Tatilci değil, gelen tamirci
Girişte 4 km araç kuyruğundan söz edince garipsemiştim…
Bu kadar insanın Bodrum’a gitmesi için en azından yaşadıkları büyükşehirlerin kaymakamlıklarından izin kağıdı alması gerekiyordu.
Alabilenler bir şekilde farklı gerekçelerle bunu yapmış olabilirlerdi ancak 4 km araç kuyruğu oluşturacak kadar izin belgesinin verilmiş olmasını da garipsemiştim.
İlk aklıma gelen de “Acaba sahte izin belgesi basıldı da onu satın alan tatil merkezine mi koştu?” diye düşünmedim de değil…
Ancak bunun olması da olanaksızdı, çünkü yeni düzende kağıt belge verilmekten vazgeçilip, elektronik ortamda kişilerin TC kimlik numarasına izin çıkarılıyor, yolda çeviren emniyet güçleri de numaradan sorgulama yapıyordu.
Sonunda, eskiden tanıdığım, dostum Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ı aradım.
“Bir hafta önce böyle bir beklentiniz yoktu” diyerek yakın geçmişteki sohbetimizi anımsattım…
PLAKALARI DOĞRULUYOR
Sözünün gerisinde durdu, “Beklentimiz aynı oranda sürüyor, gelenler yazlıkçı, tatilci değil” dedi.
Araç trafiğini gösterince, gelenlerin kim olduğunu kolay elde edilmesi zor, Harp Akademisi öğretisinden gelen sakin kararlı ses tonuyla açıkladı:
“Gelenler tamirci…”
Şaşkınlığımı sesime yansıtınca devamını da aynı tonda sürdürdü:
“Turistik tesislerin, hatta yazlık evlerin bakımı bizde genelde bu mevsimde olur. Hatta kentler arası giriş çıkış yasağı nedeniyle gelemiyorlardı. Yasak kalkınca, daha çok Yatağan, Milas gibi sahil bölgesine uzak yerlerde yaşam sürdüren, usta, kalfa, işçi gibi tamir yapanlar gelmeye başladı...”
Bu konuda plaka çalışması yaptırmış.
Görülmüş ki gelenlerin ağırlıklı bölümünün otomobili Muğla veya İzmir plakalı.
Kent dışına çıkışın serbest kalmasıyla birlikte, yaza hazırlık için hepsi Bodrum’a gelmiş, bir kısmı da akşam evine geri dönmüş.
Başkan Aras, “Arasında hiç yazlıkçı olmadığı sanılmasın, var ama o denli abartılacak boyutu taşımıyor, sayılacak miktarda” dedi.
Şehir içi trafiğinde de hafif artışın olduğunu vurguladı ancak sakinliğin devam ettiğini de kayda geçirdi.
VAKA SIFIRDI, 7’YE ÇIKTI…
Bir hafta önce konuştuğumuzda Bodrum’da vaka sayısının sıfıra indiğinden söz etmişti.
Son dönem tamirci de olsa gelenlerin vaka sayısına etkisinin olup olmadığını sordum.
Üzgün ses tonuyla, “Bodrum’da bastırılmıştı, çok iyi gidiyorduk, 4 gün öncesine kadar hiç vaka yoktu ama şimdi 7 kişi çıktı” dedi.
Başkan Aras’ın da dikkat çektiği gibi adı her ne olursa olsun, her ne amaçla bir yerden diğerine giderse gitsin, sonuçta o kişiler virüsü taşıyor.
Bağışıklık sistemi güçlü olduğu için enfeksiyondan hem kendisi hem de oluşan bağışıklıkları nedeniyle çevresini etkileyemeyen bir kişi, gittiği bir başka yerde ciddi soruna neden olabiliyor.
Asıl üzerinde durulması gereken nokta da burası.
Çünkü henüz Türkiye’nin bırakın bir coğrafyasını, bir ilçesinin, köyünün durumu diğerini tutmuyor.
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Akın’ın da bu sütunda dile getirdiği gibi unutulmasın ki Türkiye’de bağışıklık henüz %15- 20 seviyesinde…
Geride kalanların hastalanma ve hayatını kaybetme riski de oldukça yüksek…