Dönem sonu
TBMM benzer süreci 1993 sonrasında da yaşamıştı.
Bu yasama dönemi ile o dönem arasındaki benzerlikleri ileride tarih daha iyi yorumlayacak.
Ancak şu kadarını söyleyebilirim ki, bugün ile o gün arasındaki en etkin benzerlik, dominant siyasi liderlerin Cumhurbaşkanı olma süreçleriydi.
Yasama eliyle sistemi dönüştürmekten kaynaklanan çatışmanın kıvılcımı belki de bundan dolayı bu dönem daha fazla oldu.
Aslında bitişi gibi başlangıcı da huzurlu değildi.
Milletvekillerinin gizli çekim görüntüleri ve ses kayıtlarıyla başlayan skandallar hız kesmeden bitene kadar sürdü.
Tutuklu iken milletvekili seçilenlere de en fazla bu dönemde rastlandı.
Bir zamanlar sert muhalefetle karşılaşan başörtülü milletvekillerinin genel kurula girmesinin önündeki engel de bu yasama döneminde kalktı.
En sert tartışmalar, kavgalara da imza koydu; açılışı bile “yemin krizi” gölgesi altında gerçekleşti...
Anayasa Mahkemesi’nden en çok dönen yasayı da bu dönem parlamentosu yaptı.
Torba yasa uygulamasının en yoğun yaşandığı döneme de tanıklık edildi.
Özgürlük-güvenlik dengesinde güvenlik ağırlıklı kanunların çıkarılması için yasama döneminin sonuna kadar uğraş verildi.
İlk yasaklandığında yer yerinden oynarken, dün Twitter ve Youtube getirilen yasak karşısında kamuoyunun takındığı tutum da bu son dönem çıkan kanun değişikliklerinin getirdiği hükümlerden kaynaklıydı.
SİSTEM DEĞİŞTİ
24. dönem, sistemi değiştiren Meclis olarak da tarihe geçti.
Yapılanlar başkanlık sisteminin altyapısını hazırlamak olarak sunulurken, eğitim, yargı ve güvenlik sisteminin yapılanmaları, özlük hakları sil baştan yeniden oluşturuldu.
On yıllardır süren eğitim sistemi yeni müfredata geçti.
Vilayet yapılanması da 24. dönemde farklılaştı; büyükşehir sistemi genişlerken, “Eyalet sisteminin temelleri atılıyor” eleştirileriyle karşılaştı.
Yıllardır söylenen ancak bir türlü gerçekleştirilemeyen “yurtdışı seçmene oy kullanma hakkı” da ilk kez bu dönemde verildi ve uygulandı.
Yıllardır kamuoyu tepkileriyle karşılaştığı için çıkarılamayan 2B arazilerinin satışı da yine bu dönemde oldu.
Bir başka girilemeyen alan olan Türkçe dışındaki dil ve lehçelerin seçim propagandasında kullanılmasının yolu da açıldı.
Bu aslında zaten var olan Kürtçe propagandanın önündeki yasal engelin kaldırılmasından başka bir şey değildi.
Kürsüsüne pişmiş kellenin; bahçesine de koyun, dananın getirilmesine de tanıklık etti.
Bir zamanlar başa sarılmasından korkulan poşu, genel kurul salonunda eyleme dönüştü.
PARTİ DEMOKRASİSİ
Meclis, parti demokrasisinin ağırlığını baştan sona hissetti.
Yasaların yapım sürecinde teknokratlar ön planda yer aldı.
Böyle olunca siyaset ile bürokrasi örtüşmedi; çıkan yasa maddesi bir daha değiştirilmek zorunda kalındı.
Hatta öyle oldu ki yasa maddesinin altında sıralanan değişiklik tarihleri, asıl metninden uzun hale geldi.
Bürokratik tercihler, siyasi tercihlerin önünde yürüdü.
Bugün 25. dönem Meclis’inin milletvekili listeleri, Yüksek Seçim Kurulu’na teslim edilecek.
Seçime kadar geçerliliği olsa da bu kadar ağır yüküyle 24. dönem, bugün saat 17.00 itibarıyla tarihin kucağına bırakılacak.
- Güçlenen göçmenler, zayıflamış liderler…15 saat önce
- Avrupa'da karşıtların konsalidisyonu...2 gün önce
- Ticarete sınır mı, yoksa vergi mi?5 gün önce
- Tropikleştik…1 hafta önce
- Orta Doğu'nun sinir uçları…2 hafta önce
- Trajik zihin…2 hafta önce
- Dünyanın konsültasyon raporu...2 hafta önce
- Fetvasını arayan İran…3 hafta önce
- Gençleşemiyoruz...3 hafta önce
- Mr. Fico…4 hafta önce