23 Nisan okumaları
0-6 YAŞ
Beni Bul
“Sevgili Yabancı, bunu okuduğunda, lütfen nerede olursam olayım gelip beni bul. Bana yardım et. Ailem beni şehre götürüyor ama ben gitmek istemiyorum. Burada kalmak istiyorum. Sana teşekkürlerimi sunuyor, bir de öpücük gönderiyorum.” Böyle yazıyor Celia yürek burkan mektubunda. Kitapta, ormanda gömülü bir gizem bulacaksınız ve bu gizem sizi belki de ilk aşka götürecek. Sevgi ve cömertliğin zamanın engellerini aştığı bir hikâye bu. Yakın zamanda kaybettiğimiz ünlü İspanyol romancının kaleminden…
Javier Marias, Çev: Seda Ersavcı (YKY)
*
Lumi’nin Güneşi
Sonunda buldu işte… Günebakan Lumi, kendi güneşiyle nihayet karşılaştı. Onu öyle çok aramıştı ki! Her gün, her dakika, karanlıkta, aydınlıkta, döne döne… Hep aradı, hep bekledi. Artık her şey daha parlak, yeşil bedeni sıcacık. Lumi, ait olduğu güneşin altında çok daha güçlü. Ama o da ne! Biricik güneşi sanki küçülüyor, soluyor. Peki şimdi ne olacak? Şu yavaşça yaklaşan da kim? “Kendine dönersen güneşi bulacaksın” diyor kitap… Kendi ışığını arayanlara, kendi içine özenle bakanlara güneşli bir gün neşesi...
Sabiha Gürdemir, Çizen: Hasret Küçük (Elma-Akademi Artı)
*
En İyi Anneler ve Babalar
Hayvanlar âlemindeki bazı türlerde, tıpkı insanlarda olduğu gibi anneler ve babalar yavrularının gelişiminde önemli rol oynar. Onları koruyup kollar, güvende ve sağlıklı olmaları için çeşitli önemler alıp fedakârlıklar yaparlar. Hayvanların birbirinden etkileyici özelliklerle karşımıza çıktığı “Süper Hayvanlar” serisinin bu kitabında penguen, tilki, palyaço balığı, kanguru gibi pek çok türün yavruları, kendileri hakkında verdikleri bilgilerin yanı sıra bizi o türün mükemmel anne ve babalarıyla tanıştıracak.
Reina Olivier - Karel Claes, Çev: Ebru Koç Bal , Resimleyen: Steffie Padmos (İthaki Çocuk)
*
Acıyooo
Küçük kız Cansu, bir gün hastalandı ve birden “Acıyooo!” diye bağırmaya başladı. Oysa ki, hastanede yanındaki herkes ona “acımayacak, acımayacak” deyip duruyordu. Peki Cansu, cesaretini toplayıp çırpınmayı ve bağırmayı bırakacak mı? Sevecen ve nazik Acıyo perisi, kimsenin başaramadığını başarıp Cansu’yu nasıl sakinleştirecek? Acıyooo, çocukları huzurlu bir hastane ziyaretine hazırlamak için bilinçli farkındalık teknikleriyle tanıştıran cesaret verici bir öykü. Nesibe Çelebi’nin çizimleriyle…
Elif Seyrekbasan Toz (Doğan Çocuk)
*
Büyük Yolculuk
Ayı, ormandaki en zeki hayvan olduğunu düşünür, diğer hayvanlara caka satmaya bayılırdı. Canı ne isterse onu yapar, hiçbir şey hakkında endişelenmezdi. Bir gün, ormanda koca geyikle karşılaştı ve onunla inatlaşmaya başladı. Ayı geyiğe kafa tutarak yolundan çekilmesini istedi, asla bir adım geri atmayı düşünmedi. Tek hedef vardı kafasında; ileri ve daha ileri gitmek… Sadece kendini düşünmenin sonunda oldu olanlar! Ayı, başını bir derde soktu ve bu dertten kurtulmanın tek yolu, bugüne dek hiç önemsemediği hayvanların dostluğuydu.
Alex Willmore, Çev: Meltem Türkeri (Okuyan Koala)
***
7-10 YAŞ
Husserl Bilinci Nasıl Kurtardı?
Modern İnsan hasta: Tekbenciler, General Berkeley'nin başını çektiği şu korkunç yaratıklar, Modern İnsanın zihninde yaşayan Erlebnis halkını dünyadan koparmayı başardı. Ancak filozof Husserl tarafından özel olarak görevlendirilen Edmund adlı küçük Erlebnis direniyor. Acaba zamanın akışını tersine çevirebilecek, Belleğin Kapıları'ndan geçmeyi ve bilinci kurtaracak periyi bulmayı başarabilecek mi? Camille Nicolazzi’nin çizimleriyle…
Jean Baptiste Fournier, Çev: Zehra Cunillere, (Metis)
*
Hepsi Bizim Duygularımız
Poyraz kendisini tehlikeli bir duruma sokup reçel kavanozunu kırdığında, annesi tepki gösterdi. İçini öfke kaplayan Poyraz, aynada kendini tanıyamadı. Bahçeye çıkıp olanları düşündüğünde sakinleşmeye başladı... Yaşama uyum sağlama işlevi olan duygular, çocukların hayatında önemli bir rol oynar. Hikâyemiz duyarlı bir yaklaşımla duyguların çeşitliliğini anlatırken, çocuğa farkındalık, kendini sevme ve kabullenmeyle ilgili ipuçları veriyor. Duygularımız hayatın kendisi kadar renkli diyor...
Michael Engler, Çev: Duygu Türker (İş Bankası)
*
Hassas Kalpler Şehri
Hassas Kalpler Şehri’nin kapıları bir gün, hiç beklenmedik bir anda açılır. Bu şehirde herkes, içinden geldiği gibi davranabilir. Birini seviyorsa eğer, bunu bağıra çağıra söyleyebilir ya da usulca özür dileyebilir. Çünkü burası, kimsenin ötelenmediği, hiçbir duygunun kapı dışarı edilmediği bir yer. Sen, evet bu kapının eşiğinde bekleyen sen, içeri girmeye hazır mısın? Funda Uçuk Er, Adana’da düğün vesilesiyle yolları kesişen üç çocuğun macera dolu hikâyesini, içindeki ışığı takip ederek dünyanın bütün seslerini duyabilenler için anlatıyor.
Funda Uçuk Er, Çizer: Mümine Yeşilmen (HayyKitap)
*
Ben’in Gemisi
Giel, evlerinin arka bahçesinde bir mezar olmasının normal görülmediğini biliyor ama böyle mutlu işte... Karşıdan karşıya geçerken yola bakmayan ağabeyi Ben’in mezarı bu. Giel ve ailesi, Ben hâlâ yakınlarında olduğu için memnun. Hiç değilse Giel, şehrin öteki ucundaki o soğuk ve karanlık yere gitmek zorunda kalmıyor. Ben’i özlediğinde bahçeye bakması yetiyor. Fakat komşuları, Sirke ailesi ve Kulakkurdu ailesi öyle düşünmüyor. Giel ve ailesinin duyguları da zerre kadar umurlarında değil... Ancak Giel’in babası pes etmiyor. Birbirlerine sımsıkı sarılan bir ailenin acı-tatlı iyileşme hikâyesi.
Pieter Koolwijk, Çev: Erhan Gürer, Çizer: Linde Faas (Can)
*
Aylak Gemisi Pas mı Tuttu?
Her aylağın kalbinde kanı pompalamaya üşenen bir damar vardır! Her damarın içinde ise aylaklığa vurulan gizli darbe! Ayla bir harf fazlasıyla aylaklığın masalını yeniden yazdı. İçine kimseyi sığdıramayan bir çocukla içinden kimseyi çıkaramayan başka bir çocuğun karşılaşması bu. İçine masal doldurmak isteyen bir çocukla içine masalları sığdıramayan başka bir çocuğun buluşması. Sahi, iç içe sarmalanmış masallar içimizi ısıtır mı üstümüze örtünürsek? İçinde dev olmayan bir masalı, içine devleri sığdıran çocuklar okusun diye…
Merve Şentürk (Karma Kitaplar)
***
11-14 YAŞ
Tarihi Konağın Gizemi
Budapeşte’de yaşayan ikiz kardeşler Eda ve Seda, yaz tatilinde ilk kez babalarının doğup büyüdüğü Bartın’a giderler. Arzu Teyze’nin konukseverliği, kuzenleri Berk ve Mutlu’yla tanışmanın keyfi ve kasabanın büyüleyiciliği, güzel günlerin müjdecisi gibidir. Aile büyüğü Zeynep Nine’yi ziyaret ettikleri akşam, Zeynep Nine onlara büyük dedelerinden kalma konağın hikâyesini anlatır. Hikâyeden büyülenen çocuklar, eski konağın da anlatacak bir öyküsü olduğunu ve milattan önce üçüncü yüzyıla kadar uzanan sırlar barındırdığını keşfetmek üzeredir.
Tarık Demirkan (Can)
*
Yeni Gelen
Daniel ve arkadaşı Maksie, sınıfa yeni gelen George’u önce çok yadırgarlar. Ama sonra, her sözcüğün anlamını bilen, matematik işlemlerini hızla çözen bu tuhaf çocuğa yakınlık duyarlar. Daniel, onu çaya, hatta futbol oynamaya davet eder. İkili, George’un mesafeli ve sessiz halini, ona sürekli komutlar veren kadını ve gizemli minibüsün sırrını öğrenince hayrete düşer. Daniel, arkadaşlarıyla birlikte, George’a yardım etmek için harekete geçer… Kitap, arkadaşlık, özgürlük, bilim gibi kavramları sorguluyor; çocukları, geleceği çokboyutlu düşünmeye çağırıyor.
David Almond, Çev: Mine Kazmaoğlu, Resimleyen: Marta Altes (Günışığı)
*
Süper Brokoli Çocuk
Bir kahramana ihtiyacın varsa, aynaya bakmaya ne dersin? Kötülüğü ve zorbalığı alt ederek dünyamıza adalet dağıtmaya ant içmiş süper kahramanlara bolca atıfta bulunan bu macera, sıradan bir çocuğun kendi potansiyelini keşfedişini ve bir “süper” kahramana dönüşmesini anlatıyor. İnsanlara yönelik en güzel şeyin, her birinin diğerinden çok farklı olduğu gerçeğini vurgulayan yazar; süper kahramanlık kavramına ilişkin ezberlerimizi bozuyor ve hakiki kahramanların her yaşta, boyutta ve şekilde karşımıza çıkabileceğini hatırlatıyor.
Frank Cottrell Boyce, Çev: ipek Güneş Çıgay, Çizen: Steven Lenton (Tudem)
*
Hadi Tekla Gülümse!
Tekla, huysuz ve üzgün. Annesi öldükten sonra yüzündeki gülümseme tamamen kayboldu. Babası ise onun için endişeleniyor. Ama biricik kızına nasıl yardım edebilir? Tekla, tam da dünyaya küstüğü sırada diş macunu reklamındaki gizemli bir kadınla tanışır. Ve o kadın, hayatına girdiğinde Tekla'nın virajlarla dolu, çılgın ve sıra dışı macerası başlar. Hayattaki üzüntü ve zorlukların üstesinden gelmenin, mutluluğu aramanın hikâyesi bu. Yaşadığımız her günün gerçek bir gülümseme için bir fırsat sunduğunu hatırlatıyor.
Cezary Harasimowicz, Çev: Ünver Alibey (Carpe Diem)
*
Yarınülkesi
Maximiliano Córdoba hikâyeleri severdi, özellikle de dedesi Buelo’nun anlattığı, yarını arayan cesur gezginlere rehberlik eden muhafızın hikâyesini... Max yarını avucunun içinde tutup neler sakladığını görebilseydi, Santa Maria’nın ünlü futbol takımına girip giremeyeceğini bilirdi. O bebekken kaybolan annesi hakkında daha fazla şey öğrenebilir, hatta belki onu bulabilirdi. Bu yüzden Max, başka bir ülkeden kaçan insanları güvenli bir yere götüren muhafızlara dair bir sırrı ortaya çıkardığında, cevaplarını kendi başına aramaya karar verdi. Seçtiği bu yolun onu gitmek istediği yere götürüp götürmeyeceği henüz belirsizdi...
Pam Munoz Ryan, Çev: Gökçe Yavaş (İthaki Çocuk)
