rağmen RTÜK’teki dengeler açısından bir şey ifade etmez.

        Çünkü AK Parti’nin 4, MHP’nin bir üyesi ile birlikte Cumhur İttifakı çoğunluğu elinde tutuyor.

        CHP’nin 2 üyesi bulunan RTÜK’te, HDP’nin bir olan üyesi tutuklu, oy kullanamıyor.

        YOLDA DEĞİŞTİ

        Burada ilginç olan RTÜK Başkanlığı, İYİ Parti’ye geçmesi gereken üyelik ile ilgili TBMM bildirimini Temmuz’dan bu yana yapmamıştı.

        Çelebi’nin AK Parti’ye katılımıyla başvuruyu gerçekleştirdi; ancak Fakıbaba ile başa dönüldü, hak tekrar İYİ Parti’ye geçti.

        Bir nokta daha…

        Fakıbaba’nın partisinden istifa hakkı var, ama milletvekilliğinden istifa tek yönlü irade beyanı sayılmıyor, TBMM Genel Kurulu’nun da onayına ihtiyaç duyuyor…

        Çok ihtimal vermiyorum, ama Fakıbaba’nın vekilliği yeterli oy bulunup düşmez ise İYİ Parti’nin sandalye sayısı da 38’e çıkabilir.

        Tabii bu sürede AK Parti yeni bir milletvekili transferi yapmazsa…

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar