Enerji üretiminde dünyada çeşitli arayışlar ve beraberinde yatırımlar söz konusu. 2050 yılına yönelik nötr karbon hedefi ülkeleri yenilebilir enerji kaynaklarına, çevreye etkisi çok az olanlara yönlendiriyor. Bu kaynaklardan birisi de yeni nesil nükleer SMR (Small Modular Reactors) teknolojisi. Büyük nükleer santrallere göre birçok avantajı olan SMR’lar ABD, Kanada ve İngiltere’de dikkat çekiyor.
Yatırımı hızlı, riski az, baz güç enerji kaynağı olarak ilgi gören SMR’lar aynı zamanda da temiz enerji kaynağı olarak nötr karbon hedefinde önemli bir alternatif olarak görülüyor. Türkiye’nin de bu teknolojiyi kullanmak için ABD’deki ilgili şirketlerle işbirliği yapma ihtimali olduğu epeydir gündemde.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın yapacağı ABD ziyaretinde iki ülke arasında enerji alanında ilişkilere yeni boyut kazandırılması var. Özellikle SMR’ların ele alınacağına dikkat çekiliyor. Özelde ABD’nin genelde Batılı ülkelerin daha önce Türkiye’nin nükleer enerji santralleri yatırımlarına ilgi göstermedikleri, ihalelere girmedikleri dikkate alınırsa küçük modüler nükleer reaktörlerle yeni bir dönemin başlayacağını da söyleyebiliriz.
Geçen yıl, 11 Temmuz 2023’te bu konuya burada, “Nükleer enerjide yeni yol haritası” başlığı altında ilk defa gündeme getirmiştim. Galiba önümüzdeki hafta ise yine bu konuda ABD-Türkiye arasındaki yeni dönemden bahsedecek gibi görünüyoruz. Çünkü ABD ile diğer enerji yatırımları konusunda görüşmeler olduğu gibi en yeni teknoloji olan SMR’lar ile enerji üretme alanında da görüşmelerin devam ettiğini biliyoruz. Türkiye’nin enerji sistemine ABD’nin modüler küçük reaktörlerle girmesi yeni bir döneminde kapısını açmış olacak.
Enerji Bakanı Bayraktar'ın Enerji ve İklim Diyaloğu Programı için Washington’da yapacağı görüşmeler bu sebeple önemli. Bu toplantıda kamu ve özel sektör temsilcileri de görüşmelerde bulunacak. Zaten Türkiye’de SMR yatırımı yapmak isteyen ABD özel sektörü. Türkiye-ABD arasında Enerji ve İklim Diyaloğu Programı çerçevesinde metan gazı emisyonlarının düşürülmesi de ele alınacağı için SMR’lar önemli hale gelecektir. Elbette rüzgâr, güneş ve enerji verimliliği konuları da görüşülecektir. Fakat odak noktası SMR yatırımı olabilir.
Rusya ile büyük bir projeyi, Akkuyu Nükleer Santrali’ni hayata geçirmekte olan Türkiye’nin, ABD ile nükleer alanda yapacağı işbirliğinin yansıması olabilir mi? Veya her yeni nükleer adım Türkiye’yi nereye taşır veya taşıyabilir? Ayrıca Sinop veya Trakya’da planlanan 2 ve 3’üncü nükleer santrallere etkisi de akıllara gelebilir. Ancak Bakan Bayraktar, epeydir nükleer santral yatırımlarında da çeşitliliğe önem vereceklerini söylüyor. Bu sebeple Türkiye’nin nükleer enerji programında küçük modüler reaktörlerin de (SMR) önemli olacağına yönelik bir yaklaşım var.
Amerika’da bu alanda en yetkin teknolojiye sahip şirket enerji teknolojileri lideri olan NuScale Power. Türkiye’nin de bu alanda işbirliği yapacağı şirket olarak öne çıkıyor. Şayet bir anlaşma olursa Akkuyu’dan sonra ikinci nükleer enerjiyi 3 yıl gibi kısa bir sürede kurulabilen SMR’lardan almaya başlayabiliriz.
“Türkiye Ulusal Enerji Planı” programında da mevcut konvansiyonel nükleer santrallere ilave olarak SMR’lara dikkat çekiliyor. Bu alanda işbirliğinde Amerika öne çıktığı takdirde SMR üreticileri, NuScale Power Corp. ile Bill Gates’in desteklediği Terra Power LLC daha fazla ilgi alanımıza girecektir. Devamında Kanada ve İngiltere’den şirketler de SMR yatırımı için Türkiye’nin kapısını çalabilir. Zaten dünyada öncü konumda 5 adet SMR şirketi bulunuyor.
Küçük Modüler Nükleer Reaktörler neden ilgi çekiyor?
Küçük modüler reaktörler (SMR) 10 ile 300 megawatt arasında elektrik üreten nükleer reaktörler olarak bulunuyor. Ama genellikle 100 megawatt olarak kurulumları tercih ediliyor. Konvansiyonel nükleer santralin onda birine tekabül eden bu güç rakamı aynı zamanda önemli avantajlar sağlıyor. Çünkü maliyet etkin bir şekilde kısa sürede kurulabiliyor. Seri halde devreye alınabildikleri için ihtiyaçlar doğrultusunda sayıları da artırılabiliyor. Güvenli, ucuz olmaları ise bu yeni teknolojiye olan ilgiyi artıyor.
Netice itibariyle Enerji Bakanı Bayraktar’ın ABD ziyareti sonrası Türkiye’de SMR’ları konuşmaya başlama ihtimalimiz artıyor. SMR’ların en önemli meselesi ise dünya genelinde düzenleyici kurumların ve ilgili şirketlerin bu konuda henüz yeterince hazır olmamaları. Galiba NuScale Power, ticari uygulamaya hazır olan ve onayları bulunan tek teknoloji şirket durumunda. Diğerleri de çalışmalarını hızlandırmışlar.
Bakalım Washington’da bu konuda Türkiye-ABD arasında nasıl bir yol haritası belirlenecek?