Üç zamanda üç dünya
BİZDEN ÖNCEKİ DÜNYA (Tom Higham / Çev: Damla Karagöl / Nova Kitap)
Kitap, Paleolitik dönemi (ya da Eski Taş Devri’ni), geç insan evriminin 300 bin ila 40 bin yıl öncesine denk gelen, Homo sapiens iken biz olduğumuz kilit safhasını inceliyor.
Bundan 50 bin yıl önce, yeryüzündeki tek insan türü biz değildik. Neandertaller, Hobbitler (H. floresiensis), Denisovalılar ve H. Luzonensis’in de dahil olduğu en az dört tür daha vardı. Denisovalıların keşfinde çok önemli bir rol oynayan arkeoloji profesörü Tom Higham, bu keşiflerin yapılmasına olanak tanıyan bilimsel ve teknolojik gelişmeleri anlatıyor kitapta. Hem bu diğer insan türlerinin tam olarak ne kadar zaman önce yaşadıklarına hem de nasıl yaşayıp birbirleriyle nasıl etkileşimler kurduklarına ilişkin gerçekleri gözler önüne seriyor. Dahası, bu türlerin sağ kalan tek tür Homo sapiens ile yani bizim türümüzle olan genetik bağlarını gün yüzüne çıkarıyor.
Higham’a göre bu araştırma alanı son yıllarda köklü bir değişim geçirdi, artık kendi derin geçmişimiz hakkında bildiklerimiz bir zamanlar düşünüşümüzden çok farklı. Bu, hep birlikte soruların en esaslısına cevap bulmamıza yardım eden yeni, mükemmel bilimsel laboratuar yöntemlerinin eşliğinde, genelde zor arazilerde geçen bir arkeolojik araştırma hikâyesi: Nereden geldik ve nasıl insan olduk? Bu, aynı zamanda, çoğunlukla alandan olmayan sıradan insanların; koleksiyoncuların, madencilerin, avcıların, balıkçıların bulup olağandışı şeyler fark ederek bir uzmana teslim ettiği kalıntıların –kemiklerin, çene parçalarının ya da bir iskelet- talihli keşiflerinin hikâyesi.
Tom Higham, arkeolog olmasının yanı sıra bir radyokarbon tarihleme uzmanı. Arkeoloji profesörü olarak görev aldığı Oxford Üniversitesi’nde Arkeoloji Ve Sanat Tarihi Araştırma Laboratuvarı’nda Oxford Radyokarbon Hızlandırıcı Birimi’nin (ORAU) direktörlüğünü yürüttü. En çok Neandertallerin yok oluşunu ve modern insanların Avrupa’ya gelişini tarihlendirme konusundaki çalışmalarıyla tanınıyor. 2021’den bu yana Viyana Üniversitesi’nde.
İnsanlığın erken tarihine yeni bakış açıları getiren bu heyecan verici kitap, artık insan geçmişini yeniden inşa etmek için devrim niteliğinde bir araca sahip olduğumuzu gösteriyor.
*
DÜNYA’NIN KISA TARİHİ (Andrew H. Knoll / Çev: Aydın Çavdar / Düşbaz Kitaplar)
Kaliforniya’da eşi benzeri görülmemiş orman yangınları ve alevler içindeki Amazon; Alaska’da rekor sıcaklıklar ve Grönland’da hızlanan buzul erimesi; “yüzyılda bir görülen” seller Amerika’nın orta batısını artan bir sıklıkla basarken Karayipler’i ve ABD’nin güney kıyısını kasıp kavuran dev kasırgalar; Hindistan’ın altıncı en büyük kenti Chennai’ın susuz kalması, Cape Town ve Sao Paolo’nun da o noktaya yaklaşması... Biyoloji kanadından gelen haberler de iyi sayılmaz: 1970’ten bu yana Kuzey Amerika’da kuş popülasyonunda yüzde 30 azalma; böcek popülasyonunun yarıya inmesi; Büyük Set Resifi boyunca mercanlardaki muazzam ölüm oranı; fil ve gergedanların hızla azalması; ticari balıkçılığın tüm dünyada tehdit altında olması...
Bu tabloya bakarsak şu soru yanlış olmaz: Dünya çığırından mı çıktı? Tek kelimeyle evet. Sebebini de biliyoruz: Zanlı biziz. Peki torunlarımızın yaşamını bambaşka bir şekle sokacak olan küresel değişiklikler karşısında çoğu insan niçin bu kadar duyarsız? Senegalli bir orman korucusu olan Baba Dioum, 1968 yılında bu soruya şu yanıtı verdi: “Nihayetinde yalnızca sevdiğimiz şeyi koruyacağız, yalnızca anladığımız şeyi seveceğiz ve yalnızca bize öğretileni anlayacağız.”
Bu kitap, tüm bunları anlamaya yönelik bir girişim. Gezegenimizi şu andaki konumuna getirmiş olan köklü tarihi idrak etmeye yönelik bir davet. İnsanlığın eylemlerinin, dört milyar yıldır var olan bir gezegeni ne kadar derinden etkileyebildiğini fark etmeye yönelik bir teşvik. Bir de bu konuda bir şeyler yapmaya yönelik bir meydan okuma.
Andrew H. Knoll, gezegenimizin 4,6 milyar yıllık geçmişinin soyağacını çıkarıyor. Yirmi birinci yüzyılın iklim değişikliğini ana izleğine alan kitap, geçmişte nerede olduğumuza ve şu an nereye gittiğimize dair gerçekçi bir bakış sunuyor.
Harvard Üniversitesi’nde Yerküre ve Gezegenbilim Bölümü’nde doğa tarihi alanında profesör olan Knoll, pek çok ödülün sahibi. Yaklaşık iki yıl boyunca NASA tarafından Mars’a gönderilen uzay araçlarında ve Mars’ın yüzeyini ve jeolojisini tanımayı amaçlayan Mars Exploration Rover Mission’da görev aldı.
Yerkürenin bu muazzam biyografisini kaçırmayın.
*
DÜNYA ÇÖKERKEN BİZİ NELER BEKLİYOR? (Srecko Horvat / Çev: Oylum Tanrıöver / Beyaz Baykuş)
Dünyanın çöküşü binlerce yıldır insanlığın korkulu rüyası oldu. İklim krizi, çevresel felâketler ve türlerin yok oluşu yoluyla yaşanacağı hayal edilen tüyler ürpertici senaryo bugün artık pandemiler, kapitalizm ve faşizm virüsleri gibi diğer pek çok büyük tehdidin birleşmesiyle meydana gelen çarpışmalar şeklinde ortaya çıkıyor. Peki ya aslında dünya çoktan çöktüyse ve bizler çöküş sonrası bir çağda yaşıyorsak?
Filozof Srećko Horvat, kitapta çöküş senaryolarına bambaşka bir perspektifle bakıyor. Gelecekte kapımızı çalacağını düşündüğümüz çöküşün dünyanın farklı yerlerinde hali hazırda yaşandığını göstererek çok geç olmadan yok oluşu önlemenin yollarının neler olduğunu anlatıyor. Filozof Günther Anders’in çalışmalarından yola çıkan Horvat, felsefi bir yaklaşımla çizdiği ana hatlarla, alternatiflerimizin artık yalnızca sosyalizm veya barbarlık olmadığını, iş işten geçmeden dünyanın radikal bir şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini, aksi takdirde kitlesel bir yok oluşa sürüklendiğimizi dile getiriyor. Kitap, yalnızca bugünden yarının ölülerinin yasını tutmak için değil, aynı zamanda gücümüz yettiğince geleceğimiz için mücadele etmek adına acil bir çağrı niteliğinde.
“Henüz gelişme sürecindeyken Kıyamet hakkında bir kitap yazmak, zaten zor olan bir işi daha da zorlaştırıyor. Hepimiz Kıyamet’i yaşıyoruz, onun ‘ifşaatlarıyla’ karmakarışık olmuş ve kişisel olarak sarsılmış, uyarılarının girdabı tarafından yutulmuş durumdayız ama yine de, neyin –tam anlamıyla söylersek neslimizin devamı- tehlikede olduğunu anlamak istiyorsak hayal edilemeyeni hayal etmenin ve ‘eşik üstü’nü kavrama teşebbüsünün ele alınması gerekiyor. Bu kitap sadece bu iki gerilim -şu andaki bunaltıcı gerçeklik ve gelmekte olan gerçeklik- arasında bir köprü kurma girişimi değil, her kitap gibi, aynı zamanda bu zamanların bir ürünüdür" diyor yazar.
Filozof ve politik aktivist Srecko Horvat, 1983’te eski Yugoslavya’da doğdu. “Yugoslavya sonrası dönemde muhalefetin ateşli sesi” olarak anılıyor. 2008’den bu yana Zagreb’deki Yıkıcı Festival’in kurucu ortağı. O zamandan beri çeşitli hareketlerde, özellikle de 2016 yılında Yunanistan’ın eski maliye bakanı, ekonomist Yanis Varoufakis ile birlikte kurduğu Avrupa Demokrasi Hareketi 2025’te aktif yer alıyor. 15’ten fazla dile çevrilmiş 10’dan fazla kitabı var.