Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

Koronavirüsle mücadelede ikinci aşamaya geçen ülkeler ve onların aldığı tedbirler önemli. Türkiye olarak Çin’in yaşadığı tecrübelerden yeterince faydalanamadık. Arındırma konusunda, uçuş yasaklarında geç kaldık.

Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı dünyada 4 ülkede 5 şehre(New York, Washington, Moskova, Addis Ababa ve Hong Kong) uçmaya devam edeceklerini duyurmuştu. Neden yurtdışına yolculu uçuşlarda ısrar ettiklerini anlamış değilim, ancak yeni gelişmeler THY’nin Hong Kong’a da uçmayacağını gösteriyor.

Koronavirüs salgınını kontrol altına almaya çalışan ülkeler yurtdışıylabağlantılarını kesiyor. Çin’in kargo uçuşları dışında dünya ile yolculu uçuş bağlantısı yok. THY de Çin’e uçmuyordu, ama bağlantıyı Hong Kong üzerinden yapıyordu. Artık bu uçuşların istenmediği “sizde virüs var gelmeyin” tarzında değil, uygun bir dille ifade ediliyor.

Virüsle mücadeleye yeni başlayan veya devam eden ülkelerden yeniden taşınma olmaması için tedbirler alınıyor. Bu önlemler ilerde bizim de işimize yarayacaktır. Yetkililerin dikkatine...

Çin’e bağlı özel yönetim bölgesi Hong Kong, 25 Mart’tan geçerli olmak üzere şu kararları aldığını havacılık sektörüne duyurdu.

1) 25 Mart’tan itibaren 14 gün boyunca yurtdışından gelenler Hong Kong’a giremeyecektir.

2) Çin, Tayvan ve Makao üzerinden geçerek Hong Kong’a gelen tüm yolcular son 14 gün içinde yabancı ülkeleri ziyaret etmeleri durumunda, Hong Kong’a kabul edilmeyecektir.

3) Tüm transit uçuşlar askıya alınacaktır.

4) Tüm gelenlere zorunlu karantina uygulanacaktır (Çin, Makao ve Tayvan dahil.)

5) İngiltere, ABD ve Avrupa'dan gelen herkes virüs testine tabi olacaktır.

6) Yaklaşık 8600 lisanslı bar ve restoranda alkol satışı yasaklanacaktır.

Özetle Koronavirüs tam olarak kontrol altına alınıncaya kadar gelmeyin deniyor. Yurtdışından kimseyi istemiyorlar. Uçaklar da boş gitmeyeceğine göre...

***

TALPA: “Uçucu personele acil test yapılsın”

Koronavirüsle mücadelede havacılık camiasının da ciddi katkıları var. Şüphesiz onlar da alkışı hak ediyor. Türkiye’de virüsün bulaşmayacağı korunaklı kimse veya sektör yok, ama en riskli konumda olanlar var; sağlık çalışanları, havayollarının uçucu personeli, ve bu ortamda görev yapmak zorunda olan sektörler...

Nitekim THY, Pegasus ve diğer şirketlerde Koronavirüs salgınına yakalananlarvar. Hangimize ne zaman bulaşacağı ise belli değil. Bu sebeple en riskli noktalarda hızla önlem alınması şart. Türkiye Havayolu Pilotlar Derneği (TALPA) Başkanı Hüseyin Murat Ersoy da en yoğun gayreti gösteren havayollarının uçucu personeli için öncelikli olarak Koronavirüs testi yapılmasını istiyor. Haklı ve yerinde bir talep. Temin edilen test kitlerinin bir kısmının bu amaçla kullanılması için Sağlık Bakanlığı bir değerlendirme yapacaktır.

Yurtiçi ve yurtdışı uçuşlarda insanlarla direkt teması olan pilot ve kabin memurlarının kendilerini ve yolcuları bu salgından korumak için üzerinde düşünülmesi gereken bir öneri.

Ayrıca yolculu uçuşlarda yüzde 80’den fazla azalma oldu, fakat kargo uçaklarıyla seferler arttı. THY yolcu uçuklarını kargoya dönüştürmeye başladı. Dolayısıyla kargo uçaklarında görev alan personelin durumu da bu noktada önem arz ediyor. Görevler yapılsın ama dönemin şartları göz önüne alınarak tedbirler de alınsın...

***

Elleri yıkayın, suyu israf etmeyin!

Sıradan günler yaşamıyoruz. Artık aklımıza geldikçe lavaboya, ellerimizi yıkamaya koşuyoruz. Medyada ellerin yıkanması hususunda sık sık vurgular, tanıtımlar, uyarılar yapılıyor. Dikkat ettim bir çoğunda çeşme açık, eller akan suyun önünde yarım dakikaya yakın yıkanıyor. Suyun israf edilmemesi için de uyarı şart.

***

Koronada ne kadar başarılıyız?

Not vermek gerekirse, yüz üzerinden ülke olarak 50-60 alırız. Bir ay önce 70-80 olan notumuz ise giderek düşüyor. Şayet önlem alınmaz, insanların sokakta gezmelerine göz yumulur, vakaların yoğun olduğu şehirlerde ilave tedbirlere baş vurulmaz ise iki hafta sonra Korona ile mücadele notumuz 30-40 seviyesine inecektir.

Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Futbol Federasyonu’nun sebep olduğu rezillik ortada. ‘Adam sendecilik’ ile yumurta kapıya dayanınca kadar kıpırdamayan, sonra toplu halde basın toplantılı şov yapanlar buyursun konuşsunlar. Fatih Terim, AbdürrahimAlbayrak ve bakalım daha kimler Koronavirüsle mücadele etmek zorunda kalacak.

Hac ve umre organizasyonlarını çok seven, hatta seyahat acentelerinibu alana sokmamakta direnen Diyanet İşleri Başkanlığı ve ilgili kurumlarının sebep olduğu vaziyet de ortada. Ben Ocak ayında seyahatlerimi kestim, hiçbir yere gitmedim, ama Diyanet binlerce insanı Şubat’ta umreye götürmüş!

Dünyanın dört bir yanındaki Türk vatandaşlarını Türkiye’ye getirmeye çalışan Dışişleri ve Ulaştırma bakanlıklarının Sağlık Bakanlığı ile gerekli koordinasyon sağlamadan yaptıkları eylemlerin de şu an semeresini topluyoruz. Duyarsız insanları kendi hallerine yurtiçine salıp, 14 gün evde karantinada kalmalarını beklemek gibi gaflete girildi. Şimdi salgının önüne geçin bakalım nasıl geçeceksiniz?

Koronadan önce normal zamanlardaki söylemlerini Korona döneminde de tekrarlayan ve kendilerini yenileyemeyen epeyce hoca, doktorun bizlere ninni gibi gelen söylemlerine muhatap olduk. Etkileri de olmadı. Ne zaman anlaşıldı? Bilim Kurulu üyeleri, konuyla ilgili medya meraklısı olmayan hoca ve doktorlar ortaya çıkınca. Peki bu bilgilendirmede neden geç kalındı?

Önümüzdeki haftalarda ise sağlıktan daha fazla Koronavirüsün sebepolduğu ekonomideki meseleleri konuşacağız. En azından işin bu tarafında sorunlar had safhaya gelmeden iyi yönetebilmeli. Geç kalmadan, hali vakti yerinde olmayan insanlara dokunacak, iflas eşiğine gelmiş kurumları ayakta tutacak önlemler, paketler şimdiden konuşulmalı...

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar