5G'de acele mi ediliyor, geç mi kalınıyor?
Dünya 5G’ye geçerken, “Türkiye hangi gerekçeyle, hangi teknolojileri geliştirdiğini bahane ederek geç kalıyor?” sorusuna cevap arandığı günlerdeyiz. GSM operatörleri de önceki ağlardan farklı olarak kendi özel 5G ağlarını kurmak istiyor. Ulaştırma Bakanlığı ise klasik usulle ihale yapmak için takvim açıklıyor. Buradan gelir bekliyor. Halbuki gelişmiş ülkeler bu alana para yatırıyor. ULAK ve HTK gibi kuruluşlar da 5G için ürün geliştirip, kamu otoriteleriyle birlikte testler yapıyorlar. Ama 5G’de Türkiye tablosu bu kadar net değil, çok karışık. Çünkü bir bakanlığı değil, ülkeyi yakından ilgilendiren bu konuda devletin hedefi yok!
Türkiye, 4G ihalesinde ciddi sorunlar, açmazlar, tartışmalar yaşamıştı. Eğer o ilk ihaleye Cumhurbaşkanı müdahale edip iptal ettirmeseydi, belirlenen kriterler çerçevesinde ülkemize eski nesil, eski sürüm 4G altyapı ürünleri getirilecekti. İlk 4G ihalesi iptal edildi. Kriterler değiştirildi. Yerlilik şartları yükseltildi ve 4,5G olarak en yeni sürüm veya 4G’nin ulaştığı en üst seviyenin ülkemiz telekomünikasyon sektörüne kazandırılması için ihaleye çıkıldı.
Peki sonra ne oldu dersiniz! Yerlilik konusunda şirketler geç denetlendi. Yerli ürün teknoloji ve ürün kullanma kriterine 3 GSM operatörü de uymadı. Onları uyaran, müeyyide uygulayan da olmadı. Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom yönetimleri dünyada ve ülkemizde bu alanda öne çıkan Huawei, Ericsson, Nokia, Samsung, ZTE gibi şirketlerle önceden yaptıkları anlaşmaları devreye alıp yollarına devam ettiler. Yatırımlar yapıldıktan sonra tespit edilen eksikliklere rağmen de ilgili taraflara müeyyide uygulanmadı.
Bu alanda çalışan Türk şirketlerinin uğraşıları sonrasında, ülkemiz telekomünikasyon sektöründe yerlilik oranı biraz yükseldi. Ancak kesin durum nedir, objektif bir tespiti maalesef yok. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) yetkililerine göre yüzde 19 seviyesinde. Ancak Huawei ve Ericsson’un da “yerlilik belgeleri” aldığı notunu düşerek değerlendirmeyi okurun ferasetine bırakayım.
Türkiye 4,5G’ye Nisan 2016’da geçti. Henüz ülkemizin her yerine de 4,5G gitmiş değil ama 5G’ye ne zaman geçeceğimiz konuşuluyor. Ayrıca ülkemizdeki 4,5G altyapısı da telekomünikasyon sektöründen beklenen ihtiyaçları karşılamaktadır. Belki sınırlı alanlar için izin verilerek, Türkiye akıllı bir şekilde milli teknolojilerinin bir kısmını sisteme sokacak şekilde kendini 5G’ye hazırlayabilir.
Şu an 4,5G ile hangi ihtiyaç karşılanmıyor ki, 5G’ye aceleyle geçilmek isteniyor? sorusunu soranlar da var, alanında dünya çapında bir değerimiz olan Prof. Dr. Erdal Arıkan Hoca gibi 5G’ye geçişte Türkiye’nin geç kalmaması gerektiği uyarısı yapanlar da var. Erdal Hoca 5G’yi endüstriyel gelişim için şart görüyor ve Türkiye’nin bu ağın dışında kalmaması gerektiğini ifade ediyor. 5G’de geç kalınmaması gerektiğine işaret eden uzmanlar, bu konuda Türkiye’de teknoloji geliştirenlere yeterli destek sağlanmadığının da altını çiziyorlar. Dolayısıyla biz teknoloji geliştireceğiz diye 5G’ye geçişte geç kalmamız halinde ülke olarak endüstrimizi, üretim sektörlerimizi, ihracatımızı riske atacağımız vurgulanıyor.
Öte yandan kamu otoriteleri ülkemizde 5G teknolojisi geliştiriyormuş gibi yaparken, GSM operatörleri de küresel devlerle birlikte, testlerle, anlaşmalarla hazırlıklarını sürdürüyor. Bu durumda 5G’ye geçmek için geç kalmanın bir anlamı olabilir mi? “İhale kriterlerine uyulmayacak, yerli/milli teknoloji kullanımı desteklenmeyecekse geç kalmanın bir anlamı yok!” yaklaşımı ağır basıyor. Bu açıdan bakıldığında ve 4,5G’deki uygulamalar da dikkate alındığında 5G ile ülkemizin yerli/milli teknoloji kazanacağına dair ne kadar ümitli olabiliriz? Çünkü kamudaki kurumlar arasında böyle bir uyum ve yaklaşım yok.
Türkiye 4,5G için geliştirdiği yerli ve milli teknolojileri bile sisteme entegre edemedi. Yerli baz istasyon ULAK için göstermelik siparişler verildi. 5G’de ise “Uçtan Uca” yerli teknoloji kullanılacağına dair açıklamalar yapılıyor. Ortada böyle bir başarı ve ürün, alınmış patent var mı? Yurt dışına 5G ürünü satan kaç şirketimiz söz konusu? Tek istisna Türk Telekom’un iştiraki Argela.
Türkiye’nin 5G’ye geçişi için 2023 gibi bir hedef seçmek, hamasi yaklaşım sergilemek mantıklı değil. Hemen belli alanlarda, özellikle endüstriyel gelişimde geri kalmamak için 5G’ye izin verilebilir. Ulaştırma Bakanlığı da 3G ve 4,5G’de olduğu gibi frekans tahsisi için ihale yerine farklı bir model üzerine düşünebilir. Öncelikle 5G’ye uygun bir modele ihtiyaç var. Bu açıdan bakıldığında 5G için hazırlık yapılmadan acele ediliyor. Diğer taraftan 2 yıldır 5G’ye geçen ve hızla frekans tahsis eden ülkeler var. Türkiye ise acele ederek, geç kalıyor. Bu konu burada bitmez…