Daha estetik Çay Bardaklı Kule olabilirdi
Türkiye, havacılık alanında ilginç iki projeyle dünya literatürüne adını yazdırdı. Denize dolgu olarak yapılan Ordu-Giresun Havalimanı’ndan sonra Rize-Artvin Havalimanı da hafta sonu hizmet girdi. Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin işletmeciliğine emanet edilen havalimanının çay bardağı şeklinde tasarlanan Hava Trafik Kontrol Kulesi figürüne keşke profesyonel bir el değmiş olsaydı. Müteahhit yaklaşımıyla kuleye çay bardağı giydirilmesi hiç hoş olmamış.
İstanbul Havalimanı’nın Hava Trafik Kontrol Kulesi’nin tasarımıyla kıyaslandığında çok acemice, estetikten yoksun görünüyor. Bir çocuğun elinde çıkmış gibi duran, yanına çay kaşığı, altına tabak eklenmeyi bekleyen Rize-Artvin Havalimanı’nın kulesi maalesef olmamış. Umarım havalimanı yanı başında 95 km uzaklıktaki Trabzon Havalimanı’na rağmen kapasitesi olan yılda 3 milyon yolcuya ulaşır.
İstanbul Havalimanı’nın lale figürlü kulesini dünyaca ünlü mimarlık ofisi Pininfarina Grubu tasarlamıştı. Yanılmıyorsam tasarım için 12 milyon Euro ödenmişti ama şu ana kadar İstanbul Havalimanı’na en az 120 milyon Euro’luk tanıtım katkısı yaptığını söyleyebilirim. Ayrıca kule 2016 Uluslararası Mimarlık Ödülü’nün de sahibi oldu. Maalesef Rize-Artvin Havalimanı yapılırken bu tür tecrübelerden habersiz iş yapılmış.
Havalimanı ile ilgili olarak daha önemli husus ise yolcu meselesi. Hangi havayolları sefer yapacak ve ne kadar yolcunun uçacağı konusu önemli…
THY ve Anadolujet, İstanbul Havalimanı, Sabiha Gökçen ve Esenboğa’dan günde 3 tarifeli sefer yapacak. Karşılıklı yapılacak uçak seferlerinde en iyimser tahminle her uçakta günde 200 yolcu taşınsa bile günde 600 gelen ve 600 giden yolcu olmak üzere toplam 1200 yolcuya hizmet verilmiş olur. Yıl bazında ise 450 bin yolcuya bile ulaşması zor. Yazın turistik charter seferleri olabileceğini de dikkat alalım, hadi olsun 500-550 bin yolcu. Kısacası 3 milyon yolcu kapasitesine ulaşmak için sürdürebilir özel çaba gerekiyor.
Rize-Artvin Havalimanı’nın denizdeki dolgu durumu daha enteresan fiyat/performans ilişkisine bakmadan biraz da bu konuya değinelim.
Dünyada 5 adet Japonya’da ve bir adet de Hong Kong olmak üzere deniz dolgu olarak yapılan toplam 6 havalimanını bulunuyor. İki adet de Türkiye’den eklenince sayı 8’e çıkıyor.
Dünyadaki bu tür havalimanları, iki açıdan kategorize ediliyor: Mimari/yapım teknikleri ve bulunduğu zorlu coğrafya şartları. Türkiye’deki iki havalimanı da hem yapım zorluğu hem de coğrafi şartlar sebebiyle iki meydanı hizmete soktu.
Dünyanın en ilginç havalimanlarından birisi olan Ordu-Giresun Havalimanı’nın yapılışına 1994’te başlanmış, deniz dolgusu ve altyapı için ayrılan bütçe bitince, 22 Temmuz 2011’de ikinci temel atma törenine kadar kaderine terk edilmişti. 2011’de Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü projeyi 2015’te hizmete sokarak önemli bir tecrübe kazandı. Projenin rahat yapılabilmesi için altyapı tarafında deniz dolgusu, mendirek, üst yapı ihalesinde ise havaalanı özelliği kazandıracak işler ayrıştırıldı. Açıldıktan sonra da işletilmek üzere Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ne (DHMİ) emanet edildi.
Denize dolgu havalimanları
Dünyada deniz üzerine dolgu yapılarak inşa edilen yurtdışında 6 havalimanı var. Bazıları tamamen denizde ada oluşturularak yapılmış, bazıları ise kara parçasına eklendi şeklinde denize dolgu yapılarak hizmete sokulmuş. Denizde suni ada yapılarak üzerine inşa edilen ilk havalimanı olan Japonya’daki Kansai Havalimanı’nın yapımına 1987’de başlanıp, 1989’da tamamlandı. Bir pisti olan Kansai Havalimanı, 4 kilometre uzunluğunda 2.5 kilometre genişliğinde. Depreme dayanıklı kazıklı bir sistemle inşa edilmiş.
Japonya’nın suni ada (Manmade) üzerinde inşa edilen ikinci havalimanı olan Chubu Centrair, Toyata’nın kargo uçuşları için inşa edildi. Ülkenin de üçüncü büyük havalimanı konumunda ve inşasını 2000’de başlanıp, 2005’te bitirilmiş.
Fakat havalimanı yapacak uygun alan bulmakta zorluk yaşayan Japonya’da denizde ada veya suni adalar üstünde inşa edilen (offshore) toplam 5 havalimanı bulunuyor. Chubu Centrair, Nagasaki, Kansai, Kobe ve Kitakyushu. 1998’de hizmete giren Hong Kong Havalimanı ise denize dolguyla yapılan meydanlar arasında en fazla yolcu ağırlayan olarak dikkat çekiyor.
- İran Cumhurbaşkanı'nın helikopteri nasıl düştü?2 gün önce
- Sabiha Gökçen'de işler iyice karışacak!2 gün önce
- Getir yurda neden döndü?1 hafta önce
- Y ve Z kuşağı gelişmekte olan ülkelere uçmak istiyor1 hafta önce
- "Yerli Malı Belgesi" almak meslek oldu!1 hafta önce
- Amerika Türkiye'de nükleer enerjiye hazırlanıyor!2 hafta önce
- Uçakta 4 itici yolcu tipi!2 hafta önce
- Türk sanayisi yabancı şirketlerden ne kadar etkileniyor?2 hafta önce
- En şanssız havayolları!3 hafta önce
- İhracatı korumak için kömürü terk edebilir miyiz?3 hafta önce