Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dünyada artan hava kirliliğinin en önemli nedenlerinden biri olarak uçaklar da hedefte. Yapılan araştırmalara göre insanlardan kaynaklanan sera gazı salımının yüzde 2’si havacılıktan geliyor. Bu oranın 2050 yılında yüzde 5’i bulacağı düşünülüyor. Bu oranların hızla aşağı çekilmesi için ülkelerin aldığı kararlar var. Havayolları da çeşitli çalışmalar yapıyor. Geçtiğimiz hafta ilk defa buradan duyurduğum üzere Türk Hava Yolları da bir yurtdışı hattında biyoyakıtla uçmaya başlıyor.

        Dünyadan çeşitli havayolları ise epeydir biyoyakıtla uçuyorlar. Ancak biyoyakıt mevcut Jet A1 yakıtına belli oranlarda, özel karışımla kullanılıyor ve sadece emisyon oranlarının azaltılmasını sağlıyor. Tamamen karbon salımını ortadan kaldırmıyor. Bu sebeple “0” emisyon için çalışmalar devam ediyor. Hidrojen görünen en iyi alternatif olarak öne çıkıyor.

        Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) 2050 senesine kadar uçakların karbon salımını yüzde 50 oranında azaltmayı planlıyor. Özellikle havayolları ve uçak üreticileri, karbon salımı ile mücadele konusunda artan bir baskı ile karşı karşıyalar. Bu baskı da havacılık sektörünü farklı enerji kaynakları konusunda arayışa sokmuş durumda.

        Airbus geçen sene 2035 yılına kadar gökyüzüne çıkabilecek hidrojenle çalışan dünyanın ilk sıfır emisyonlu ticari uçak modellerini tanıttı. Maksimum 200 yolcu kapasiteli 3 yeni modelinde turboprob motorlu pervaneli uçak, turbofan motorlu günümüz yolcu uçaklarına benzer bir uçak ve tasarımı diğerlerinden farklı delta kanatlı ‘kanat uçak’ modelleriyle karbon salımı olmadan, temiz uçma hedefi var.İlk konsept olarak 120 ila 200 arası yolcuyu 3 bin 700 km (2 bin deniz mili) mesafe taşıyacak bir uçak üretilecek. Mevcut gaz türbin motorlarının kullanılacak, ancak motorlar modifiye edilerek hidrojenle çalışması sağlanacak.

        İkinci konsept ise ‘turboprop’ ise 100 kadar yolcuyu bin 850 km mesafeye taşıyabilecek. Üçüncü konsept “kanat uçak” dizaynı ile de 200 yolcunun yine 3 bin 700 km mesafe boyunca taşınabilmesi hedefleniyor.

        120-200 arası yolcu kapasiteli olması planlanan Airbus turbofan modeli jet yakıtı yerine hidrojenle çalışacak şekilde modifiye edilmiş gaz türbini motoruyla uçacak. 3600 km menzili olması planlanan Airbus Turbofan’da sıvı hidrojenin tanklar aracılığıyla uçakta depolanıp, dağıtılması planlanıyor.

        1800 km menzilli ve 100 yolcu kapasiteli olması planlanan Airbus Turboprob özellikle kısa mesafeler için tasarlanmış bir model. Hidrojenle çalışacak olan Airbus Turboprob modelinde iki hibrit motor olacak.

        Airbus dışında hidrojen ile uçması planlanan uçak modelleri de var. Bunlardan birisi hidrojen ve elektrikli uçak geliştiren firması ZeroAvia. İngiliz - Amerikan

        şirketi olan ZeroAvia yakın zamanda yapmış olduğu açıklama ile Rotterdam ile Londra arasında sıfır emisyonlu, hidrojen yakıtlı seferler için çalışmalar yapıyor. 2024 yılında başlaması planlanan uçuşlarda ilk etapta 19 yolcu kapasiteli uçaklar kullanılacak. ZeroAvia tarafından geliştirilmekte olan uçağın menzili ise yaklaşık 950 km olması planlanıyor. Hidrojen yakıtlı uçak modellerinin kademeli olarak yolcu ve menzilleri arttırılacak. 2040 yılında hedef 200 üzeri yolcu ile 8 bin km uçabilmek.

        Hidrojenli uçaklarda en önemli mesele olarak depolama ön plana çıkıyor. Hidrojenin hava ile karıştığında ileri derecede yanıcı olması güvenlik sorunlarını beraberinde getiriyor. Dolayısıyla uçaktaki hidrojenin uygun basınçlı tanklarda depolanması gerekiyor. Airbus’ın orta menzilli turbofan tasarımında, arka kabin basınçlı bölmenin arkasında tanklar aracılığıyla depolanıp, dağıtımı yapılacak.

        “Uçaktaki hidrojen ne kadar tehlikeli olur?” Tartışmalarına ise Alman bilim adamları araştırmalarıyla cevap bulmuşlar; “Hidrojenli uçaklar, jet yakıtı ile çalışanlardan daha tehlikeli olmayacaktır.” Hatta bilim adamları bazı açılardan daha güvenli bile olabileceği görüşündeler. Hidrojenin asıl tehlikesinin havalimanlarında olacağı için gerekli altyapının kurularak ve yerde güvenli yakıt ikmali yapılması havadan çok daha önemli olacağı belirtiliyor.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Uçan arabada kritik aşama…

        Uçan arabada kritik aşama…
        0:00 / 0:00

        Hava taksi geliştiren şirketler, regülasyonları için hükümetler ve uluslararası kuruluşlar salgın döneminde çalışma tempolarını daha yoğunlaştırdılar. Dünyanın dört bir yanında 400 civarında şirket hava taksi için çalışırken projeleriyle ön plana çıkan yaklaşık 150 şirket var. Türkiye’nin de bu yarıştan kopmaması için Bayraktar’ın Cezeri, MEF Üniversitesi’nin yerli uçan otomobil projesi Kumru, Türk Hava Yolları Teknik AŞ’nin 'Esinti’ ve diğer benzer projelerin uygun ortaklar bulup çalışmalarına devam etmesi gerekiyor.

        Türkiye’nin otomobil projesi TOGG’un bir yandan ve zaman kaybetmeden böyle bir hava taksi projesinde yer almayı değerlendirmesi lazım. Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu Sanayi ve Ticaret AŞ’nin (TOGG) çatısı altında mutlaka bir hava taksi projesi olmalıdır. Elektrikli ve bağlantılı yeni nesil otomobil geliştirirken ekosistemin oluşmasına da katkı sunan TOGG CEO’su M. Gürcan Karakaş’ın acilen gündemine uçan otomobilleri de almasını ümit ediyorum. Karataş böyle bir vizyonu olan isim ve Türkiye’de bu alanda projeleri olan bir ülke.

        Küresel ölçekteki hava taksi tartışmalarına dönecek olursak, gökyüzünde trafiğin nasıl düzenleneceğine yönelik çalışmalar ile elektrikli hava taksilerin uzun süre havada kalabilmesi için pil teknolojileri belirleyici konumlarını korumaya devam ediyor. Bu alanda çalışan çok sayıda şirketin iştahını kabartan ise hava taksilerin özellikle metropollerdeki ulaşım sorununa hızla çözüm olacağına yönelik tahminler.

        REKLAM

        Halihazırda dünyada çok sayıda şirket, hava taksilerin değişik versiyonlarını geliştiriyorlar. Firmalara göre tasarımlar farklılık gösterse de çoğu helikopter gibi dikey olarak inip kalkan elektrikli araçlar (eVTOL’ler) şeklinde dizayn ediliyor.

        Bu çalışmaların içinde Airbus, Toyata, Hyundai ve Uber gibi büyük şirketler, uçan taksilerle yolcuları gökyüzüne uçurma sözü verirken, hizmete girmesi için de aralarındaki yarış da devam ediyor. Kalabalık şehirlerde trafik sorununa önemli oranda çare olacağı beklenen hava taksiler yaklaşık 1.000 feet (304 metre) ila 2.000 feet (609 metre) arasındaki irtifalarda 290 km hıza kadar ulaşabilecekler. Ancak NASA’nın geliştirmeyi planladığı hava taksinin 5.000 feet (1524 metre) yüksekliğe kadar çıkabileceği belirtiliyor. Diğer ifadeyle hükümetlerin ve uluslararası havacılık otoritelerinin bu alana yönelik kuralları belli olmadığı için her şirket sahip olduğu teknolojilere kabiliyetlerini açıklıyor.

        Hava taksiler 1,5 trilyon dolarlık pazar

        Girişim destekli start-up firmaları, Uber ile büyük otomobil ve havacılık firmaları gibi birçok şirket bu yeni gelişen pazardan yer kapmak için acele ediyor. Çünkü ABD merkezli yatırım bankası olan Morgan Stanley’nin araştırmasına göre yakın zamanda şu anda elektrikli hava taksiler olarak bilinen uçan arabalar, önümüzdeki 10 yılda büyümeye devam ederek 2040 yılına kadar küresel olarak 1,5 trilyon dolarlık pazara ulaşacak. Bunun en önemli sebebi ise elektrikli hava taksilerin kentsel mobilite ortamını önemli ölçüde değiştirme potansiyeline sahip olması. Ayrıca elektrikli hava taksilerin işletme ve bakım maliyetlerinin büyük oranda düşme potansiyeline sahip olmaları da pazara olan ilgiyi arttırıyor.

        Şehirlere mini havalimanları

        Hava taksilerin yoğun yerleşim bölgelerinde istenilen noktalara insanları güvenli bir şekilde indirip-bindirmeleri için şehirlerde “skyports” olarak adlandırılan çok sayıda mini havaalanı ihtiyaç olacağı belirtiliyor. Bu mini havalimanları için ilk proje ise İtalya ve Fransa’da geliştiriliyor. İtalyan ulaşım şirketi Atlantia ile Nice Havalimanı, uçan taksiler için altyapı inşa etmek ve yönetmek için ortak bir şirket kurma kararı aldılar. 2024 yılında kadar inşaatının başlatılmasına karar verilen projeye göre İtalya’nın Roma, Venedik ile Fransa’nın Nice şehrine hava taksiler için altyapı tesisleri yapılacak.

        REKLAM

        Hedef ABD'de 2024'te ticarileşme

        Kalifornia merkezli Joby Aviation ise hava taksileri geliştirmede en ön saflarda yer alan firma olarak dikkat çekiyor. Dikey olarak inip kalkan elektrikli hava taksileri (eVTOL) ile binden fazla test uçuşunu gerçekleştiren firma bu yılın ocak ayında Toyota ile 394 milyon dolarlık yatırım anlaşması yaptı. 2024’te hava taksi hizmetini ticari hale getirmek isteyen firma ABD Federal Havacılık İdaresi’nden (FAA) onay almayı bekliyor. Joby Aviation’ın tasarladığı hava taksi 4 yolcu kapasiteli ve 322 km hıza kadar çıkabiliyor. Tek bir şarjla 240 km’den fazla yol yapabilen araç, kalkış ve iniş sırasında uçaklardan 100 kat daha sessiz seyahat deneyimi sunuyor.

        Asya’da Uber – Hyundai iş birliği

        Başka bir iş birliği ise Asya-Amerika ortak girişimi olarak Uber ile Güney Koreli otomobil üreticisi Hyundai arasında ilerliyor. Uber’in hava taşımacılığı çalışmaları yapan şirketi Uber Elevate girişimine katılan ilk otomobil şirketi Hyundai oldu. Ortak girişimin tanıttığı konsept kapsamında, elektrikle çalışan “Personal Air Vehicle (PAV)- Kişisel Hava Aracı” 4 yolcu kapasiteli olacak ve 290 km hızla 2000 feet (604 metre) yükseklikte uçabilecek. Çok hızlı şarj edilebilme özelliği olacak olan aracın 100 km menzili olacak.

        Airbus’ın hava taksisi CityAirbus

        Avrupa havacılık şirketi Airbus’da piyasadaki birçok hava taksi modeli gibi dikey olarak inip kalkan elektrikli uçan araç için önemli mesafe kat edenler arasında yer alıyor. CityAirbus ismindeki V şeklindeki kuyruk tasarımlı hava taksi 4 yolcu kapasiteli olacak. 120 km hızla uçacak olan elektrikli hava taksinin 90 km menzili olacak. İlk uçuşunu 2023 yılında yapması planlanan CityAirbus 2025 yılında uçuş sertifikasını alacak.

        REKLAM

        Japonya’da sertifikalı ilk hava taksi

        Tokyo merkezli girişim firması Skydrive, dikey olarak inip kalkan elektrikli hava taksileri (eVTOL) için Japonya Ulaştırma ve Turizm Bakanlığı’ndan güvenlik sertifikası alan ilk hava taksi üreten firması. Japon SkyDrive, 2025’te Osaka’da düzenlenecek Dünya Expo Fuarı’nda uçan aracıyla hava taksi hizmeti vermeyi planlıyor. Dört tarafındaki pervanelerine elektrikli motoruyla güç veren SkyDrive 10 dakikaya kadar yolculuklar için 48 km azami hıza ulaşıyor.

        Alman malı hava taksisi Lilium

        Almanya merkezli start-up firması olan Lilium Aviation, 6 yolcu kapasiteli dikey olarak inip kalkan elektrikli hava taksileri (eVTOL) tasarladı. 2015 yılından beri hava taksi tasarımları yapan Alman firması bugüne kadar 4 nesil prototip tasarladı. 2018 yılında tasarlanan son modeli olan Lilium hava taksisi için ABD Federal Havacılık İdaresi’nden (FAA) ve Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA) güvenlik sertifikalarına başvuruda bulundu. 2024 yılından itibaren ticari faaliyetlere başlamayı planlayan Lilium hava taksi 10 bin feet (3048 metre) yükseklikte maksimum 280 km hızla uçmayı planlıyor. Hava aracının menzili ise 250 km.

        Baykar Cezeri Uçan Araba

        Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de tüm hızıyla hava taksileri için çalışmalar sürüyor. Bayraktar İHA’larla kısa sürede dünyada isminden bahsettiren Baykar Savunmda tarafından geliştirilen Cezeri Uçan Araba, metropellerde hava taşımacılığında köklü bir değişiklik yapmak, sağlık sektörü ve askeri alanda lojistik destek faaliyetlerine yeni bir çehre kazandırmak için geliştiriliyor. Elektrik ile çalışan Cezeri’nin 6500 fit (1981 metre) yüksekliğe kadar çıkabilecek, 80 km menzili ve saatteki hızı da 100 km olacak.

        REKLAM

        THY Teknik’ten uçan taksi “Esinti”

        Türk Hava Yolları’nın iştiraklerinden Turkish Technic (THY Teknik), “Esinti” isimli uçan taksisini bu yıl düzenlenen TEKNOFEST'te tanıttı. Esinti 4,1 metreye, 4,6 metre boyutlarında tasarlandı. Tek yolcu taşıyabilecek olan hava taksinin faydalı yük kapasitesi 80 kg olacak. Maksimum kalkış ağırlığı 407 kg olacak uçan otomobil 6.500 fit (1981 metre) irtifaya çıkabilecek. Saatte 115 km hızla yol alabilecek hava taksinin ilk etapta 48,4 km menzile uçması planlanıyor.

        MEF’ten Uçan Araba Kumru

        MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin tarafından desteklenen “Uçan Araba Kumru” projesinin başında Dr. Kürşad Özdemir var. Kumru’nun kent içi hava ulaşımı için yeni bir platform olması hedefleniyor. 2 kişilik yolcu kapasitesiyle, uzaktan, otonom kontrol edilecek bir hava aracı olacak. Uçuş yüksekliği bin metre, menzili ise 50 km olacak. Cumhuriyetin 100’ncü yılında ilk prototipinin tamamlanıp, uçurulması hedefleniyor.

        Diğer Yazılar