Issız adalar, uçan arabalar ve ilk aşk
Bu hafta, hele okullar henüz tatile girmişken çocuklara birkaç kitap önermenin tam zamanıdır diye düşündüm... Aşağıda yetişkinlerin bile okumaya bayılacağı dört kitap önerisi yer alıyor. Elektronik ortamda yayın hayatına başlayan “Keçi” dergisiyse çocuklarla gençleri edebiyatın usta kalemleriyle buluşturmayı hedefliyor
Gilbert Delahaye ve Marcel Marlier ikilisinin “Martine” adıyla yarattığı ve şimdilerde YKY tarafından yeniden yayınlanan “Ayşegül” serisinden sonra ilk okuduğum kitapların hiçbirini unutmadım. Ve alçakgönüllü çocukluk kütüphanem dağılıp gitse de zamanla her bir parçayı yeniden bulmayı başardım... Tek eksiğim, ilk okuduğum romandı. O da nihayet yeniden yayınlandı...
Yunuslarla arkadaş olan kız
Kitap, “Kız Robenson” diye çevrilmişti ben çocukken ve ıssız bir adada yapayalnız kalan yeniyetme bir kızılderili kızın maceralarını anlatıyordu. Çok özleyip de bulamadığım bu kitap nihayet yeniden basıldı. Meğer gerçek adı “Mavi Yunuslar Adası”ymış ve bol ödüllü hatta birkaç kez sinemaya uyarlanmış bir klasikmiş. Yazarı Scott O’Dell’in ilham kaynağı da gerçek bir olaymış. 1853’te bir balıkçı gemisi California açıklarında San Nicholas Adası’nda tam 18 yıl tek başına yaşamış genç bir yerli kadın bulmuş. Acıklı bir konu gibi görünüyor, aslında öyle de... Fakat aynı zamanda bir çocuk için çok eğlenceli maceralarla dolu. Yunuslarla, su samurlarıyla, kurtlarla arkadaşlık eden, ateş yakmayı, balık tutmayı, mızrak kullanıp ok atmayı ve deniz kabuklarından kolyeler, küpeler yapmayı öğrenen küçük Karana koca bir yaz benim en yakın arkadaşım olmuştu, bugünün çocukları da sevecektir. (Epsilon Yayınları)
En yakın arkadaşım ve ben!
Ben, bebekken ağır bir hastalık geçirmiştir. Artık tamamen iyileşmiş olsa da ailesi, özellikle de annesi hâlâ onu korumak istemektedir. Ben’e birçok şey artık yasaktır; futbol oynamak, şeker yemek, yüzmek... Bu yüzden beden eğitimi derslerine girmez, şekerleme yiyemez, çok istese de arkadaşlarıyla birlikte yüzme yarışmalarına katılamaz. Zaten yüzmeyi de bilmiyordur. Ama arkadaşı Fritz, ona yardım etmeye karar vermiştir ve birlikte, tüm engellere rağmen, bu durumun üstüne üstüne giderler. Çünkü Fritz’le Ben birbirlerinin en yakın arkadaşıdır ve bu çok şey demektir. Alman yazar Ute Wegmann’ın kitabı çocuklar için duygusal ama eğlenceli bir macera romanı. (Kelime Yayınları)
İlk aşkın romanı
Bir ıssız ada romanı daha önereceğim. Bu kez yazarı İtalyan çocuk ve gençlik edebiyatının büyülü kalemi Angela Nanetti. Ünlü yazar, “Mistral” adını taşıyan ödüllü romanında, adada büyüyen bir çocukla kentli bir kızı aynı kumsalda bir araya getiriyor. Koyları ve benzersiz, uçurumlarıyla tehlikeli bir adada büyüyen Mistral’in yaşamı, yatla adaya gelen bir ziyaretçiyle değişir. Çocukluktan gençliğe adım atarken, Mistral hem bu ziyaretçinin yarattığı duygu dalgalarıyla boğuşacak hem de turizmle tanışan adanın değişimine şahit olacaktır. Yazar, bir Akdeniz adasının atmosferini ve adalı insanla kentli insanın farklı var oluş biçimlerini yalın bir dille öyküleştiriyor. Mistral, çocukluktan ergenliğe geçişin karmaşalarını naiflikle dillendiren alabildiğine romantik bir gençlik klasiği. (Günışığı Kitaplığı)
Ian Fleming’in Vosvos’u
Bu yazın bir diğer şahane kitabıysa James Bond’un ünlü yaratıcısı Ian Fleming’in yazdığı “Chitty Chitty Bang Bang”in tam 50 yıl sonra bu kez Frank Cottrell Boyce tarafından yeniden, modernleştirilerek kaleme alınmış hali. Elbette Ian Fleming Vakfı’nın izniyle... Ne anlatıyor derseniz, işte birkaç ipucu... Bir ağacın tepesinde unutulmuş kocaman antika bir motor. Parçaları kaybolmuş yıkık dökük bir karavan. Sıradan bir sokakta yaşayan sessiz sakin bir aile. Eh, her şey normal görünüyor, değil mi? Böyle düşünüyorsanız, çok ama çok yanılıyorsunuz. Elinizde dünyanın en komik ve ayrıca heyecanlı maceralarından biri duruyor. Emniyet kemerlerinizi bağlayın ve sizi gökyüzüne uçuracak bir hikâyeye hazır olun. Tek eleştirim kitabın Türkçe ismine. Açıkçası “Uçan Araba Pırpır Havalanıyor” adını pek sevemedim. (Epsilon Yayınları)
Keçi: ‘İnadına Edebiyat’
Türkiye’de çocukları ve gençleri edebiyatın usta kalemleriyle buluşturan Günışığı Kitaplığı 20’nci yılına emin adımlarla yürürken, kitaplığın rafları arasında dolaşan bir de “Keçi” göze çarpıyor. Edebiyat bir havuz problemine nasıl dönüşür? Bir çocuk kitap fuarından ne bekler? İnsan bir kitabı neden yedi defa okur? Kant’ı çocuklara anlatmak mümkün müdür? Edebiyat, eğitmek zorunda mıdır? “İnadına edebiyat” sloganıyla çıkan elektronik dergi “Keçi”, azık torbasında edebiyata ve insana dair binbir çeşit soruyla geliyor. Düşünceye alan açmak için, rahatsız etmek için, edebiyatı insanın odağına alabilmek için sokaklardan ve caddelerden değil, daha zorlu yollardan seke seke... (keciedebiyat.com)
